çıktığı büyük yolculuğu ve başına gelen trajikomik olayları her düşündüğümde aklıma hep poe'nun
narrative of arthur gordon pym öyküsünü getiren, belki de bu denli uçlarda şeyler yaşamış olduğu için ve hümanizma olarak diğer kaşiflerden çok daha ayrı bir yeri olduğu için pek sevdiğim talihsiz kaşiftir.
mesela dünyanın yuvarlaklığını ispatlama iddasıyla 5 parçadan oluşan filosuyla ve 260 kişiden çoğunun üskorbüt ve yerliler tarafından diri diri yenmesiyle geriye sadece 18 kişinin dönebildiği destansı yolculuğundan şöyle bir pasaj vermek yerinde olur:
"
...
... yolculuk boyunca olağandışı şeyler gördüler. brezilya'da yerlielerin bildikleri hiç bir şeye benzemeyen adetleri karşısında şaşkınlığa uğradılar. ya çıplak dolaşıyor ve vücutlarını boyuyor ya da papağan tüylerinden yapılma olağanüstü giysiler giyiyorlardı. ananas ve tatlı patates yiyorlardı. avrupalılar kıyılarına demir attıklarında, yerliler gemilere doluşmuş ve buldukları her şeyi aşırmışlardı. şaşkınlık içinde ispanyollar, bir kadınının bir parmaktan biraz daha büyük bir çiviyi soğukkanlıkla tutup aldığını , sonra da cinsel organına soktuğunu görmüşlerdi. kadın sonradan küpeşteden denize atlamış ve kıyıya yüzmüştü.
...
daha batıya doğru ilerlemelerinin başlangıcında yiyecekleri çok azdı ve bundan 99 gün boyunca karaya ayak basamayacaklardı. tek besinleri sıçan pislikleriyle dolu peksimetler ve peksimetlerin içindeki kurtçuklardı. açlıktan ölecek duruma geldiklerinde peksimet fıçılarındaki kırıntıları topladılar, sıçanları yediler, talaş çiğnediler, seren uçlarındaki deriyi kaynatıp kemirdiler. içme suları sarıya dönmüş ve çok pis kokmaya başlamıştı. pek çoğu açlıktan, susuzluktan ve iskorbütten öldü.
sonunda guam adasına ulaştılar. adanın yerlileri kayıklarla yaklaşıp gemilere tırmandılar ve sağa sola saldırıp çalabildikleri her şeyi çaldılar.
...
fakat sonradan ölümcül bir hata yaptıç adalardan birindeki bir kabilenin resi iolan lapu-lapu (cebu kralı) hristiyanlığı kabul edince macellan bu kabile reisinin başka bir adanın kabile reisiyle giriştiği savaşta onun yerini aldı. (ispanyol kaptanlardan biri daha sonra bunun nedenini açıklamıştı. alaycı bir biçimde macellan'ın kırk adamıyla, "armağan olarak bir kile pirinç ile bir keçi yollamadığı için mactan kralına cebu kralının elini öptürmek amacıyla savaşmaya ve mactan adasındaki evleri yakmaya gittiğini" anlatmıştı)
macellan avrupalı savaş becerisine güveniyordu, ama mactan yerlileri avrupalıları geri püskürttü . adamları sandallarına doğru geri çekilirken macellan onları korumak için kılıcıyla dövüşmüştü. zehirli bir okla vurulmuş, pala darbeleri almıi ve yüzüne bir mızrak saplanmış halde kumların üzerine düşmüştü. onlarca savaşçı üzerine atlamış ve onu öldürmüştü.
lapu-lapu bu olaydan sonra yeni dini ve avrupalılar konusunda bir kez daha düşündü. yirmi yedi avrupalıyı bir şölene davet etti ve onları kılıçtan geçirdi.
...
"
(bkz:
insanın hikayesi)
(bkz:
james c davis)