tavuklu pilav

kantinin hamburlerinden daha doyurucu lezzetli sağlıklı ve ucuz olan müthiş bir öğrenci yemeğidir. sadece bu yemeği satan lokantalar bile mecvuttur halk arasında ise genelde mevlütlerde kutlamalarda kına gecelerinde ahaliye dağıtılır

(bkz: kaşıkçı pilav)

toplu yemektene zehirlenme vakalarının hemen hepsinin sorumlusudur.

bir gün arkadaşımla msnde konuşurken hadi taksime gidip bir şeyler yiyelim diye gaza geldiğimiz ve yiyecek bir sürü şey varken gidip yediğimiz yemektir. sanıyorum ki anne yemeği özlemi çekmemizden dolayı oldu böyle bi şey. yoksa yani haftaiçiydi ve sınırsız pizza da makul bi fiyattaydı.çok pişmanız..
(bkz: giriye uygun anı)

bu yemeği özel günlerde** şöyle servis ederler;

küçük bir tas alınır, dibine biraz tavuk, üstüne pilay ve tabağa kapatılır. burada asıl amaç pilavın güzel gözükmesi değil çok sayıdaki misafire küçük porsiyonlarla sunum yaparak cepteki akrebi sinirlendirmemek.

akşam saatlerinde ortaköyde hemen hemen her köşe başında görebileceğiniz artı yanına nohut da eklenen ayakta atıştırmalık.

gündüz vakti bir arabacı bulsam, üstüne karabiber ektirip bir plastik tabak dolusu götürsem diye hayal ettiğim yiyecek. pisboğazlık olmalı, hem tavuk adamı zehirler değil m evet evet ben de öyle dedim, kimbilir ne yağı kullandılar?

pirinçin tavukla haşır neşir olduğu yemek biçimi

içine küçük küçük portakal doğrayınca tadı bir başka güzel olan yemek.

muhallebicilerin olmazsa olmazı. mesela en basitinden saray muhallebicisini ele alalım. bu mekanın mönüsünde her türlü yemek yer alırken hiçbiri tavuklu pilav kadar lezzetli değildir. yani bir iskender yeseniz bile tavuklu pilavdan aldığınız lezzeti kati surette iskenderden alamazsınız.

e durum böyle olunca fiyatlar da pek bir keyifli oluyor. en son 6 liraydı bir tavuklu pilav.

şu anda canım öyle çekti ki anlatamam. hele bir de nohutlu oldu mu tadına doyum olmaz...

(bkz: yeme de yanında yat)

en birinci yemek kombinasyonudur. tanrı'nın insanlara armağını adeta.

sene 2008, arkadaşıma yemeğe gidiyorum. halk otobüsündeyim. otobüs kızılaya gelip yolcu indirip bindiriyor, cam kenarıda oturuyorum. otobüsün hemen yanında seyyar nohut pilavcı var onu izliyorum. hayvan gibi aç olduğumu farkediyorum. bu sırada otobüs doldukça doluyor. içerisi tıklım tıklım, camlar buğu oluyor buğuyu silip silip pilavcıyı izliyorum. millet tavuklu, turşulu süper tabaklar alıp alıp gidiyor. seyyarın başındaki abiyle göz göze geliyoruz. artık ne 2 durak sonra inip yemeğe gidecek olmam, ne de otobüsün aşırı kalabalık halde hareket edecek olması beni durduramıyor. milletin ayağına basarak, ittirerek, "pardon pardon" diyerek kapıya ulaşıp vitesi bire takmış kaptana "kaptan orta kapıı diye bağırıyorum. inip tezgaha doğru koşuyorum. seyyarın başındaki abi bana bakıp gülümsüyor ben de ona gülümsüyorum. o gece abinin evine gidiyoruz. heheh şaka tabi son kısım hayvan gibi yiyip arkadaşın evine gidiyorum kola içip geğiriyorum orada. işte böyle sevdiriyor tavuklu pilav kendini...

dünyanın en güzel yemeklerinden biri. tabi bol tavuklu olması şartıyla. tavuk azsa pek leziz olmaz. yanına bi de cacık. hafif sulu. çok sulu olursa pek leziz olmaz. bi de yanına in flames - another day in quicksand. sesi sonuna kadar açık. sesi kısık olursa pek leziz olmaz. ne alakası var demeyin pek leziz olmaz. tamam abarttım farkındayım. bi deneyin görün lezzeti. afiyet olsun. amin.

parasız kalınınca zeynel çilli'den birer porsiyon yenilir doymuş gibi yapılır.