genellikle yabancı dil öğrenilirken söylenen ama anadil için de geçerli olan cümledir.kelime hazinesinin kıtlığından, kendimizi ifade etmekte zorlanırız.
yurdumun üniversite ve liselerinde verilen grammer bilgisi tamamen not ve geçip/geçmemek odaklı olduğu içi pratik yaptırılamadan ve gerekli ortam sağlanmadığı sürece devam edecek ve hiç bir zaman kökünden bitirilemeyecek olan hastalıktır hemde.
ben bu yalanı şantiyede kürt ustalara çok atıyorum. illaki arkamdan konuşuyorlardır bari yanımda konuşmasınlar diye böyle diyorum. yalancının mumu da yatsı kadar yanıyor da neyse.
günümüze çok uygun bir söz. bir haksızlık karşısında her ne kadar dik durmak, haklı olanı savunmak istesek de tek varlığı gücü olan bazı insanlar bu duruşa izin vermiyor. çünkü bu insanlar boyun eğen, sürüye katılan insanları sevmekte.
ne diyor nazım hikmet:
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
konuşulamamasının önündeki ana engel bizim kompleksli toplumumuzun herkesi (kendi kendini yani) itin götüne sokmak için tetikte olmasıdır. "lan düzgün konuşmazsak rezil olur muyuz" kafası yüzünden sokaktaki turistle bile konuşabilecekken konuşamıyorsun, haliyle pratik olmayınca dil gelişmiyor, gelişemiyor. şöyle herkes bi birkaç ay, bir-iki sene falan yurt dışında yaşayabilse (çünkü ecnebi memleketlerde herkes ecnebi kim kimin diline niye taksın amk) gayet donanımlı oalrak döner onda çoğu kişi hemfikirdir sanırım.