eskiden wondi beyciğimizin yaptığı gibi duyuru ve olay bildirimi yapılması.
hiçbir yenilik veya düzeltilme yapılmasa bile insan arada "
naber genşler, şu hesaba giriş meselesini çözüyoruz, haberiniz olsun.", "girişi çözdük çözücez, takipte kalın", "çözüyoruz az sabredin", "aha çözdük, asın bayrakları", "merhaba, bugün salı, hafif yağacak gibi, dikkatli olun", "x ile x bizden habersiz kavga etmişler, mutluluklar" gibi şeyler duymak istiyor.
koltuğun başında, makam odasında oturan birinin varlığı, halkı veya zümreyi rahatlatır.
tarihin her yerinde "en azından biri var ve bizi görüyor" demek istedi insanlar, tüm kavgaların kökeni bu masum şeydir aslında.. zira günümüzde toplulukların eylem, gösteri, bildiri okuma veya herhangi bir şekilde bir araya gelmesi sadece "umursanmak, biz de burdayız yahu, bir gör bizi ağam, en olmadı selam et" için değil mi?
bak en masrafsız, en az uğraştıracak şeyi istedim sanırım. arada bir merhaba demek en birleştirici ve huzur verici etmendir sanıyorum.