gelen gideni aratır

-ah çok zor geldim lan trafik feci
-hoşgeldin
-nerde bizimki gitti mi ?
-gitti he
-hass lan kontörüm de yok arayıversene
-niye hep ben niye!!

ortaokul ve lise çağlarında, hocalar üzerine sıkça söylediğimiz kelamlardan biri.

gidip yerini bir başkasına bırakmak istemeyen birisi tarafından uydurulmuş olması muhtemel söz.

1978 çıkışlı serçe albümünden bir sezen aksu şarkısı. bestesi hurşit yenigün'e, sözleri sezen aksu'ya aittir.

haydi gel seninle şöyle karşı karşı
gel, olmaz inan ki kavga ve gözyaşı
ayrılmak istemiyorsak seninle
açıkca konuşmalı

gel bugüne kadar olanlar olmuş
hepsini unutalım
gelen gideni aratır derler
bırak nazı anlaşalım

haydi gel bir kez daha denemeli
gel, herşeyi doğru dürüst söylemeli
ayrılmak en kolay çözüm inan ki
gel görelim gerçeği

gel bugüne kadar olanlar olmuş
hepsini unutalım
gelen gideni aratır derler
bırak nazı anlaşalım

hep gelen gideni aratır gibi gelir...çünkü giden yeni gitmişse ondaki sevmediğimiz şeyleri de görebilirken biraz zaman geçince sadece iyi olanlar iyi anlar hatırlanır...üstelik gelen 1-0 yenik başlar karşılaştırılacağı bir eski vardır, beklenti oluşturan, çoğu ilkleri kapan... daha bir sürü sınav vardır öncelikle gideni geçmesi gerekir ve anılar yitmeyen şeylerdir en ufak bir boşlukta gidenle olan anılar çağrışım yapmaya başlayıverir... gelenin savaşının zorlu anlarıdır bu anlar hem kendiyle hem gidenle savaşır... ve gitmediği için yaptığı tüm kötü şeyler tazeleğini yitirmemiştir güzelliklerin, iyi olanların hatırlanması için onun da malesef gitmesi gerekir...
ilk giden tekrar gelse onu aratanları aratmayacağını kim bilebilir...

2009-2010 sezonunda iki hafta daha bekleyemeyip ankaragücüne kızlığını bozduran cimcom, iki hafta sonra fener koydukça, derin bir "ahh" çekip sarf etmek zorunda kalacak...

fener cimcomu domaltır,
gelen gideni aratır...

muhafazakarlığın temeli denebilir. yeni gelenin kendisine zarar getireceğine ve yeniliklerin alışma zorluğundan başka hiçbir şey olmadığı düşüncesine dayanır. türkiye'de bu sözün her konuda gerçek olarak algılanması ve bunun ciddi anlamda uygulanmaya çalışılması ideolojilerimiz ne olur ise olsun aslında zarar getirecek derecede muhafazakar bir toplum olduğumuzu gösterir ki bunu engellemek için ilk önce dilimize yerleşmiş bazı sözleri dilimizden temizleyerek bilinçaltımızı temizlemeliyiz aşırı muhafazakarlıktan kurtulabilmek için.azı


yazı sonunda bir ekleme: muhafazakarlık sadece aşırı dincilik olarak algılanmaması gerekir ki olduğu durumu muhafaza etmeye çalışan ve varolan durumu korumaya çalışan herkes muhafazakarlıktır ve muhafazakarlık budur.

gitti.gelenler belki ondan bir şeyler getirir diye bekledim hep.aslinda onu bekledim.ona baktığım gözlerle bakamadım gelenlere.
tanıdık bir söz bekledim tanıdık bir dokunuş...
hep onu arattılar...

(bkz: sekizinci nesil)

çoğu kez doğruluğu ispatlanmış olup bazen yanılgı bir söz de olabiliyor.
asıl olan bunu nesillerle bağdaştırıp çamur atmaktır. bir neslin içinde kötü ve iyi yazar şahısları bulunur. neslin sadece kötü yazarlarına bakıp derecelendirmek yani yersizce kötülemek akıllı bir insan davranışı değildir.

üst kat komşum taşındıktan sonra, yeni gelen komşu için söylenebilecek yegane atasözüdür.

katılmadığım saptama.bu düşünce inançla ilgilidir. "gelen gideni aratır" düşüncesi bi inançtır. bunun yerine "yeni her zaman daha iyidir" inancını yerleştirebiliriz. bu da bizi daha cesur, daha özgür kılar.

ayrıca kenan doğulu'nun aşk oyunu isimli şarkısında geçen bir söz.

daha bu sabah söylediğim cümle. eski sevgilime itafen yoksa neden geri dönsün ki?

aslında inanasım yok buna.
ama yeni bir iş değişikliği son zamanlarda tekerleme misali söyletip duruyor bunu.
hayır, sorsan eski işe geri dönmeyi tövbe billah istemiyorum, üstelik eski firmamın bir başka şirketinden ayrıca iş teklifi almama rağmen.

ancak zaman oluyor, an geliyor; sabır tükenip umut azaldığında, panikleme ile gelecek kaygısına doğru gözler daldığında... acaba mı kamil? diye sorduruyor namussuz şartlar.
özgüven eksikliğinin oyunları bunlar, tongaya düşürmeyin kendinizi.
önünüze bakın, önünüze... olan canım zamana, emeklere oluyor.