sabır

elektro gitarda rahmetli yavuz çetin' in sanırım türkiyede ilk defa talkbox kullandığı göksel şarkısı.

sabrın içine düştüğünde, nerde olduğunu unutup yaşamaya bakabiliyorsan erdemli bir duygudur. ama o içinde bulunduğun durum üstüne üstüne geliyor, sana yerini dar ediyorsa, tetris oyunundaki, her levelde yükselen tuğlalar gibi seni sıkıştırıyorsa, o zaman o kuyudan çıkmak erdemsizlik değildir. çıkılır gidilir. aydınlık gökyüzü bazen soğuk bir kış günüdür, bazen de son kış ayının son günleridir. ertesi gün saatler ileri alınacaktır belki. bu soğuk bir günde bile baharın geldiğinin müjdecisidir her zaman. ama şu bir gerçektir ki o sabrın içinde zamanı müsrifçe tüketmek kutuplarda yaşatır insanı.

zaman seni beni sallamaz ve canının istediği gibi akarken, çaresiz bir halde o sürenin geçmesini bekleme esnasında, o*nu sallamıyormuş gibi yapmaya çalışma haline sabır denir.

beklemektir ve coğunlukla ulaşmaktır beklediklerine...

cenab-ı allah'ın insanları sabırla sınadığı bir çok kur'an-ı kerim ayetinde ve hz. muhammet (s.a.v)'in hadislerinde bulunmaktadır . öyle zor bir şeydir ki , dayanma gücünün en aza indiği , başka yollarının aranmaya başlandığı andır sabır gösterilmesi gereken anlar . işte allah'ta böyle zamanlarda insanı , korku, açlık, mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiltme ile mutlaka imtihan edeceğini ayetlerinde belirtmiştir .

hayat boyu öyle çok sabır göstermemiz gereken anla baş başa kalıyoruz ki düşünüyorumda çok azında doğru davranıyoruz . aramızda birbirimizi inciterek sinirlerimizi bastırmaya çalışıyoruz . oysa ki düşününce sabır gösterdiğimiz bir çok hikaye vardır ki hayatımızda sonu hep güzeldir .

"bugün olmazsa yarın, ama birgün mutlaka..." diyebilmektir.

karşılaşılan felaketlere,zorluklara dayanma gücüdür.islamiyet'te önemli bir yere sahiptir.hadislerde ve bazı ayetlerde zorluklara sabreden kişinin günahlarının affedileceğinden ve cennete gideceğinden bahsedilir.

bir rivayete göre hz muhammed (s.a.v.) etrafındakilere şunu anlatmış:

bir kulun çocuğu vefat ettiği zaman allah meleklerine "kulumun çocuğunu elinden aldınız öyle mi?" diye sorar.onlar da "evet." diye cevap verirler.allah "kulumun gönül meyvesini mi kopardınız?" diye sorar.melekler yine "evet" cevabını verirler.allah tekrar "o zaman kulum ne dedi?" diye sorar.melekler "sana hamdetti,sabretti ve -biz allah'tan geldik,allah'a döneceğiz- dedi." cevabını verirler.bunun üzerine allah "kulum için cennette bir köşk yapın ve ona hamd köşkü adını verin." der.

yani kısaca her zaman sabrın sonu selamettir.

canımdan bezdim öyle öyle beterim
oyuncak oldum ellerindeyim
kölemiyim ben ay
gel deyince geleyim
sıkılınca gideyim
yazık bana vay
kime şikayet edeyim
başından ne bileyim
sabır sabır ya sabır
sabır sabır ya sabır
belkide akıllanır ah
belkide akıllanır

not:nasıl olmuşta göksel'in bu şarkısının sözleri yazılmamış şaşırdım doğrusu.

zaman üzerinden hesaplanır. tükenebilir. çeşitli sebeplerden muhtaç kalınır sabıra. genelde çaresizlik durumlarında ihtiyaç duyulur.

kalmaması ile kaos başlar. çaresizlik doruk noktasına ulaşır. küfredilir.

insanların bazen ---zorla--- tükettikleri şeydir. ne kadar susarsan o kadar tepene çıkarlar, ne kadar karşındakini kırmak istemezsen onlar o kadar kırman için debelenirler. ne kadar kendini şaşırmamak için çabalasan da onlar da bir o kadar şaşırıp ortalığı darman duman etmen için uğraşırlar.

e tabiri caizse bu "kaşınan" insanları bir süre sonra artık kaşımak gereklidir. aksi halde kişi kendinden başka kimseciklere zarar vermez...

ey sesini çıkarmayan insanları sabır taşı sanıp onları iyice tahrik eden dangalozlar... sizlere sesleniyorum. ya adam gibi oturun oturduğunuz yerde ya da sabır taşmasının ağır sonuçlarına katlanmak durumunda kalırsınız... unutmayın ki her sessizlik devasal bir fırtınanın habercisidir.

(cemiyete sesleniyormuş gibi oldu lan!?)

göksel' in insanın sabrını sınayan şarkısı.

(bkz: sabır taşı)

en zor sahip olunan, en büyük erdem derler. beklemek, temkinli olmak, öğrenmek bazen umut etmek ama sonuçta hep karşılığını almaktır.

"birlikteliğin olmazsa olmazlarındandır." bu da benim yorumum.

insanın kendini, ruhunu, bedenini sıkmasıdır. başkaları için ya da bir durum için sadece kendini sıkarak beklemesidir. güzel bir gün ya da güzel bir olayla karşılaşmak adına bu günün içine etmesidir.
(bkz: sabrın sonu selamet değil)

hayat kurtarıcıdır, olmazsa olmazdır. insanı uçuruma sürüklenmekten alı koyan bu güçtür kimi zaman.