kamburu kazıyıp dik yürümenin en bilindik yoludur hayatımızdan insan aforoz etmek.
gereksiz insanlar sadece yüktür, külfettir. yükler sorumlulukları ağırlaştırıp beli büker. kendimize ayıracağımız vakitten çalıp onlara çar çur etmedir bu gereksiz insaniyetli halimiz.
insanın kendi kendisinin hırsızı olmasini sevimli gösteren yersiz bağ kurulur o insanlarla.
yaklaşık 7-8 ay evvel yeni eve taşındım, yeni işim var, arkadaş çevremi eledim, akrabaların hepsi engelli, yetmedi aileden de üstünü çizdiklerim var.
benim için gerçekten(!) önemli kişileri işaretledim. tenhayım...sakinim... özgürüm...
gerektiği yerde, özellikle de söz konusu özsaygimiz ise yapmamız gereken şey.
insan herkesten önce kendi kendine tahammül etmek zorunda. öyleyse insanın kendi hayatında en çok sevmesi ve sayması gereken kişi kendisidir.
kuyruğu dik tutmak saçma bir şey. yani kendini kasmak falan. ama bundan ayrı olarak dik bir duruş önemli bir şey. dik durabilmek dileğiyle.
c.bukowski'den eski sevgilisine not:
"biliyor musun linda, hiç kimse vazgeçilmez değildir. ve hiç kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir. şüphesiz şu hayatta verdiğim en doğru karar, kendini vazgeçilmez sanan bir aptaldan uzaklaşmak oldu."
biraz zor olmakla beraber gerektiğinde sırtımızdan atmamız gereken yük oldukları için zamanı geldiğinde yapılması şart olan eylemdir.
hesap verme zorunluluğu hissiyatını azaltan hoş eylem. az yargılayan olunca serbest alan açılıyor, bir ferahlık çöküyor.
tek birini hayatımdan canı gönülden çıkarmıştım.
dinimin elçisine hakaret ediyordu.
şu anki aklım olsaydı en başta konuşmayı keserdim.
istanbul gazetecilik okuyan biriydi.
fakültenin başında işsizlik kasiyerlik hayalleri kuruyordun.
sosyal ilişkilerde mesafeli olduğum, herkesi hayatıma dahil etmediğim için biraz ot tadında ama kazık yemedigim bir hayat sürüyorum. hayatıma dahil ettiğim insanlarla arada mesafeler de olsa görüşür, haberleşir, dertleşir, paylaşırım. bu sebeple hayatımdan pek insan cikardigimi söyleyemem. sadece dost hatrına katlandigim idare ettiğim zararını gördükçe yok saydığım insanlar var. onlar zaten hiç olmamışlar...biraz bile bile lades olmus
kıskançlığı ve fesatlığı yüzünden, zamanında çok değer verdiğim, aynı evi paylaştığım, arkadaşım değil, kardeşim dediğim bir insanı hayatımdan çıkardım. hiç eksikliğini hissetmedim, bu da bana bir doğru karar verdiğimi hissettiriyor.
hayatımın belirli dönemlerinde yapmış olduğum eylem.kirmizi çizgilerim var orda her seyi yakıp yıkarım. arkadaslarimin bir çoğu zamani geldiginde elendi ve asla pisman degilim.
maşallah. herkes hayatından birilerini çıkarmış ama kimse, bu arkadaşları hayatından çıkarmamış. iki yıl önce tam da bugün kıymet verdiğim biri beni hayatından atmıştı. zamanla "demek ki ona külfet olmaya başlamışım" diyebildim, o birine iyi gelmeyebilirsiniz. hayatın minimal, olağan akışı böyle.
`çıkardığımızı sandığımız her insanın da bizi hayatından çıkarması`
yani böyle değil mi aslında? her şey karşılıklı bi nevi. böyle olmasa ortalık karıştırdı biraz.
siz çıkardınız ama o çıkarmadı. bi mesaj iki arama sonra :
"amaaan bunla mı uğraşacam be"
o çıkardı ama siz çıkarmadınız. bi arama iki mesaj sonra:
" bana ne bee" dersiniz. der yani herkes. demez mi. ben diyorum çünkü.
o yüzden her şey karşılıklı. kafalar rahat.
bi de çok da şeyapmayın ya. çıkarta çıkarta insan kalmıyo pek.
verdigim değeri haketmeyen ,kötü hissettiren,canımı sıkan, dengesiz davranan kim olursa olsun hayatımdan çıkartırım kimse bulunmaz hint kumaşı değil bu canın yedeği yok.
çıkarcı insanları hayatımdan perma ban atarak çıkardığımdan bende bu gruba üyeyim sanırım.
ben genelde çıkarılan tipim.
beni çıkaranların 1 tanesi hariç hepsini aşırı özlüyorum. yeter lan özledim sizi.
matematiksel çıkarmadan farklıdır. eksilen, çıkan ve fark olmak üzere üç öğe vardır. eksilen siz gibi görünseniz de eksilmek sizi artıya götürebilir. çıkan adı üstünde çıkan kişi olup matematiksel anlamda etliye sütlüye karışmayan gibi olsa da ikili ilişkilerde bazen kazanan bazen kaybeden taraftır. ve fark, fark çıkış sonrası arta kalan çerçöptür. o da verdiğiniz değere göre geri dönüşüme giderken bazen de çöpte kendine yer bulabilir. yazdıklarım anlaşılmasa da bu bir giridir saygı bekler. öyle.