hani türkçe de bir söz vardır ya, 'sana ebenin bi tarafını tersten göstericem' diye. işte bu deyimin biraz benzeri rusça da da vardır; 'kuzka nın anasını göstermek' diye geçer. hatta rus dış siyaset jargonunda yerleşmiş, çok sık kullanılan bir sözdür bu. 1961 yılında test edilen, bu yeryüzünün şahit olduğu en büyük yıkım aletinin bir diğer adı da, ''kuz'kina mat'', yani 'kuzka nın anası' dır. yapılmış en büyük görgüsüzlükten birisidir, hatta en büyüğüdür.
efendim, devir soğuk savaş devri. amerikalılar, hiroşima ve nagazaki de gösterdikleri, 'istersek sırf gösteriş amaçlı yüz binlerce kişinin ebesini skebilir, bir o kadarını da sakat doğmaya mahkum edebiliriz' tavrından sonra nükleer deneylerine son hız devam etmektedirler.
castle bravo adını verdikleri programlar bütününü '54 yılından itibaren uygulamaya koymuşlar, 15-20 megaton gücündeki bomba deneyleriyle bir yandan testlere devam ederken, bir yandan da sovyetlere aba altından sopa göstererek 'bana bulaşırsan mına korum' mesajı vermektedirler ve yayınladıkları deney fotoğrafları da hakikaten o zamana kadar görülmemiş bir güce sahip olduklarının göstergesidir. bir kaç örnek şurada,
http://vgap.net/views/CastleBravo.gif
1960 lı yıllara gelindiğinde, sovyet lider
nikita kruşçev in canına tak etmiş ve 'şu amerikalılara dünyanın kaç bucak olduğunu gösterin mına koyim' dercesine, 100 megatonluk (oha) bir bomba yapımının emrini verir.
tsar bomba. '61 yılının ekim ayında, bir
tupolev 95 in altına monte edilen bu öküzlük abidesi (monte edilmiştir, çünkü daha önce hiç bir bombardıman uçağı, 8 metre uzunluğunda, 2 metre genişliğinde bir bombayı atmak için tasarlanmamıştır) rusya nın
novaya zemlya bölgesine götürülür. pilotlara korkunç alev topundan kaçma zamanı kazandırması için bir paraşüte bağlanan bomba, yer yüzünden 4.000 ft yükseklikte patlayacaktır. uçak, radyasyon yansıtıcı özel bir boyayla boyanır, bu iş için gönüllü pilotlar bulunmuş ve onlara geri dönemeyebilecekleri, çünkü bu kadar güçlü bir şeyin daha önce hiç denenmediği anlatılmıştır daha önceden. 30 ekim 1961 de uçak havalanır ve saat 11:32 de bomba hedefe bırakılır. ufak bir bilgi daha, mühendisler tasarımın son aşamasında, 100 megatonluk bombanın
biraz(!!!!) fazla olabileceğini düşünüp, bombanın gücünü 50 megatona indirmiş, kalanını da kurşunla doldurmuşlardır. bu sayede serpinti minimuma indirilmiş, ruya nın kuzey bölgesindeki olası iklim ve yerşekilleri değişikliklerinin önüne geçmişlerdir.
http://edwardkhoo.com/wp-content/uploads/2008/06/nuclear-explosion.png
dünya, amerikalıların 15-20 megaton arasında değişen denemelerinden tırsarken, rusların bu 50 megatonluk oyuncağını görünce, kıyamet senaryoları yazılmaya başlanmıştır, çünkü bu bombadan 3-4 tanesini eline geçiren kişi, dünya üzerinden yaşamı bir daha oluşmamak üzere silebilecek güce erişmiş olacaktır. zaten mantıksız denebilecek kadar güçlüdür bu şey, kullanımının yegane amacı yer yüzünü yok etmek olabilir. deneyden sonra bütün dünya devletleri, özellikle abd ve sscb, kıtalararası füze teknolojisinde ilerlerken, konvansiyonel bombalara yönelmiş, nükleer silahlanmada adeta sözsüz bir üst sınır belirlemişlerdir kendilerine. çünkü test edilip, ulaşılabilirliği onaylanan bu nokta, her ne kadar savaşta da olsalar, iki taraf için de kıyamet anlamına gelmektedir.
uzun lafın kısası, kruşçev, sürekli eline alıp oynayan çocuk amerikalılara, 'akıllı olun, kan alırım' mesajı vermiş ve büyük ölçüde de başarılı olmuştur.