atiye

bir tek kelime ile özetleyecek olursam, bu diziyi anlamaya benim vizyonum yetmedi, özür dilerim. yani şimdi deseler ki dizi ne anlatıyor bi özetleyiver, bir cümle dahi kuramam. çünkü anlamadım. iş belli ki kötü değil, sekiz bölümü birden oturup izledim çünkü. ama şimdi aydınlancam, şimdi anlıcam, şimdi çözcem derken sezon bitti. hiç bir halt da anlamadım. mistik olaylar, doğa üstü şeyler falan da pek sever izlerim, okurum ama her şeye vizyonumuz yetecek diye bişey yok. benimki buna yetmedi, arkadaşlar hoşcakalın.

bu ulkede dogaustu konulari anlatabilecek bir tane adam yok mu arkadas? tamam anadolu'yu guzel ve mistik gosteren bir yapim yapmissiniz, ulkeyi tanitiyorsunuz eyvallah. turk dizilerinin her bolumu 2 saat yapmasi sorununu da asmissiniz. ulan adam gibi bir konu yaratmak bu kadar zor mu? beren saat'in oyunculugu falan degil mesele (bu arada anneyi oynayan basak koklukaya haric, dogru duzgun bir tane oyuncu goremedim). senaryo cok kotu. netflix sanirim turkiye'de dizi yapmayi bir lutuf olarak goruyor ki boyle dandik bir yapimi da izlerler diye dusunuyor. bu 8 bolumluk netflix dizilerinden de baya korkmaya basladim, zira guzel baslayip berbat bitiyor cogu. ya da hikaye 3 bolumluk olmasi gerekirken uzattikca uzatiyorlar. (bkz: unbelievable). bu arada bu turkce dizilerin senaryosunu ingilizce yazip google translate'le mi ceviriyorlar arkadas? ben turkce'ye mi cok yabancilastim baya alt yazida (yabancilarla izledik) yazan ingilizce tabirin turkcesini soyluyorlar. bir de son diyecegim, bu dizilere en az 10-15 milyon dolar para harcaniyor, ama en temelden bu senaryoyu nasil kabul ediyorlar aklim almiyor. kicikirik yazilarimi bile 10 kere kontrol ediyorum bu garabet kac kisiden onay aldi acaba?

-spoiler-

neyse konuya kisaca geri donersek, dizinin en kotu kismi en sonu. milyar dolarlik adamin pis isini kendi yapmasi mi, yoksa hicbir sey anlatmayip kardesine sarilan atiye'nin alternatif gerceklikte uyanip he tamam diye yoluna devam etmesi mi, ne sike yaradigi belli olmayan ozan karakteri mi, surekli saskin gorunen atiye'nin babasi mi, son anda gizli ajan cikan garip hannah mi, mi mi mi.. senaryo kotu iste. eger dogru duzgun bir senaryo olsa bu hikaye cok daha dogru anlatilabilirdi. bak hikayeyi soyle boyle degistirin demiyorum, baya bastan boktan bir hikaye. o kadar soyut bakiyorum olaya yani gobekli tepe + uzaylilar + gecmis + gelecek bunu duzgun yapabilirlerdi diyorum.

-spoiler-

beren saati sevmem o ayrı hikaye de izledim yine de diziyi. başıma bir şey gelmeyecekse ben beğendim. oluyoruz lan, yavaş yavss oluyoruz.

ikinci sezon için merak uyandırdı.

başıma bi' şey gelecekse de beğendiğim dizidir. baya güzeldi. mehmet ile beren baya harika bi eşleşme olmuş. merak da uyandırıyor. hakan muhafızdan sonra ilaç gibi geldi. tereddütsüz izlenebilir.

cok güzel ve anlamlı mesajlar bulduğum, ünlü bilgelerden okuyup bildiğim şeyleri (hakikat ve metafizik konular) burda çok net gördüğüm ve hikmetli bulduğum dizidir. burda verilen mesajlar derin.
dizi deyip geçmeyin düşünmek ve görünenin ötesini kavramak için de izleyin.

an itibariyle 1. sezonu bitirdiğim dizidir.

tam olarak anlamadığım tek nokta var anlayan suserlar anlatabilirse sevineceğim;


-spoylır alert-
-spoylır alert-

bu 8. bölümde ozanın kendini astığı evin bodrumunu keşfedince fotolar falan görüyor sonra babasının atiye hakkında önceki söyledikleri (ben de onsuz yaşayamam vs) aklına geliyor ve efso şok geçiriyor ya. heh tam bu noktada adamın kıza aşık olduğunu falan mı düşünüyor ben tam anlamadım neden o kadar şaşırdı yani evet karşılaştığı manzara normal değildi ama aklına bişey geldi ve aydınlandı, nedir bu?

-spoylır alert-
-spoylır alert-

öncelikle hikaye güzel ve dizi bunu başarılı şekilde işlemiş bunu şurdan anlıyorum 2 günde neredeyse sezonu bitirme noktasına geldim ki günde 2 bölüm zor izleyen birisiyim. tabii bunlar benim görüşüm. diziye genel olarak kötü demek inanılmaz haksızlık olur iyi iş çıkarmışlar.

ek olarak alıntılar çok güzel duruyor dizide örneğin tebrizi alıntısı. küçük bir problem olarak da sahne geçişleri biraz amatörce olmuş aniden değişim oluyor.

içinde beren saat olduğu için asla izlemeyeceğim bir yapım daha.

2-3 fragman izledim ama beni sarmadı hacım, ne yalan söyleyeyim.
izleyenlere keyifli seyirler.

8 bölümden oluşan ilk sezonunu yerli dizi sevmeyen biri olarak merakla izledim. anladığım kadarıyla fena olmayan senaryosunu güzel ve ustaca reji ile rollerinin gereğini hakkıyla yapmaya çalışan oyuncularla desteklemeye çalışmışlar.
ikinci sezonunda şayet kolay ve ucuza kaçmadan tempoyu arttırarak merak duygularımızı körükleyecek senaryolarla karşımıza çıkarlarsa tadından yenmez bir dizi olacağını düşünüyorum.
en azından şimdilerin ucuz ve birbirinin kopyası diziler gibi olmayacağı ilk sezonundan kendini belli etti ki bu da bence başlı başına başarı sebeplerinden birisidir.

izlemeyeni dövüyorlarmış dediler.kesin yine bende bi sorun var allahım. yani sürekleyici olmasına sürükleyici de, bu kadar antipatikliğin bir arada toplandığı bir şeye kurgu dahi olsa zor tahammül ediyorum. rabbime her gün dua ediyorum. ben de artık çoğunlukla bir ortak nokta bulayım kendimde, instagram kıtı olmayayım, ne bilim ezhel filan dediklerinde "neydi ki o, dizi miydi" demiyeyim.

taytı çoraplıktan kurtarıp pantolonluk makamına eriştiren yüce türk düşünürü.

beren saat'i aşırı antipatik bulmama ve diziyi izleyip izlememe konusunda epeyce kararsız kalmama rağmen bir günde bitirildi. ve her bölümünde tüylerim diken diken oldu diyebilirim.

beğeneceğimi tahmin bile etmezken başarılı bulduğum dizidir.

konusuyla beni derinden etkilemiş türk işi netflix dizisi. evet, türk işi.

ilk defa beğendiğim türk dizileri arasında yerini koruyan bir dizi.