burun ameliyatı

daha çok estetik kaygılarla veya sağlıklı nefes alamamak gibi sağlık sorunları sebebiyle olunan ameliyattır. ameliyat sonrası ilk bir hafta mordan siyaha çalan renk tonuna hakim göz çevresi, burnunuzda alçı ve bandaj, özetle üzerinizden kamyon geçmiş gibi bir görüntüyle dolaşırsınız.

eğer teşhisiniz septum deviasyon ise burayı dikkatlice okuyunuz.

öncelikle korkmayınız, zira teknoloji geliştiği için sizi tırstıran etmenlerden en önemlisi olan burun deliğine 5 metre sargı sokma olayına son verilmiştir. sonrasında lokal anestezi ile ameliyat olduğunda sadece 2 gün sonra hasteneden çıkılabilinir, yani sizi fazla zorlamaz. şimdi ayrıntılar:

kbb doktorunuz muhtelif nefes alamama sorunlarınızı ve sinüzit yüzünden ağrıyan başınızı burun ameliyatı ile çözümleyeceğini beyan ettiyse, ameliyat kaçınılmazdır. randevu alıp, gününüzü belirleyin. ameliyattan bir gün önce yatağınıza kurulun, mutlaka ve mutlaka bir damacana su, en az bir tane 100'lük peçete, 1lt meyve suyu, bol pipet ve isteğe bağlı olarak kitap, mp3 player vs. alın. tabi sizi bir çok dertten kurtaracak bir çift tamponunuzu da tedarik edin(tane 15-25 ytl aralığında). gece 10 da antibiyotiğinizi verip, 12 den sonra bir şey yememeniz gerektiğini söyleyecektir. en azından 5 saat uyumaya bakın, azcık da olsa dinç olmak gerekir. sabah ameliyatınıza inin, heyecan yapmayın sakın ama sakın bayılmayın(lafa bak...). size çeşitli uyuşturucuları damardan verirken burun deliklerinize bir kaç iğne yapacaklar. üst dişlerinizi hissetmediğiniz zaman olay başlar. yaklaşık 1 saat süren, bu eziyetimsi olayda en güzel olay gözleri kapamaktır. burnunuzun içindeki kemikler çıkarken rahat olmaya çalışın, zaten bişi hissetmeyeceksiniz. en kötü olay çekiç kullandıkları zamandır,, sert bir nefes alın ve kafanızı zaman zaman kasarak tutmaya çalışın(elinizi kullanamazsınız). hepsi bu, ilk bir kaç saat tansiyon fırlar, akşama doğru normal seviyeye iner. klasik tedavi devam eder, 2 gün sonra tamponlar 5 dakikada çıkartılır. 2 saat sonrasında özgür olursunuz. yalnız ameliyat sonrası temizlik tedavisi çok önemlidir. 1lt suya 1 çorba kaşığı iyotsuz tuz (büyük alışveriş merkezlerinde bulabilirsiniz) ve bir çay kaşığı cep sodası ekleyip bunu günde 20-25 kere burnunuza çekip hafifçe sümkürün. ayrıca tatlı badem yağını kulak çubuğu yardımıyla burnunuzun içine sokun(gidebildiğiniz kadar gidin). bu temizlik ameliyat pisliklerini alıp, burnun iç çeperinin yapışmasını engeleyecektir. 1 ay sonra yeni burnunuzla hayata tekrar başlayacaksınız. şimdiden geçmiş olsun.

güzellik için kesinlikle katlanılmaması gereken ,katlananların aklına şaşılması gereken iğrenç olaylar zincirine verilen isim.nip tuck izlemeye son verme sebebi. hatta nip tuckdaki canları sıkıldıkça bıçak altına yatan ve çattadanak ayağa kalkan tayfaya da son verme sebebi insanın kendi içerisinde.bi yerde ajda pekkana dur deme isteği daha da ileri gidilirse.
senelerdir geçmek bilmeyen hatta sizi hap bağımlısı sprey tutkunu haline getiren alerjilerinizden sıkılmış, daimi orta kulak ve boğaz iltihaplarınızın sorumlusunu ararken tesadüf eseri bir doktora gidersiniz ve deviasyon teşhisi konulur , olaylar gelişir. hadi ordan doktor beni ameliyat edecen parayı indiregandi yapacan değmi çakaaal diye düşünülür ve en az 8-10 doktora daha gidilir.her seferinde ameliyat şart cevabını aldığınızda artık sizde iyice canınızdan bezmiş , olsunda bitsin , alerjilerde bitsin deviasyonda gitsin , beynime oksijen ulaşsın diye düşünür olmuşsunuzdur.en güvendiğiniz doktoru seçersiniz yada bulursunuz artık orası size kalmış.güven önemli şey ameliyatı başarılı geçmeyen örnekler gözünüzü korkutur çünkü o sırada bu ameliyat hakkında araştırma da yapıyosunuzdur.
ameliyat için kendinize en az 1 ay vermeniz gerekir derim ben eğer operasyon kemik aldırma/kırdırma işleminide içinde bulunduruyosa.estetikle beraber yapılan deviasyon ameliyatlarında tamamen uyutuluyosunuz işin içine giren estetik sayesinde.uyandığınızda herşey bitmiş oluyo haliyle.ameliyattan bir kaç saat sonra sıvıyla beslenme* , 2 gün sonra tamponların çıkmasıyla ve siz kendinizi yeterince güçlü hissedebiliyosanız katı beslenme başlayabilir.tampon mevzusu da artık öyle abartılacak bişey değilmiş söylemek lazım bu noktada.hele bir de doktorunuz güzel bi insansa tamponların arasına koyduğu 2 pipetimsi çubuk ve onları çıkarırken size verdiği sakinleştirici sayesinde güle oynaya hatta benim gibi kafa bir milyon şekilde tampon çıkarttırabilirsiniz.alçınız en az bir hafta kalır.alçının çıkması sonrasında bandajlarla destek yapılır ve bu arada burnunuza belirli hareketlerle masaj yapmanız gerekir.bu dönemde burnunuza ve kaynamakta olan kemikleirinizie siz şekil verirsiniz doktor gözetiminde.kullandığınız burun içi kremleri, dikiş iplikleri , yara kabukları ve diğer abuk subuk şeyler burun aspiratörü denilen küçük parmak süpürgesi tadındaki aletle çekilir.kamerayla burun odaları denilen mekanlar kontrol edilir. sürekli olarak okyanus suyuyla burun nemlendirilir.
silmek ,sümkürmek , sümüğü içine çekmek ,öpüşmek koklaşmak ,darbe almak ,çok ani hareketler yapmak size zarar valla. canınız acıyo.amma velakin bu acılardan ziyade eğer sabırsız biriyseniz içiniz kıyılıyo tükeniyosunuz bir süre sonra bu daha büyük bi sorun.bir süre dışarı çıkmanız engellenio ,sigara bırakmak erken iyileşmeyi sağladığı için kendinizi yeşil çaya veriyosunuz sonra ilaç kullandığınız için alkol yasak.ameliyat gecesi sürekli ağızdan aldığınız nefes ve narkoz etkisiyle periyodik olarak 15 dakikada bir uyanıp anneyi telef etme olayına giriyosunuz.ama bu sadece tek gece sürüyo.bi süre kafayı öne eğmek de can acıtıyo beyni akıyomuş gibi oluyo insan , o yüzden pc falan da yalan oluyo.tam iyileşme üresi 6 ay rivayeti var.zira şişliklerin tam olarak inmesi burunun kendine gelmesi bu kadar süre gerektiriyomuş ve 6 ay ameliyatlı muamelesi yapılması gerekiyomuş buruna.yoksa gönül koyuyormuş burun iyileşmiyormuş.ha birde alçı döneminde göz kapakları göz çevresi göz altı üstü kenarı mosmor oluyormuş şişiyormuş ,buzla haşır neşir olunca insan rahatlıyormuş.yanaklar şişiyor insan bi tef gibi geriliyormuş sonra çeneye kadar morarmalar olabiliyormuş insanın korkmaması gerekiyormuş.

ps:veri sıpeşıl tenks tu wildboy may god shine his way.

septum deviasyon teşhisi konulması halinde, operatör tercihini bir kbb doktoru yerine, plastik cerrahi operatöründen yana kullanmanızın daha uygun olacağı ameliyat.

burnunuzda dışarıdan da açıkça belli olan bir kemik eğriliği probleminiz bulunmakta, bu problem estetik kaygıların yanısıra, burun kanallarınızın çeşitli ölçülerde kapanmasına yol açmışsa, dolayısıyla siz etkili nefes alamıyorsanız veya kapanan burun kanalları, elmacık ve alın bölgesinde biriken sinüslerin yolu bulmasını engelliyorsa, bu durum sürekli baş ağrıları yaratıyor ve antibiyotik kullanımını mecbur bırakıyorsa, septum deviasyon teşhisi ile karşı karşıya gelmek üzeresiniz demektir.

doktorunuz teşhisi koyduktan sonra, eğer sinüzit bağlantılı şikayetleriniz varsa sizden bir yüz tomografisi isteyecektir. bu yüz tomografisi ile sinüslerinizin ne kadar dolu olduğu kontrol edilir. sinüsleriniz belli bir seviyenin üzerinde dolu bulunursa, operasyon ertelenir. bu durumda sinüsler derecesine göre üç yolla yok edilmeye çalışılır. ilk yol en basiti olan bir haftalık antibiyotik kullanımıdır. ikinci yol dudağınızın iç kısmından burnunuza uzanacak ince uzun bir şırınga vasıtasıyla sinüsleri dışarı çıkarmaktır. üçüncü yol ise burundan içeri endoskopi benzeri bir yolla girilerek işbu hortum marifetiyle sinüslerden kurtulmaktır. ikinci yolun kullanımı en sıkıntılı olanıdır.

bu safhayı da atlayıp ya da tamamladıktan sonra ameliyat günü beklenmeye başlanır. ameliyattan dört saat kadar önce almaya başladığınız dev serumun yardımıyla iki gün kadar susayıp acıkmayabilirsiniz. serumunuz tamamlandıktan sonra, tansiyonda da bir problem yoksa ameliyata alınırsınız. üç saat civarı sürecek olan ameliyatınızda kullanılacak yöntem, üst dudağınızın burunla birleştiği bölgede bir kesik açarak burun derisini yüzün üst kısmına doğru kaldırmak olacaktır. ortaya çıkan burun yapısı üzerinde, kırıcı, delici, kesici bilimum aletlerle tadilat yapılacaktır. burun üzerindeki müdahale tamamlandıktan sonra, burun derisi yerine yerleştirilir, kesik açılan yere dikiş atılır, eskiden metrelerce bezden oluşan tamponun yerini alan 4-5 santimlik fistül tamponlarınız yerleştirilir.. burnunuzun delikleri hariç bütün kısımlar alçıya alınır, üzerine bir miktar daha sargı bezi desteği yapılır. tamponlarınızın dış kısmına, içerideki süngerler bir süre sonra kan ile dolup dışarı akıntı yapmaya başlayacağı için ekstra sargı bezi desteği yerleştirilir.

ameliyathaneden bu şekilde çıkarılarak, soğuk odaya getirilirsiniz. normal şartlarda yarım saat içinde sarhoş uyanıklığınız başlar. önümüzdeki 6 saat algınız biraz kısıtlı olacak. uyandıktan sonra kazara elinizi burnunuza atmanız halinde acı kavramını yeniden tanımlayacak duruma gelebilirsiniz. uyandıktan sonraki on-onbeş dakika içinde tabiri caizse bir miktar kan kusacaksınız. müdahale esnasında oluşan kanamaların bir kısmının genzinizden oniki saattir besin almayan boş midenize doğru yol alması, içeride karışıklığa sebep olduğundan, vücut bunu dışarı çıkarmak isteyecek. uyandıktan sonra henüz kusmadan odanıza gelmiş olma ihtimaline karşı, odada önceden bir kova, leğen benzeri araç bulundurmak yararlıdır.

odanıza, yatağınıza getirildiniz. işin en soğuk kısmı başlıyor. koca koca buz kalıpları, birilerinin yardımıyla, en az 3-4 saat yüzünüzde durmak zorunda. yüzünüzün açık kalan kısımlarında ve bilhassa gözlerdeki şişmeyi, morlukları mimimuma indirmek için gerekli olan bu uygulamayı asla atlamamak gerek, bütün gece yüzünüze buz tutabilecek birilerini bulursanız, şişme ve morarmadan yana şikayetleriniz pek az olacaktır. tamponlara alışmak problem olacaktır. sürekli ağızdan nefes almak, hala durumu yadırgıyor olmanın ve ağrının yanına eklenince, geceniz uzun bir uyku yerine, parçalı bulutlu uyku nöbetleri halinde geçecektir. serumla aldığınız ağrı kesici sizi sabaha biraz daha rahatlatmış olacak. ameliyatı erken saatlerde olduysanız, akşam koridorda bir yürüyüş yapabilirsiniz. gece boyu hemşireler ikişer saat ara ile gelip tansiyonunuzu ölçecek, kanama olması halinde sargılarınız bir kaç kere değişecek.

sabaha işlerin daha iyi olduğunu hisseder gibi olacaksınız. başınızın yatarken epey yüksekte ve sadece dik pozisyonda oluşu biraz boyun ağrısı yapabilir. öğlene doğru çıkış işlemleriniz tamamlanır ve eve doğru yola koyulursunuz. bu esnalarda biraz yürümeniz sözkonusu olursa en önemli nokta sürekli tavana bakarak yürüme gerekliliğidir. başınızı, kapalı burun deliklerine doğru oluşan basınç ve verdiği ağrı sebebiyle isteseniz de pek eğemezsiniz. ayrıca eğilmeniz halinde içerideki akıntıların süngeri doldurarak dışarı taşmaya başlaması kolaylaşır.

evde sadece yatarak geçecek dört-beş gününüz var. bu dört beş gün içerisinde birtakım sıkıntılarınız olacak. gözlerinizde şişme, morarma, hatta tamamen kapanma durumları olabilir. yüzünüz ister istemez önümüzdeki altı ay için şişeceğinden bundan bahsetmeye ayrıca gerek yok. ağızdan nefes alarak uyumak boğazda sıklıkla kurumaya ve uykunun sıkça bölünmesine yol açabilir. günde 4-5 adet pastil kullanarak bu sorunu azaltabilirsiniz. operasyon esnasında burnunuza uygulanan kırıcı, yıkıcı müdahalelerin şiddetine göre dişlerinizde ve çene kemiklerinizde ciddi ağrılar olabilir. bu ağrı iki-üç gün çiğnemeden beslenmenize sebep olacak. en iyi dostunuz çorbaya, kalsiyum desteği açısından muhallebi, puding, süt vs eşlik edebilir. tamponlarınız sebebiyle tat alamıyor olacaksınız, bu da ne yiyeceğinizi biraz önemsizleştiriyor. içeceklerinizi plastik bardakla içmeniz işinizi kolaylaştırır. üst dudağınıza ve yüzünüzdeki kaslara pek hükmedemiyor olmanız, sabit bardakları kullanırken problem çıkarabilir. plastik bardakları eğerek, bükerek kullanabilirsiniz.

doktorunuzla ilk randevunuz dört ila beş gün sonra olacak. bu randevu biraz acı verebilir zira tamponlarınız alınacak. fazla kanamanız olmamışsa, iltihap durumu söz konusu değilse, herşey yolundaysa tamponlarınız doktor tarafından cımbız benzeri bir alet kullanarak çekilir. burun içerisindeki ince tüylere ve pıhtılaşan tabakalara yapışan sünger fistüller çekilirken acı verecekler. o akşam burnunuz biraz sızlayacak. işlemden önce, ağrı eşiğiniz düşükse ve ayrıca istemeniz halinde sakinleştirici yapılabiliyor.

tamponlar alındıktan sonra ilk yiyip, içeceğiniz şey size müthiş lezzetli gelecektir. bir hafta süreyle sürekli burnunuzdan kan-cerahat karşımı bir akıntı olacak. buna alışın. yanınızda sürekli mendil ve sargı bezi bulundurmalısınız. burnunuzu eskiden alıştığınız gibi silemeyeceksiniz. ya kendi akmasını bekleyecek, ya da mendili nazik hareketlerle biraz içeri sokmaya çalışarak bunu yapacaksınız. verilen merhemi kulak pamukları yardımıyla günde üç-dört kere deliklerin dışa doğru uç kısmına uygulamalısınız, içerideki yaralar sebebiyle ilk üç dört gün bu da biraz can yakacak. okyanus suyu bu yoldaki en hijyenik dostunuzdur. içeride olası bir enfeksiyonu engellemek, içerinin hijyenini sağlamak için okyanus suyunu bolca kullanmak lazımdır. bol bol çekilerek genizden yutulan bu okyanus suyunu kullanmamanız halinde akıntılarınız da uzun sürecektir.

doktorla ikinci randevunuz tamponlar alındıktan üç-dört gün sonradır. alçınızda bir gevşeme varsa değiştirilir. doktor burnu açacak ve parmaklarıyla kemiğin üst kısmını oyun hamuru misali şekillendirmeye çalışacaktır. bu esnada içeriden duyulan katır-kutur sesler ve dokunmaya dayanamadığınız kemiğin oynak hareketleri iç kaldırabilir.

alçınız alınana kadar boyundan üst kısmınızı banyolarınıza dahil edemeyeceksiniz. bayan kuaförü sistemiyle başınızı arkaya uzatarak yüzünüze su değdirmeden yıkayabilirsiniz.

doktorla üçüncü randevunuzda alçınız çıkarılır. burnunuzun yeni şeklini görürsünüz. fakat hala hassasiyet üst seviyede olduğundan bir ufak koruma alçısı, bir hafta daha orada durmak zorundadır. inmeye başlayan şişlerle beraber normal hayatınıza döndüğünüzü hissedersiniz. küçük alçı takıldıktan sonra ağrınız az ise yan yatmaya da başlayabilirsiniz. küçük alçı bir hafta içerisinde kendiliğinden düşer veya siz gidip aldırırsınız. bu da artık doktorla işinizin büyük ölçüde bittiğinin göstergesidir. size bir takım masajlar yapmanız söylenirse buna katiyet ile uyunuz zira dümdüz yapılmış burun kemiğinizde oluşabilecek potlukları, kavisleri engellemenin yolu budur.

altı ay iyileşmiş sayılmazsınız. burun silmek, kalabalığa karışmak, yoğun parfüm-sigara-kimyasal kokuları altında kalmak kesinlikle yasaktır ve ağrı vericidir. şişliklerin tamamen inmesi 4-5 ayı bulabilir. alçılar çıktıktan sonra gözlerinizde farkettiğiniz ince mor halkaların sadeece on güne ihtiyaçları vardır. akıntınızın çok olması halinde okyanus suyunu arttırın.çok gerekmedikçe kimseyle öpüşerek görüşmeyin, yüzünüzü birilerine belli bir mesafeden sonra yaklaştırmayın. yağlanma vs sebeplerden yapacağınız burun bölgesi temizliği için alkol kullanabilirsiniz. alkolü temizlemek istediğiniz bölgeye döküp bir pamukla bölgeye hafif hafif dokunursanız, en acısız temizleme yolunu gerçekleştirmiş olursunuz.

geçmişolsun!

lokal anesteziyle yapılan versiyonunu tercih edeceksiniz, ameliyatın ilk dakikaları baya bir acılıdır. burna yapılan iğneler, istemsiz olarak ağlamaya yol açar. iğneye dayanamam diyorsanız, sakın denemeyin.
ameliyatın sonrası, ameliyata nispeten daha kolay geçer. hemen ayağa kalkabilirsiniz ancak gene de dikkatli olmakta fayda var; düşen tansiyonunuzla kendinizi yerde bulabilirsiniz.
ameliyattan sonraki 2-3. gün: burnunuz kaşınmaya başlar, burnunuzun içinden gelen parçacıklar azalmıştır. ancak, dikiş ağrısı dişlerinize vurmaya başlamıştır ve canınızı asıl yakan da budur.
en güzel an ise, bandajların ve alçının çıktığı andır. herşeye değer der, derin bir nefes alırsınız. burnunuzda oluşan o garip çıkıntılar da yok olmuştur; artık rahatsınızdır...

bu pazartesi amerikan hastanesinde olacağım septum deviasyonu ve orta, alt konka ameliyatım sonrasında yaşayacağım tecrübe.
yıllardır doğru dürüst nefes alamanın verdiği sıkıntı ile olsun bitsin dedim. doktorumda süper çıktı şansıma.
gelişmeleri buradan duyurmak üzere.

öncesi için: burun ameliyatı üçüncü gün itibarıyla silikon tamponlarım alındı. ne bahsedildiği kadar acıdı, ne de çok basit oldu. şöyle söyleyeyim kesinlikle bağırıyorsunuz ama... instela #5209523

evet dün itibarıyla bitmiş gitmiş ameliyat. polyanna mod on dersek en eğlenceli yanı anesteziydi. iğneyi yedikten tahmini 2-3 dk içinde aniden güp diye gidiyorsun ama sonra kendine geldiğinde keşke gelmeseydim diyorsun. yani şöyle ki ameliyattan sonraki 2 saatlik zaman gerçekten çok sıkıntılı. öncelikle kafada inanılmaz bir başağrısı ve alında baskı çok rahatsız edici. birde ameliyat sırasında kolay nefes almak için bir boru sokuyorlarmış, boğazda pis bir ağrı ve yutkunma zorluğu yapıyor o da. sonrasında damardan ağrı kesiciler veriyorlar, gerçekten işe yarıyor. bundan sonra ise 48 saatlik tampon işkencesi başlıyor. inanın sürekli ağızdan nefes almak zorunda kalmak, koku duygusunun kayboluşu ile ne yemekten ne bir şey içmekten zevk alamıyorsunuz. ortalama her saat başı uyanıp su içiyorsunuz ki o kuru boğaz biraz kendine gelsin diye. tabi burda tavsiyem plastik yada kağıt bardak kullanmak, çünkü bıyık üstüne yapılan bandaj ıslanmasın diye birşey içerken şekilden şekile giriyorsunuz.

şuan burnum aynen bir patates şeklinde gözüküyor, birde o burundan sürekli kan sızıyor ki ameliyat günü her yarım saatta bir bıyık bandajını değiştirmek lazım geliyor. ertesi gün ise kan azalıyor ama rengide çok açık pembeye dönüyor. bunlar normal ve olağanmış.

şuan deli gibi saatleri sayıyorum: 22 buçuk saat sonra silikon tamponlarım alındıktan sonra muhtemelen bu çektiğim sıkıntıların karşılığını alacağım. bir sonraki girim tamponun alımı ve sonuç kısmı olacak. umarım birilerinin işine yarar bu bilgiler.

üç ay önce artık gece iyice nefessiz kaldığım için olduğum, olmadan öncesinde korkup beş yıldır ertelediğim ameliyattır.

nefes alamayan (burundan) insanlar için korkulmaması gereken bir ameliyattır, zira burundan alamadığınız için zaten boğazınızdaki acıya, tampon varmış gibi hissetmeye, fazla koku tat almamaya vs. alışkın oluyorsunuz. şiş de iniyor, bir daha alerjik rinit yok, horlama yok, nefessiz kalıp uyanmak yok, başağrısı yok, hatta yamukluk varsa o da düzeliyor miss... öyle şeyler düşünüp motive edebilirsiniz kendinizi, konuşmanız düzeliyor daha dinç kalkıyorsunuz ilk bir hafta yaşadığınız zorluk da sürekli ağzınızdan nefes aldığınız için zart zurt geçirdiğiniz enfeksiyonlardan herhangi biri gibi... önemli olan gerçekten güvenilir iyi bir kbb uzmanı bulmak sadece bence bir sürü doktor gezdim evhamlı bir tip olduğum için, şekline işlevinden daha çok önem veren doktorlardan kaçınız derim ben.

üçüncü gün itibarıyla silikon tamponlarım alındı. ne bahsedildiği kadar acıdı, ne de çok basit oldu. şöyle söyleyeyim kesinlikle bağırıyorsunuz ama acıdan değil, tarif edilemeyen çok garip hoş olmayan bir his şeklinde. kötüydü evet, bir daha o duyguyu kesinlikle yaşamak istemem.

sonrasında kafadaki basınç hissinin yokolması ve koku alabilmek. yutkunduğunuzda basınç sebebi ile kulaklarınızda oluşan his onlar gitti ama ben diğerleri gibi nefes alabilmek çok güzelmiş diyemedim, bunun birinci sebebi kanama ikinci sebebi ise silikon desteklerin (ismini unuttum) çıkarılmamış olması. o destekler de 3. hafta itibarıyla çıkarıldığında tam olarak nefes alabileceğim. şuanki halim daha çok %50 nefes alabilen biri gibi.

doktorumun söylediğine göre bir süre daha azar azar kanamam olacakmış, bu yüzden krem+deniz suyu spreyi ile temizlemem gerekiyor mütemadiyen. işin zor olan kısmı bitti, şimdi o ünlü soruyu soralım: tüm bu deneyimden sonra tekrar burun ameliyatı olur muydum? kesinlikle evet ama yaz ayında değil. bugün havanın serin olması bile tampon alınıncaya kadar beni oldukça rahat ettirdi, o tamponlarla hamam gibi odada o başağrıları ve ağızdan nefes alarak uyumaya çalışmak çok zor. inanın abartısız çok zor.

bu son yazı olacaktı ama hesapta olmayan burun silikon desteğinin çıkarılması ile ilgili son bir bilgilendirmem olacak. bu ameliyatı olacaklara öncelikle sabır ve sonrasında yine sabır diliyorum, çünkü sabredebilmek herşeyin anahtarı bu ameliyat için.

bir yıl sonra gelen edit: boşverin olmayın, eskiye nazaran %20 daha iyi nefes alıyorum diyebilirim. ben burnumdan elektrik süpürgesi gibi nefes alabileceğimi düşünüyordum. büyük bir hayal kırıklığı oldu neticede.

iki buçuk yıl sonra gelen edit: eskisi ile hiçbir fark yok, gidin adam gibi doktor bulup ona yaptırın. ben ikinciyi düşünmekteyim. çünkü hiç işe yaramadı.

pazartesi günü olduğum ameliyat an itibariyle 76 saat oluyor ameliyat olalı neyse flashbackle pazartesiye dönecek olursak sabahın köründe doğrucaya hastaneye gittik falan neyse altımda bi boxerım kalcak sekilde soyundum ustume deli gömleği tarzında bişey giydirdiler kafayada bone sonra sakinleştirici yapıcaz dediler onada eyvallah dedikden sonra hemşire sakinleştiriciyi yaptı ve biraz kafa yapar dedi bende yok mok falan dedıkden 5 dakka sonra harbıden bı guzel oluyo insan o sırada sedye falan geldi ben geçerim sedyeye o kadarda kafam güzel değil dedım ve sedyeye geçtim sedyeden sonrası aynı filmlerdeki gibi hasta bakıcılar hemşireler sizi ameliyathaneye götürüyolar orda tomografi sonuçları falan var bakıyolar falan filan işte . sonra doktor adımı sordu bnde kağıtta yazıyo falan dedim olsun sen yinede söle derken hooopp gittim .uyandığımda ise burnumda hala kanama devam ediyordu onu durdurmaya çalıştılar ama durmadı sonra bn hissettiğim inanılmaz ağrı için ağrı kesici istedim onlarda yaptıklarını sölediler ama yinede ağrıyı inanılmaz şekilde hissediyordum hayatımda çektiğim en büyük acıydı aşk acısı falan yanında hiç bişey öyle düşünün yani . sonuc olarak kanamam azaldı ama durmadı ilk olarak kbb doktoru geldi ve ameliyatımı anlattı şöle oldu böle oldu içten sağa dıştan sola eğrilik vardı onları düzelttik normale göre zor bi ameliyat geçirdin ama başarılıydı dedi sonrada estetiği yapan plastik cerrahı geldi nasılsın falan gibisinden sorular sordu iyiydi ameliyatın hadi uyu dedi tabiki o ağrıyla uyuyamadım .2 saat sonra ağrılarım gecince ilk iş olarak su istedim cunku ameliyattan 12 saat önce bişey yiyip içmeyi kesmiştim ve ameliyatında etkisiyle bogazım kurumuştu ama vermediler su 1 saat sonra dediler bekledim bekledim o 1 saat geçmedi tabi geçtiğinde ilk iş su içtim ama o bıyık tamponundan burundaki alçıdan dolayı doğru duzgun içemedım içtiğimde ise burnumdaki tampondan dolayı kulaklarım bi acayip oluyodu tıkanıyodu yani . sonra yemeğim geldi hasta bakıcı yiyebildiği kadar yesin dedi içimden teyze ne diyon geberiyom açlıktan dedim sonra ağzımı doğru düzdün açamadığı hissettim aha yarrağı yedim dediğim an bu an diye düşünürken daha kötüsü oldu ve sol tarafımla ekmeği çiğnemeye çalısırken burnumun ağrıdığını hissettım ve 2 gün ekmeği sulu yemeklere bandırarak yedim şimdide yiyemiorum ama evdeki yemekler daha guzel . ilk gece uzun süre yatmanın etkisiyle belimde ağrı olustu ve uyuyamadım ılk gece toplam 2 saat anca uyumusumdur .sabah doktor bıraz gez dolaş dedi ve bıraz dolasınca belim normale döndu . eveeett geldik tamponlara ameliyattan yaklasık 48 sonra tamponlarım alındı makas gibi bişey cıkardı tampondan tuttu ve cekti hiç acı hissetmedim diyemem ama kendimi en kötusune hazırlamıstım yani öyle cok bi acı hissetmedim doktor bi nefes al dedi hayatımda aldığım en rahat ne nefesi aldım ama ameliyatlı oldugum icın yarım saat içinde ilaclar merhemler sızıntılar tekrar doldu burnumun içi. 2. gece neredeyse deliksiz bi şekilde uyudum tabi bunda en buyuk katkı babamın cunku o uyumayıp sureklı burnumu silmiş. 3. gün yani bugunburnumun içinin temizlenmesi için doktorun yanına gittim vakum gibi bı alet cıkardı tükenmez kalemin ucu kadar bi ucu vardı ama ameliyattan sonra hissettiğim en büyük acıydı ameliyattan sonraki ağrılar kadar değildi belkı ama sankı burnumun içine iğneyle yaraları tekrar açıyolar gibi geldi bana bı kac dakka sürmeden o da bitti ama benim gözumden çoktan yaşlar akmıştı doktorun biraz otur dinlen demesine rağmen yıkılmadım ayaktayım dercesine gittim bu arada ameliyattan sonra 2 gün boyunca gözumden sürekli yaşlar geldi ve gözum dahada hassaslaştı bunu söyliyeyim. yarında alçı değişecek ve sanırım 3. büyük acıyıda orda tatcam doktor acımaz desede ameliyat olan birine sordum cok canın acıyo sıkıcaksın dişini dedi şimdiden götüm 3bucuk atmaya basladı . ha aklıma gelmişken ılk 2 gun gözlerim cok şişti ama tamponları aldıktan sonra yavas yavas indi şu an gözumde şişlik cok az var ama yanaklarım baya şiş üst dudağımıda kaldıramıyorum henüz üst dişlerimi görmedim çokda lazım değil zaten . yarın alçım değiştikden sonra tekrar yazarım bu arada kurbanlık koyun gibi gitmek çok koyuyo sikerim lan verin eski burnumuda diyemediğim için seve seve değil sike sike gidicem . ameliyat olduğuma pişman değilim ama tekrar olmam benden size tavsiye nefes almanızda bi sorun yoksa burnunuzun şeklide çok bozuk değilse olmayın .

edit:dün itibariyle alçımda değişti ve canımda çok yanmadı hala sprey krem kullanmaya devam ediyorum

(bkz: rhinoplasti)

sağlık ve ciddi bir görünüş bozukluğu yoksa, olsa da olur olmasa da olur durumunda ise karar vermesi en zor ameliyattır.
ya kötü olursa, ya beğenmezsem kaygısı karar vermeyi zorlaştırır.
karar verme aşamasında sözlüklere bile bakılır ve yazılan her satır okunur.
kendi ameliyat sürecimi belki birilerine faydalı olur düşüncesi ile anlatıyorum.
dediğim gibi, oldukça uzun bir süre karar vermekte sıkıntı yaşadım. en sonunda olmazsa bir daha yaptırırım diye kendimi ikna ettim.
iki üç yıl önce ameliyat olan bir arkadaşım ile görüşüp kendi doktorundan randevu almasını istedim. ki kız depremde enkaz altına kaldığından zor bir ameliyat geçirmişti ama hiç sorun yaşamamıştı. üstelik çok doğal ve anlaşılması çok zor güzel bir burun olmuştu onun ki.
neyse, doktora gittik. merhaba nasılsın faslından sonra muayene etti. tıkanıklık problemin yok. kolay bir ameliyat olur dedi. bakın dedim, kesinlikle anlaşılan bir ameliyat olsun istemiyorum. iz kalsın istemiyorum ( kapalı teknik dedikleri yöntemde burun kesilmeden içeri giriliyor ve iz olmuyor ) domuz burnu da istemiyorum ama birazda kalksın tabi dedim.
doktor da bana, zaten o dediklerini istesen seni geri gönderirdim. bak sen ufak bir kız değilsin boyut olarak zaten, burnun çok ince o yuzden çok küçültemem sadece ucunu çok hafif kaldırırım dedi. tamam dedim ne zaman. o gün cumartesiydi. pazartesi olsun dedi. yok dedim salı olsun. işten izin alayım. hangi hastane diye konuştuk. fiyatta anlaştık ( tamamen tasadüf olarak benim çalıştığım projede dairesi varmış adamın, epeyce indirim yaptı ilk dediği fiyattan. sağolsun )
bu arada evdekilerin haberi yok. aşırı tepkililer bu ameliyat konusuna. amcamdan dolayı yıllar önce bir deneyim yaşamışlar ve çok korkmuşlar. asla izin vermiyorlar yani. ne yanına geliriz, ne ilgileniriz demişlerdi daha önce.
eh ne yapalım bi arkadaştan rica ederim benimle kalmasını diye düşünüyorum kendi kendime. gittim eve ertesi sabah kalvaltıda konuştum.
dedim ben gün aldım, salı günü kadıköyde şu hastanede şu doktora ameliyat oluyorum. şok geçirdiler ama bir şey demediler, olumsuz olarak yani. olur mu kızım elbette yanında olacağız dediler. anne baba işte ne yapsınlar.
ameliyat günü geldi çattı. ameliyat akşam ama bir kaç saat erken gitmek lazım. test falan yapacaklar. gittik. ben çok sakinim hiç heyecan panik yok. hayır, biliyorum yaptıran arkadaşlarım var. onlara sakinleştirici iğne falan yapmışlar. sana gerek yok dedi doktor, sen iyisin.
testler yapıldı falan, hemşire hanım geldi. yeşil giysileri getirdi. giydim. giysi falan değil onlar önlük. kıçı açık önlük. zaten iç çamaşırlarını da çıkar dedi kadın. eee iyi de ben burnumdan ameliyat oluyorum donumla ne ilgisi var dedim. o ne dedi hatırlamıyorum. yaptık elbette söylediklerini.
kendi ayaklarımla gittim ameliyathaneye. soğuk biryer çok soğuk.
doktorum geldi. tekrar fotograflarımı çekti.
sonra ben masaya çıktım ve o an korkmaya başladım. çenem titriyor, dizlerim birbirine vuruyordu. doktorum saçımı okşadı annemin yaptığı gibi. canım benim korkuyorsun. korkma sakın, insanın en emniyette olduğu yer burasıdır. ters bir şey olursa ki olmaz hemen müdahale edebiliriz. tüm organların kontrol altında dedi. biraz rahatlamıştım.
o sırada anestezi yapacak doktor geldi. küçük bir çocuğa izah eder gibi anlatmaya başladı.
bak şimdi, sana bir iğne yapacağız. kolun üşüyecek çünkü bir bu ilacı buzdolabında saklıyoruz. korkma sakın. ona kadar say. ameliyat bitince 15 dakika kadar seni gözlemleyip sonra uyandıracağız. uyanınca sakın burnuna tutmaya çalışma canım dedi.
ona kadar sayamadım ki kolum üşümeye başladı 1,2,3,4 kolay gelsin size dedim ve gittim. ama tam o sırada bir hemşirenin hocam iki lokal yeter mi dediğini duydum.
sonra derinden bir ses truncuelma truncuelma diye beni çağıyordu. uyandım.
nasıl geçti diye sordum. iyi dediler. yine uydum.
o sırada beni odama çıkarmışlar farkında değilim. farkında olsam kıçımı kapatmaya çalışırdım herhalde. tam odanın kapısından girerken uyandım babam oradaydı annem yoktu. annem annem annem diye sordum. neyse annem geldi. benim o kadar çabuk çıkacağımı düşünmemiş, dolaşıyormuş.
kısa sürmüş operasyon. yani benim odadan çıkıp ameliyat olmam, ayılıp odaya geri gelmem 50 dakika gibi bir süre.
bütün gece uyudum. yarım saatte bir hemşire gelip kontrol ediyor arada iğne yapıyordu. sonra hadi seni tuvalete götürelim dedi. gittik. çıkın dedim siz varken mi yapayım. çıkamam yapın dedi. olmaz dedim. tamam kıçımı görümüş olabilirsiniz ama o kadar da değil. o zaman anneniz gelsin dedi. eh peki demek zorunda kaldım ve gözüm aynaya takıldı.
allahım bu ne, bak kim demiyorum dikkat et. bu bir insan olamaz. yaratık, güzel ve çirkinin çirkini. kocaman bir kafa çeneden alna doğru gittikçe genişlemiş sanki bir uzaylı diyeceğim ama sanmam eğer varsalar o kadar çirkin olabileceklerini. gözler de mosmor.
ve sabah oldu. hiç ağrı sızı bir şey yok ama.
doktor geldi, kontrol yaptı. şimdi dedi, tamponu alacağız. acımaz korkma. biliyordum acıyacak. öyle duymuştum, hatta okumuştum sözlüklerde falan. ama hiç de öyle korktuğum gibi olmadı. doktor haklıydı. evet, acıdı ama bir an, bir saniye bile değil. çekti ve çıkardı. bitti.
taburcu olmuştum artık, evdeydim. kardeşlerimin, beni ziyarete gelenlerin surat ifadelerini gördükçe aynaya bakmama gerek olmadan durumumu anlıyordum. ama hiç ağrı sızı yoktu. burum speyimi ve her ihtimale karşı apranaxımı yanımda tutuyordum.
bir hafta uydum. zaten ameliyat değil de bu bir hafta zor geçti. pişmanlıklarla geçti. burun kapalı. nefes alamıyorsun. ağız sürekli açık diye kurumuş acıyor. su bile içmek işkence. hem nefes almak hem su yumdumlamak zormuş, yaşadım.
ahh ahh ne yaptım ben kendime böyle, ne gerek vardı diye kızıp durdum. hatta abarttım; sanki kendi haltım değilmiş gibi annem ve babama siz ne biçim ailesiniz, ben asla çocuğumun kendine bunu yapmasına izin vermezdim bile dedim. ayıp ettim biliyorum.
bir hafta sonra alçı alındı. bandaj yapıldı. bir hafta da öyle geçti. zaten bir haftada şişler indi. ikinci hafta morluklar geçti.
sonuç ise mükemmel. tam istediğim gibi. doğal ama güzel. kimse anlamıyor ama çok güzel diyor.
gerçekten zor değil, acı sızı yok. korkup ertelemeye değmez. kesinlikle...

lokal anesteziyle girilmemesi gereken bir ameliyattır.
kendim yaşadım ordan biliyorum. kırık nedeniyle burun tıkanıklığı yaşıyordum. lokal anesteziyle girdim ameliyata. burnumun içine kıkırdağa dört yerden lokal anestezi iğnesi vurdular. her birinde basbas bağırdım, gözlerim karardı, ter bastı. kestiklerini ayrı ayrı hisettim. sonra 3 yerden dikiş atıldı. üçünü de ayrı ayrı hissettim, tabi bu hissetmelerime bağırtılarım eşlik etti. sonra "nefes alabiliyor musun" diye sordular. sıkıysa "alamıyorum" de !!! o acıyla "alabiliyorum" dedim. şimdi burnumun tam açıldığını söyleyemeyeceğim. birazcık açıldı. idare eder işte. yaptıracaksanız genel anesteziyle yaptırın. haa bir de önemle şunu söyleyeyim: doktorunuza söyleyin silikon tampon koysunlar. öbür tampon beyninizi çeker vallaa.

operasyondan sonra el öpmenin kesinlikle yasak olması gereken ameliyattır.
ben yaşadım siz yaşamayın yoldaşlarım! adamın elini öpeyim dedim, salak elini, kendisi yukarı doğru aniden kaldırınca (benim dodacıklarıma hemen ulaşsın diye yaptı) benim burna küüütt !!! bu el öptürme idini (halk arasındaki yanlış kullanımla: egosunu) anlamış değilim.

4 ay önce olmuş bulunduğum ameliyattır. hiç de ağrılı ya da bahsedildiği gibi değildir. en ağırını geçirdiğimi belirtmek ister, saygılarımla huzurunuzdan ayrılırım.