1989 yılında
nintendo adlı firmanın piyasaya çıkardığı bir oyun konsolu.4 renkli ekrana sahip ve taşınabilir bir
nes şeklinde tasarlanmıştır.
(bkz:
gameboy pocket)
(bkz:
gameboy color)
(bkz:
gameboy advance)
(bkz:
gameboy qd)
(bkz:
gamegear)
(bkz:
psp)
(bkz:
n gage)
bu cihazın siyah beyazlı ekranlı olanı 2000 yılında ikinci eli piyasasında 15 milyon tl'ya bulunabilirdi. (gelecek nesiller o zamanın piyasa koşullarını öğrensin diye yazıyorum.)
o zamanlar gözüme ultra süper bir alet olarak görünen oyun konsolu. iki tanesi kabloyla bağlanarak çoğu kişinin ilk multiplayer tecrübesini yaşatmıştır. lakin parmaklar feci su topluyordu.
ilk okul birinci sınıfa giderken almanyada zorla ve bir sürü para harcatarak aldırttığım aldırttığım oyun konsolu. ancak üç sene civarı oluyor, anneme gameboyumun nerede olduğunu sorduğumda temizlik yaparken çalışmıyor diye çöpe attığını söylemişti, hiç bir tepki verememiş ve iki üç gün dış dünya ile alakamı kesmiştim, bir daha annemle gameboy hakkında hiç konuşmadım konuşamam da çünkü çocukluk arkadaşını kaybetmenin acısını ben bilirim. ilk aldığım gün elimden düşürmemiştim. yanında tetris oyunu geliyordu, haftalarca oynayarak rekor üstüne rekor kırmıştım sonunda yeni bir disket almanın vakti gelmişti ve ilerlemeli bir bir oyunu tesadüfen almıştım artık gözüm kapalı oynayarak kolayca bitirmeye başlayınca mario ile takas etmiştim disketi. hatta disketleri farklı bir yerde sakladığımdan onları uzun süre saklamıştım gameboyumun hatırası olarak.
tuvaletlere düşmüş diyorlar. sudoku, tahtını sallıyormuş ama.
çocukluğumun kurtarıcısı , annemin altın günlerinin psikolojimi bozmasını engelleyen yegane şey.daha sonra hiç bir oyun konsolu o siyah beyaz ilk gameboylar kadar zevk vermemiştir bana.
bunun ciddi prim yaptığı yıllar vardı hatırlar mısınız bilmem. 999 in 1 kasetlerinin harbiden 999 ayrı oyun barındırdığı dürüst dönemlerden bahsediyorum.
bir sabrina dizisi vardı taş gibi bir kız oynardı dizide.. bilgisayarını programlar, on tane kelime verir ve onlarla şiir yazmasını sağlardı. sürekli odasına merdivenle çıkan bi zırtapoz arkadaşı vardı.
görevimiz tehlike isimli bi yarışma programı vardı. şebnem dönmez le bi yakışıklı adam sunuyordu. canavar dövüyodunuz puan kazanıyordunuz.
icq dan, mirc ten bile öncesini diyorum.. shakira nın saçlarının kızıl olduğu zamandan önce..
o zamanların iphone5 i idi işte. güzel zamanlardı.
pspnin atasıdır bu zımbırtı. ilk versiyonu yeşil siyah ekranlısıydı. sonra renklisini çıkardılar. iki boyutlu oyunları vardı. 4 kalem pille çalışır ve a, b, start, select tuşları vardı üzerinde.
*
şirkette;
'zamanında az mı oynardım gameboy' diyeceğim yerde
'zamanında az mı oynadım playboyla' deme şaşkanlığına girdiğim cihaz.
tetrisi bu zıkkımla öğrendim, iyikide öğrenmişim.