sabah dinlenen ilk şarkı

yaklaşık 2-3 senedir hep aynı şarkıyı dinliyorum sabahları. yani pazar sabahları hariç tabi.
çünkü dinlediğim şarkı ayrıca telefonumun da alarm sesi. şarkının başında da çalar saat sesi var. şarkı çalmaya başlayınca kapatmıyorum. şu ana kadar hiç sıkılmadım.

"samsung morning flower"

arkadaşlar sabah sabah bana bunu dinleten hayat size neler yaparasdfghjk.
fiççdansız ara sıra bile beni aramadııığnn

oh, god .

radyo eksen'e bağlı olan bir durumdur. ilk orayı açarım ve eve gelince de son dinlediğim yine o radyo olur, kalite anlayışları bana hitap ediyor.

yok.

(bkz: sealed with a kiss)

hiç kendini düşündün mü
sevgini harcadın bile
terleyip de üşüdün mü
yorgunsun sabah beş'te

sen mağlup o galip
onun aklı sadece işte
bir sevgilin vardı garip
onu da kaybettin işte

kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum

ne yapalım geldik bir kere
sereceğiz postu bir yere
aç sohbeti yum gözünü
bırak kendini bedenlere

uzun gecenin sonunda
anlam verilmez bu aşka
ne oluyoruz bilinmez
sen başka ben başka

kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum

işte kendini kandırdın
aşkını utandırdın
ama kalbin sana inanmadı
çok geç treni kaçırdın

hadi dostum uyan artık
vakit çok geç olmadan
hiç olmazsa kendini affet
suçluluk seni vurmadan

kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum

hiç kendini düşündün mü
sevgini harcadın bile
terleyip de üşüdün mü
yorgunsun sabah beş'te




sen mağlup o galip
onun aklı sadece işte
bir sevgilin vardı garip
onu da kaybettin işte

kalk artık gidiyorum
başkasını seviyorum
dur artık gidiyorum
başkasını seviyorum

bir dönem fiilen dinlediğim, birçok sabah da kafamın içindeki sigara dumanı ve viski ile bezenmiş saygının sessizliğiyle oturan insanlarla dolu bir amerikan salonunda dinlediğim bir şarkıdır. sekmemiştir. billie holiday'in sesinde acı vardır. kalp acısı... ve bunda derin gerçek bir kabulleniş vardır. insan evladının kalp acısı ile diyaloğunu anlatır başka biriyle değil.
gaza gelirsem çevirmenlik zamanıma geri dönüp sağlam bir çeviri yazabilirim sözlere dair ama söz vermeyeyim.

güya dinlenmek için uyudum ama yorgun kalktım, neden ya?

gece arkadaşımın horlama sesiyle uyudum. güzel bir melodisi vardı, mışıl mışıl uyumuşum 1 saat sonunda. uyuyamayanlara tavsiye edilir. şu an hala onun sesini dinliyorum.

(bkz: güne güzel başlatan şarkılar)