18 mart

1 /
gölgeningücü gölgeningücü
onyıllar önce bu saatlerde yarınki kanlı savaşı daha dinç bir şekilde karşılayabilmek için, akşam yemeğinde sadece bir dilim kuru somun yemiş yalınayak askerlerin, tüfeklerine sarılarak uyuduklarını düşünerek hüzünlenmeme neden olan gündür..bir dönüm noktasının takvim yaprağındaki mücessem halidir..
talen talen
gülümsemeyle hatırlayacağım bir gündür...

bundan tam dört sene önce çanakkale'de meydan'da ufak bir 18 mart töreni yapılacaktı. gece yağan yağmurdan dolayı her yer ıslaktı, hava da pek serindi. onlarca öğrenci titreyerek büyük resmi adamların gelmesini bekliyordu.

ben ise büyük bir görev aşkı ile bayrak direğinin başında, hatun partnerimle birlikte bekliyordum. canım sıkılmış etrafa bakınırken, bayrağın asılı olduğu ipi tuttum. zaten ipe dokunmamla birlikte göndere çekmem gereken bayrak, ipi kopararak yukarı fırladı. ben daha ne olduğunu anlayamadan tören görevlisi beden eğitimi öğretmenimden azar yedim. sonra bir adam "tırmanır alırım" dedi, direk ıslak diye izin vermediler.

sonunda itfaiye geldi, uzattı merdiveni indirdi aşağı bayrağı. tören geç başladı, herkes biraz daha üşüdü. ama ben kırılmıştım bir kere; sıraya döndüm, başka birisi çekti bayrağı.

o kadar bedduaya rağmen yaşadığıma şükrediyorum...
buğday ambarındaki aç tavuk buğday ambarındaki aç tavuk
gurur verici bu zaferin mimarlarının yaşadıkları gerçekten çok önemlidir. çanakkaleye yaptığım ikinci ziyaretimde rehberimiz şunları söyledi bize:

çok ağır yaralanmış bir er(y) doktoru sarsar, kendisine doğru dönen doktora:

y: - buradan sağ çıkamayacağım belli, taburdaki arkadaşım x'ten 2 akçe borç almıştım. lütfen ona ulaş. ben öleceğim bu borcu ödeyemeyeciğim. hakkını helal etsin.

ağır yaralı askerimiz şehit olur. günler sonra bir başka ağır yaralı daha getirilir. ancak ona sıra gelmeden o da şehadet şerbetinden içerek şehit olur.
cebinden çıkan komutanına yazmış olduğu mektup doktorun büyük şaşkınlığına sebep olur. mektup aynen şöyledir:

komutanım! arkadaşım y ye 2 akçe borç vermiştim. ancak o günden sonra kendisini hiç göremedim. artık görebilceğimi de sanmıyorum. kendisini görürseniz ona hakkımı helal ettiğimi söyleyin.

işte biz savaş sırasında bile birbirinin hakkını gözeten, kul hakkı yemeyen ecdadın torunlarıyız.
birbirimizi gagalamamız, ülkeden hortumlamamız, canla başla vatan millet için çalışmak varken kendi cebimiz, çevremizdekilerin cüzdanları için çalışmamız niye?
antuan antuan
95. yıl dönümünde orada savaşan atalarımızın yaptıkları fedakârlıklara rağmen itüsözlükte hatırlanıp da şu saate kadar giri yapılmamış olan tarihi zaferdir. emperyalizme karşı olan solcu arkadaşlarımızın, tarihimizle ve milletimizle övünen milliyetçi arkadaşlarımızın ve savaşın iman gücü ile kazanıldığını savunan dindar arkadaşlarımızın; emperyalizme karşı verilmiş, tarihimizin en şanlı anlarının yaşandığı, binlerce şehit verdiğimiz savaşın yıl dönümünde sessiz kalmaları ve başlığa baktığımda her sene 1-2 girinin yapılması karşısında duyarlı geçinen gençlerimizin vefasızlıklarını kınamayı orada savaşmış olanlara borç bilirim. günün tek cümlelik özeti vb. benzeri başlıklar giri delisi olurken tek cümleyle özetlenemeyecek bir zaferin yılda 1-2 giri alması içimizin ne kadar boşaldığını göstermektedir.
leopold leopoldoviç leopold leopoldoviç
hani öyle tarihi olaylarda dikkatli, çok önem veren birisi değilim, herşeyi kutsalmışçasına yüceltenleri de sevmem, hatırlamak önemli olan nasılsa, ama 18 mart 2010 tarihi itibariyle kayıtlara geçsin diye söylüyorum, habertürk, hürriyet gibi gazetelerin web sayfalarının görünür bir yerinde çanakkale deniz zaferiyle ilgili bir anma yazısı birşey gözükmüyor.



edit: hürriyet'in biraz aşağılarında gözüküyor. habertürk araştırılmakta.
azwepsa azwepsa
eğer birinci dünya savaşı, çanakkale muharebeleri ve anzaklar temalı bir kitap yazıyorsanız kitabınızı piyasaya sürmek için deadline bu gündür. her sene 18 mart öncesi bu konularda yine bir dünya kitap basılır. bunların büyük kısmı evirip çevirip aynı şeyleri anlatmaktadır. kimisi ali'nin veli'nin mektuplarından yola çıkarak yazar, kimisi john'un, adam'ım defterinden yola çıkarak yazar. kimisi götünden sallar. kimisi eline geen yeni bir kaynağın, fotoğraların, hatıra defterlerinin heyecanıyla, bunları paylaşmak için yazar. kimisi de millet sever bunları, iyi satarız, altımıza audi çekeriz diye yazar.
breadwars breadwars
18 mart çanakkale zaferi değil , çanakkale deniz zaferidir. neden deniz zaferi kutlanır anlamam dur daha 1 ay sonra çıkartmalar başlayacak 1 seneye yakın kara savaşları sürecek bi soluklan bekle biraz...
51 51
yahya çavuşların, koca seyitlerin, binbaşı avnilerin, kınalı hasanların ve daha binlerce isimsiz kahramanın savaşmayı değil ölmeyi emreden komutan önderliğinde teknoloji ve tekniğe kafa tuttuğu gündür. şairin dediği gibi "bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi."
yildirimmurat25 yildirimmurat25
o muhteşem çanakkale zaferinin kazanıldığı günün yıl dönümüdür. ardahandan edirneye vatan uğruna can vermiş yürekli insanları hatırlatan duygu yüklü bir tarihtir.
cumayagittimdöncem cumayagittimdöncem
orada dökülen kanı,kardeşin kardeşe düşman olduğu şimdilerde o gün kazanılmış bu toprakları şimdi paylaşma derdine düşmüş insanları,orada can veren ana kuzularının yaşıtlarının şu an mücadeleyi bilgisayar oyunu sandığı, o giden canların ruhlarının hala yaşadığı bu coğrafyayı seçim mitingi bölgelerinden ibaret sayan hunharca kullanan iktidar çakallarını düşündükçe insanın içini acıtan gündür.
1 /