dizilmiş olan şeyler bütünüdür. bazen sonludur bazen sonsuz...
mesela ben şu anda sadece giri girmiyorum aynı zamanda klavyemde bulunan karakterleri yan yana dizerek bir dizi oluşturuyorum. aynı şeyi sayılarla ya da beren saat'li ve kenan imirzalıoğlu'lu resimleri ardarda göstererek de yapabilirim. özünde bir öncelik sonralık yani bir sıra var.
aslında herkesin yürümek, konuşmak gibi normal şartlar altında omurilikten bildiği, farkında olduğu, kullandığı bir şeydir dizi . hatta böyle temel kavramların tanımlanması insanı hafiften bayar da. nasıl yürüdüğünü düşünerek yürümek gibidir. insanın yürüyüşü falan değişir. nasıl yürüyorsun? ne gerek var şimdi saçma sapan. ne biliyim nasıl yürüyorum, yürüyorum işte. tanımlanması gereksiz gibi duruyor ama her zaman değil. bir yürüme yarışı düzenlemeye kalksak mesela, yürümeyi de tanımlamak zorundayızdır. arada çaktırmadan koşmaya kalkana "baba bak ayıp oluyor" demek için gereklidir bu.
aynı şekilde matematikte de ilerleyen dakikalarda olası abuk sabuk çıkarımların önünü almak için kavramları boşluk bırakmadan tanımlamak şarttır. sonradan gelişi güzel bir şekilde kümeye dizi, diziye başka birşey diyenler çıkabilir mazallah. dizi ve küme farklı şeylerdir. dizide tekrar etmek serbesttir (bkz:
tv dizileri), kümede değildir.
az kaldı bitiyor karakterlerden oluşan bir dizidir ama küme değildir. bir de dizide sıra önemlidir kümede değildir.
ali ve
ila aynı küme ama farklı dizilerdir.