hormonu ne kadar az, o kadar iyi.
salatanın vazgeçilmezi, acıkıldığı zaman ortadan kesilip bolca tuzlanarak elma gibi yenilesi süper sebze.
istanbul'da uzun süreden sonra memeleketimde yediğimde bambaşka gelen kırmızı besin,
kanser önleyici
antioksidan zenginidir ayrıca
ne ilginçtir ki; patatesle beraber kökeni amerika kıtasına dayanır. oranın toprak yapısına uygun olarak evrimleşmiş ve son halini almıştır, sonradan kendini geliştirebilme özelliği keşfedilen bu bitki her ülkede üretilmiştir.
zaten amerika'dan buraya "eski dünya"'ya getiren ispanyollar'dır, keza ispanyollar'ın domates festivalini bilmeyen de yoktur.
bir sözlük stili aynı zamanda
ekşi sözlük'ün diet coke teması ve private sözlük'ün eski görünüşünü anımsatan çok güzel ve başarılı bir stil.
hande yener'in klibinde gözümüze gözümüze soktuğu lezzetli sebze.
beyaz peynir, zeytin, kızarmış ekmek, kekikli zeytin yağı ve çay beşlisini bir arada görünce eksikliği hissedilen al al meyve.
bekaret kanını içine akıtan, serzenişsel portakal.
efenim domatesin osmanlı mutfağına girmesi diğer memleketlerin kuzinelerine girmesinden çok daha sonraları mümkün olmuştur. lakin girip de çıkamaması gibi bi durum vardır. artık yemeklerin yarıya yakınında gerek sebze haliyle gerekse salça haliyle yaygın şekilde kullanılır hale gelmiştir. hatta yemeğin salçalısı kadının kalçalısı, domates salça o ne biçim kalça gibi tekerlemelere esin kaynağı olmuştur. mutfağa bu denli tesir etmesinin nedeni de adını hatırlayamadığım bir maddeyi içinde bulundurmasıymış. bu madde sayesinde domates katılan yemeklerin lezzeti bilmem kaç katı artıyomuş. bu bilimsel olarak kanıtlanmış. aynı maddeyi bir yosun türü de içinde barındırıyomuş. onu da japonlar her yemeğin içine atarlarmış. neymiş? yosun deyip geçmeyecekmişiz...
kendimi bildim bileli hastası olduğum sebze. hatta belli dönemlerinde abartıp günde 1 kilosunu tükettiğim başka bişey yiyemediğim harika yiyecek. elde tuzlukla yemesi süper olur, tabağa doğrayıp zeytinyağı kekik fln döküp yemeside nefis olur, narekşiside cok yakışır kendisine. hatta domatessiz salata olmaz ona yeşillik ot fln denir. bide son yıllarda minikleri çıktı bunların çeri domates diye, onlarda fena değildir ama yerini tutamaz tabii
anadolu'nun bazı kısımlarında
domatis diye söylenir.
yemeklik ve salatalık olmak üzere ikiye ayrılan sebze. yemeklik olanları daha çabuk pişmesi için daha yumuşaktır, salatalık olanları ise yerken katur kutur ses çıkarması için daha serttir.
vücuda
kükürt,
fosfor ve organik
sodyum verir. zengin
potasyum kaynağıdır. damarları yumuşatır,
üre miktarını düşürür, vücudu gençleştirir.
sabah kahvaltılarında peynir ve zeytin eşliğinde ya kızarmış ekmek ya da tazecik gevrek simitle tadına doyum olmaz
hemen hemen her yemeğe kattığımız salçanın temel maddesidir. hemen hemen bütün marketlerde salçasına, küp doğranmış, soyulmuş, püre haline getirilmiş olarak rastlamak mümkündür ancak bunların hepsinde bir salça kokusu bulunur ve asla taze domatesin yerini tutamazlar
kışın çıkan türdaşları yazın yediğimiz domateslerin kötü birer kopyası gibidirler lakin o kadar temel bir malzemedir ki mutfakta alınmadan da durulamaz