uluslararası ilişkiler öğrencileriyle oynandığı zaman boka saran oyunlardır. yaklaşık 45 dakika falan süren müzakerelerin özetini veriyorum.
command and conquer generals oynamadan önce yemekte konuşan 4 öğrencinin konuşmalarının özetini aktarıyorum. öğrenci 1 ve 4 çin'i seçip bir takım olacaklardır. öğrenci 2 ve 3 amerika seçip bir takım olacaklardır.
öğr1: abi kuralları belirleyelim, nükleer bina yapmak olsun. (kendi seçeceği ülkede nükleer silah kullanmasa da bu binanın upgradelerinden yararlanabiliyor) ama nükleer atmak olmasın.
öğr2: eğer kimse nükleer bina yapmıycaksa kabul ediyorum. sıkışınca kullanmayacağınızı nerden bilelim?
öğr1: abi söz veriyorum kullanmayacağım.
öğr3: hadi olum ordan geçen oyunda diğer adam kullandı sıkışınca.(öğr4)
öğr1: ya tamam abi kullanan kaybetmiş sayılsın.
öğr4: ben bu anlaşmaya taraf değilim.
nükller krizi çözemedik. sonra petrol kuyuları paylaşımına geldi sıra.
öğr2: abi ben haritayı ortadan ikiye ayırırım bizim tarafta kalan kuyular bizim olur sizin tarafta kalanlar sizin.
öğr1: öyle olmaz abi ben bulduğum kuyuları alırım ama savaş olmasın kuyularda. sadece asker yollayalım el değiştirsin, tanklar girmesin silahtan arındırılmış bölge olsun.
öğr2: abi ben haritayı dereden itibaren ayırırım. derenin aşağısında kalan tüm toprağı kendi toprağımız olarak görürüm. sen gelip oradaki kuyuyu alırsan, saldırmışsın kabul eder uçururum tüm kuyularınızı.
öğr1: ya savaş olmasın kuyularda sonra kaynak kalmıyor.
öğr2: o zaman sınırın dışındaki kuyuları almaya çalışma arkadaş.
öğr1: tamam kabul ediyorum öyle olsun.
öğr2: tamam o zaman kabul.
öğr3: kabul abi öyle olsun.
öğr4: ben bu anlaşmaya taraf değilim.
bu böyle devam etmiş, ufak tefek konularda anlaşılsa da genel bir anlaşmaya varılamamış, nitekim oyun sonucuunda da amerika olan taraf, çin'e "demokrasi" götürmüştür.