burhan kuzu

istanbul üniversitesi anayasa hukuku kürsüsü profesörlerinden...
esprili ve akıcı ders anlatımıyla anayasa hukuku gibi ağır bir dersi öğrencilere sevdirebilmiş kişi...
ak parti kurucularından, istanbul milletvekili.kayseri doğumlu. siyasi partiler alanında yapmış olduğu hukuki çalışmaları meşhurdur.mütevazi, konuşkan bir kişiliğe sahiptir.şuan tbmm anayasa komisyonu başkanlığı vazifesini ifa etmektedir.

edit:an itibari ile yumurtalısı da piyasadadır

23. dönem, adalet ve kalkınma partisi, istanbul milletvekili.

cemil çiçek'in yerine adalet bakanı olması temenni edilen milletvekillerinden.

hikmet sami türk'ün "cumhurbaşkanını halka seçtiriyorsan mantık olarak yetkilerinin arttırılması lazım" cümlesi üzerine yıllardır cumhurbaşkanının yetkilerinin kısıtlanmasını savunan akp değilmiş gibi "evet, hocam doğru söylüyor mantıklısı halka seçtirince yetkilerin artmasıdır" demiş anayasa profesörü..

bildiğin anthony hopkins.

(bkz: burhan kuzuların sessizliği)

rektörler türban serbestliği hakkında görüş bildirmek için bir araya geldiğinde "rektörler amuda kalkmasın" diye demokratça bir tavır takınıp, anayasa komisyonu başkanlığını "ağalık" olarak yanılsamış ve oylama yapılmadan maddelere geçilince karşı çıkan chp milletvekiline "vay yavrum vay, atarım seni dışarı" dedikten sonra kendisinin çok demokrat olduğunu şu sözlerle dile getirmiştir: "buldunuz benim gibi demokrat başkanı çıtır çıtır yiyorsunuz."

şakacılığıyla tanınıp bilinen anayasa hukuku profesörü. kayserili'dir. istanbul hukuk'ta hoca iken her sene birinci sınıfların ilk derslerinde sınıftaki kayserililer'in ellerini kaldırmalarını ve bir süre öyle havada tutmalarını isteyip tüm sınıfı onlara karşı uyarmayı alışkanlık edinmişti dediklerine göre: "bu adamların suretlerini iyi ezberleyin ve sakın unutmayın. güven olmaz bunlara. demedi demeyin, dikkat edin kendinize. ne olur ne olmaz.. "

an itibariyle habertürk'te ayar almaktadır süheyl batum'dan. bir de oradaki diğer konukların sözlerini durmadan keserek, konuşmalarını engellemeye çalışmaktadır, ilginç. dokunulmazlığın kapsamının zimmet, kalpazanlık, hırsızlık gibi suçları bile içine alan bir içerikte olmasını savunmaya çalışan bir intiba çizmiştir. sanırım, bir zamanlar kemal alemdaroğlu'nu desteklerken değirmenin suyunun döndüğü yeri seçme aşamasında kendisinin hayalgücü akp zihniyetine erişmemekteydi.

"kadrolaşmayı tamamladınız" cümlesine

-hangi kadrolaşma?

diye yanıt vermiştir, sanırım kendisi başka bir ülkeden türkiye'ye turist olarak gelmiştir.

bu vesileyle, trt'ye ve thy'ye üst-orta düzey yönetici yapılan imam hatip lisesi mezunu imam kardeşlerimizden özür diliyor, "kadrolaşma da ne, ne diyorsun sen bre" diye şaşkın bir ifadeyle etrafımıza bakarak, "onlar üst düzey yöneticilik eğitimi aldılar ihl'lerde. ihl bir tür mba dostum ne sandın" şeklinde devam ediyoruz tanımımıza, kısaca başımızı kuma gömüyoruz burhan kuzu gibi.

onun gömdüğü yer kum değil aslında, neyse tck'ya girer diye kafasını neye gömdüğünü yazamıyorum.

babamın 'ulan burhan kuzu ulan burhan kuzu' deyu çıkışmasına mütevellit noliyi diye baktığım, 'ben milletvekili dokunulmazlıklarının kalkmasını demedim, kalmasını dedim bakın ben kalmasını dedim diye yana tutuşa tayyip'le arayı bozmamak için bir yerlerini yırtıyordu.

tartışma üslubunun kalitesi sıfıra yakınsayan bir adammış, tek argümanı da "inanmak" eylemi, akp zihniyetinden bu ajitasyon söylemi kapmış.

durmadan "bana inanmıyorsunuz" diyor, sanki kendisi bir din. -hay allahım ya-

bir de her konuşana arkadan kısık-yüksek ses ile eşlik etmekte, insanların sabırlarını zorluyor.

demokrasi tefrikasıdır an itibariyle. "son dakikada da veririm, bir saat önce de de veririm sana ne?" şeklindeki çıkışıyla son dakika önergesine olan saygısını göstermiştir. demek ki neymiş mecliste 24 saat nöbet tutulmalı ve birileri meclis başkanına değişiklik önergesi vermesi kalkarsa gerekirse meclis yakılmak suretiyle muhalefet yapılmalıymış. bu kişinin muhalefet nerede sorusundan ancak böyle bir sonuç çıkabilir.

anayasa paketi görüşmeleri sırasında;

"mhp konya milletvekili faruk bal, değişiklikte, bir anayasada düzenlenmemesi gereken ayrıntılara girildiğini belirterek, "böyle anayasa olmaz" dedi.

komisyon başkanı kuzu, "olmaz ama 367'den sonra böyle oldu" diye konuştu." *

niyetini açık bir şekilde belli eden akp'li. böyle anayasa olmaz ama, 367'nin intikamı işte.

referandumda hayır'ın galip çıkması isteniyorsa her programda ağırlanması gerekiyor kendisinin. zira bir anayasa hukukçusu olarak düştüğü trajik durumlar, "amiyane tabirle" diye başladığı cümlelerde üslubunun uyarmaksızın girdiği cümlelerden daha düzgün olması, demagojide melih gökçek ile yarışan istidadı ile benzersiz bir hoca.

an itibariyle, istikrarını bozmayarak, yine bir programda süheyl batum'a cevap veremeyen kişi.
yanıt veremiyor, sadece konuşturmamaya çalışıyor.