kimyager olmamak baş koşuldur
uzun yaşamanın sırları
aşık olmak, gülmek, spor yapmak, çok yemek yememek, kendine zaman ayırmak.
az uyumak olarak sınırlandırılabilecek sırlar bütünü.
gamsız olmak, sağlıklı besinlerden azar azar tüketmek, az uyku, bol hareket... bu şartlar altında kırk yaşımı görebilirsem ne mutlu...

#1107284 ·
· 9

#1110087 ·
· 8
zeytinyağı..bakın egeye akdenize feyz alın..bir de dağ eteğinde bir ev buldun mu yaşadın..uzun yaşadın..

#1110113 ·
· 7
erken kalkan yol alırmış, eee madem yol alıyon işte uzun yaşadın gittin..
(bkz: the one ring)
ingilterede 90 yaşından fazla olan bir kadın bunu hergün biraya yumurta kırıp içmesine bağlamış. böyle yaşayacağıma hiç yaşamam daha iyi.
ne bedeni ne de ruhu yormamakla mümkün olan durum. olabildiğince de mutlu olmalı insan, mutlu olmak için yaşamalı, eğlenmeli,gezmeli,görmeli,okumalı. bu şekilde uzun yaşar insan,yaşadığı yıl sayısının da pek önemi yoktur bu durumda böyle yaşayan insan çok yaşamıştır zaten.

#2434651 ·
· 8
dedem 84 yaşında ve her gittiği doktor sırtını pışpışlayarak geri gönderiyor. kan değerleri süper çıkıyor her seferinde ;turp gibi maşallah. ona bakarak bir kaç çıkarım yaptım
-mümkün olan her yere yürümek.
-bol bol tarhana çorbası tüketmek.
-yaşama sevincine sahip olmak.
-günde 1 kez gripin içmek
-mümkün olan her yere yürümek.
-bol bol tarhana çorbası tüketmek.
-yaşama sevincine sahip olmak.
-günde 1 kez gripin içmek

#2662663 ·
· 9
sex&drugs& rock' n roll. dur lam bu öteki. bunun tersi işte. anladın sen. yıldız lazım bak buraya.

#2662799 ·
· 8
kesinlikle mehmet öz'ü dinlememektir. otla, çöple, brokoliyle hayat mı geçer la. "la bi sittir git" derler adama. çok kızarlar. daha ikinci haftadan için kurur, ölürsün.
onun dışında misal efes bira ömrü uzatır. içersin, içtikçe yenilenirsin, tazelenirsin. çünkü onlar hayatı doldururlar aslında. ohh, her içişte yeni bi hayat. biraz şizofrenik gibi duruyor farkındayım ama güzel olur.
onun dışında misal efes bira ömrü uzatır. içersin, içtikçe yenilenirsin, tazelenirsin. çünkü onlar hayatı doldururlar aslında. ohh, her içişte yeni bi hayat. biraz şizofrenik gibi duruyor farkındayım ama güzel olur.

#3691034 ·
· 5
abdli bilim adamlarının 20 yıllık araştırmasının sonuçları açıklanmış
abdli bilim adamlarının 20 yıllık araştırmasında az yemenin ömrü uzattığı, yaşlanmayı geciktirdiği, kanser ve şeker hastalığı riskini azalttığı ortaya çıktı
wisconsin üniversitesi uzmanlarının 20 yıl boyunca makak maymunları üzerinde yaptığı araştırma, normalde alınan kalori miktarının azaltılmasının bu primat türünde yaşlanmayı geciktirebildiğini gösterdi. amerikan science dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçları şöyle:
* 1989da başlayan çalışmada ilk etapta 30 maymun inceleniyordu, 1994te deneye 45 maymun daha dahil edildi. bugün araştırmada az yemek verilen 20 maymun ve istediği kadar yemek yiyebilen 13 maymun yer alıyor.
* istedikleri kadar yemelerine izin verilen maymunlar günde ortalama 640 kalori tüketirken, yiyecekleri kısıtlanan maymunlar günde 480 kalori alıyor. bu miktarlar insana oranlandığında günde 2 bin 500 kalori yerine 1900 kalori alan bir kişinin daha sağlıklı ve uzun bir ömür sürdüğü belirlendi.
* kalori oranının azaltılmasının yaşa bağlı hastalıklara yakalanma riskini 3 kat azalttığını ve hayatta kalma şansını artırdığını gösterdi.
* uzmanlar, kalori sınırlaması getirilen maymunlarda kanser ve kalp-damar hastalıkları belirtilerinin, sınırsız yiyen maymunlara göre yüzde 50 az olduğunu vurguladı.
* daha az kalori alan maymunlarda şeker hastalığına rastlanmadığına, diğer gruptaki hayvanlarda ise bu hastalığın yaygın olduğuna dikkat çekildi.
* bilim adamları, kalori bakımından kısıtlı bir beslenme düzeninin beynin daha iyi çalışmasını sağladığına dair kanıtlar buldu. buna göre bu maymunların hafızası ve sorun çözme becerisi ilerleyen yaşa rağmen daha aktif kalıyor.
* çalışmanın sonunda istediği kadar yemesine izin verilen maymunların yüzde 50si, sınırlı beslenen maymunların yalnızca yüzde 20si öldü.
www.gazetevatan.com gazetevatan
abdli bilim adamlarının 20 yıllık araştırmasında az yemenin ömrü uzattığı, yaşlanmayı geciktirdiği, kanser ve şeker hastalığı riskini azalttığı ortaya çıktı
wisconsin üniversitesi uzmanlarının 20 yıl boyunca makak maymunları üzerinde yaptığı araştırma, normalde alınan kalori miktarının azaltılmasının bu primat türünde yaşlanmayı geciktirebildiğini gösterdi. amerikan science dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçları şöyle:
* 1989da başlayan çalışmada ilk etapta 30 maymun inceleniyordu, 1994te deneye 45 maymun daha dahil edildi. bugün araştırmada az yemek verilen 20 maymun ve istediği kadar yemek yiyebilen 13 maymun yer alıyor.
* istedikleri kadar yemelerine izin verilen maymunlar günde ortalama 640 kalori tüketirken, yiyecekleri kısıtlanan maymunlar günde 480 kalori alıyor. bu miktarlar insana oranlandığında günde 2 bin 500 kalori yerine 1900 kalori alan bir kişinin daha sağlıklı ve uzun bir ömür sürdüğü belirlendi.
* kalori oranının azaltılmasının yaşa bağlı hastalıklara yakalanma riskini 3 kat azalttığını ve hayatta kalma şansını artırdığını gösterdi.
* uzmanlar, kalori sınırlaması getirilen maymunlarda kanser ve kalp-damar hastalıkları belirtilerinin, sınırsız yiyen maymunlara göre yüzde 50 az olduğunu vurguladı.
* daha az kalori alan maymunlarda şeker hastalığına rastlanmadığına, diğer gruptaki hayvanlarda ise bu hastalığın yaygın olduğuna dikkat çekildi.
* bilim adamları, kalori bakımından kısıtlı bir beslenme düzeninin beynin daha iyi çalışmasını sağladığına dair kanıtlar buldu. buna göre bu maymunların hafızası ve sorun çözme becerisi ilerleyen yaşa rağmen daha aktif kalıyor.
* çalışmanın sonunda istediği kadar yemesine izin verilen maymunların yüzde 50si, sınırlı beslenen maymunların yalnızca yüzde 20si öldü.
www.gazetevatan.com gazetevatan

#6482709 ·
· 23
bu kadına göre de seks yapmamakmış uzun ve sağlıklı yaşamın sırrı. yemin ediyorum iyice sıkıldım, artık okumayacağım bunları, hatta şikayet edeceğim rtük'e. 30 yaşıma geldim uzun yaşamak için seks yapayım mı yapmayayım mı derken ömrüm geçti.
hayır 31 seksten sayılıyor mu onu açıklasalar bari kafamdaki soru işaretleri biraz azalacak.