30 kasım 1999 tarihinde seattleda düzenlenmesi planlanan dünya ticaret örgütü zirvesinin anti-küresel, anti-kapitalist, merkezileşme karşıtı sokak inisiyatifiyle engellenmesi olayı. kalbinde yeni bir dünyayı taşıyanların, küreselleşmeyi, merkezileşmeyi, her türlü boktan bürokrasiyi ve masabaşında oturup dünyayı parmağında oynatmak isteyen godamanları karşılarına alıp şimdi şu anda; büyüyen bu dünyaya sahip çıktıkları ayaklanmadır... (bkz: n30)
olay şöyle gelişir:
80lerden itibaren sscbnin önce çözülüş aşamasına girmesi sonra baş döndürücü bir hızla eşşekler cennetini boylamasıyla meydanı boş bulup tüm köşeleri tutan ve dünya ekonomisini tek elde toplayan kapitalistler, yaşanan süreci küreselleşme olarak nitelendirmiştir. bu süreç aynı zamanda emeğin esnetilmesi, istihdamın gelişmemiş-gelişmekte olan ülkelere kayması, sendikaların işlevsizleştirilmesi, çokuluslu şirketler için sınırların ve engellerin kalkması, bu yüzden küçük mülk sahiplerinin iflasa mecbur bırakılması, serbest piyasa, özgür ticaret gibi süslü sözcüklerle fiili olarak serbest piyasanın da özgür ticaretin de dibine dinamit döşenmesi anlamına gelmiştir. küreselleşme, ticaretin ülkeler arasında daha hızlı tanzim edilmesi ve ekonominin tüm dünyayı birbirine kaynaştırması için daha merkezi, daha büyük kurumlara ihtiyaç duymuştur. bu sebeple 1995te gatt yerini dtöye bırakmıştır. her yıl düzenlenen kongreler ve zirveler de bu sürecin hız kazanması için bir aracı rolü oynamıştır. tüm bunlar yetmezmiş gibi dünyanın koca bir çöplüğe dönüşmesiyle olan gariban deniz kaplumbağalarına olmuştur.
tüm bu sebeplerden ötürü dtö zirvesine karşı tavır alan isyancılar, 28 kasımda toplanıp ne yapmalı diye sorarak dtö delegelerinin kalacağı otel ile kongre merkezi arasındaki trafiği kitlemeye karar verdiler. böylece delegeler kongre binasına ulaşamayacak ve zirve toplanamayacaktır... 30 kasım günü 10.000e yakın seattle lı çat diye sokağa indi ve otel ile kongre binası arasındaki trafiği felç etti. delegelerin kongre binasına(bkz: trade convention center) ulaşamaması bir yana, isyancılar o kadar sıkı örgütlenmişti ki insanlar dtö zirvesini boşverip ayaklanmanın kendisini konuştular. kongrenin kralı sokaktaydı çünkü! eylemciler otel ile kongre binası arasındaki yolların haritasını çıkarıp kongre günü yolu kitleyerek akıllıca bir iş yapmıştı. tepeden tırnağa karalar kuşanan ve kar maskesiyle yüzünü gizleyen kara blok, çöp konteynırları ve posta kutularıyla barikatlar kurarak, sokakları özgürleştirdi.
bu esnada yolu açmak ve delegeleri kongreye ulaştırmak isteyen polis ve jandarma ne kadar kudursa ve isyancılara olan gücüyle saldırsa da isyancıları dağıtamadı. ilk gün tantanayla geçti.
ikinci gün, çözüm olarak dtö delegeleri otelin damında helikopterlere bindirilerek kongre merkezine nakledildi. bu sefer sayıları 40.000e ulaşan isyancılar kongre binasını çevreden kuşatarak işgal etti. dtö zirvesinde uygulanmak istenen normal program bir kenara bırakıldı ve zirve boyunca isyanın kendisi tartışıldı. bu sırada mevzileri terk etmeyen isyancılar da çadırlarda kalarak ne yapmalıyı tartıştılar: nasıl bir ekonomi? nasıl bir ticaret? küreselleşmenin alternatifi ne olabilir? paranın tedavülden kalktığı ekonomi pratiklerini tecrübe edebilir miyiz?...
3 aralık günü daha fazla dayanamayarak pes eden dtö katılımcıları, sıfıra sıfır elde var sıfır diyerek kongreyi askıya aldılar. sovyet tipi bürokratik sosyalizmin de blok halinde çökmesiyle birlikte kendini dünyanın tek hakimi ilan eden kapitalistler neye uğradığını şaşırdı. solcuların çoktan iflas eden basın açıklaması, miting, broşür, gazete, pankart, vb. sıkıcı ve alışıldık tarzının dışına çıkıp yeni ve özgün bir imzayı taşıyan biçimlerin ve yöntemlerin, örneğin kara blokun, örneğin işgal et hareketinin, örneğin ekonomik sabotaj ve blokajların, örneğin bireylerin doğrudan inisiyatifiyle kurulan komünlerin ve kooperatiflerin; örneğin öz-yönetimli mahalle meclisleri, otonomlar, forumlar, özgür sokaklar gibi dayanışma ve yardımlaşma ağlarının müjdesini veren, renkli ve yaratıcı ayaklanma, kapitalizmi de nakavt ederek alayına gider; dedi. hiçkimsenin beklemediği bir anda, hiç kimsenin beklemediği bir yerde, hiçkimsenin beklemediği bir şekilde gelişen böyle bir sokak hareketi, böyle bir irade, emperyalizmi tam kalbinden vurdu.
isyandan geriye kalanlar ise şöyle:
kara blok:
deniz kaplumbağası kostümüyle isyana katılanlar:
olay şöyle gelişir:
80lerden itibaren sscbnin önce çözülüş aşamasına girmesi sonra baş döndürücü bir hızla eşşekler cennetini boylamasıyla meydanı boş bulup tüm köşeleri tutan ve dünya ekonomisini tek elde toplayan kapitalistler, yaşanan süreci küreselleşme olarak nitelendirmiştir. bu süreç aynı zamanda emeğin esnetilmesi, istihdamın gelişmemiş-gelişmekte olan ülkelere kayması, sendikaların işlevsizleştirilmesi, çokuluslu şirketler için sınırların ve engellerin kalkması, bu yüzden küçük mülk sahiplerinin iflasa mecbur bırakılması, serbest piyasa, özgür ticaret gibi süslü sözcüklerle fiili olarak serbest piyasanın da özgür ticaretin de dibine dinamit döşenmesi anlamına gelmiştir. küreselleşme, ticaretin ülkeler arasında daha hızlı tanzim edilmesi ve ekonominin tüm dünyayı birbirine kaynaştırması için daha merkezi, daha büyük kurumlara ihtiyaç duymuştur. bu sebeple 1995te gatt yerini dtöye bırakmıştır. her yıl düzenlenen kongreler ve zirveler de bu sürecin hız kazanması için bir aracı rolü oynamıştır. tüm bunlar yetmezmiş gibi dünyanın koca bir çöplüğe dönüşmesiyle olan gariban deniz kaplumbağalarına olmuştur.
tüm bu sebeplerden ötürü dtö zirvesine karşı tavır alan isyancılar, 28 kasımda toplanıp ne yapmalı diye sorarak dtö delegelerinin kalacağı otel ile kongre merkezi arasındaki trafiği kitlemeye karar verdiler. böylece delegeler kongre binasına ulaşamayacak ve zirve toplanamayacaktır... 30 kasım günü 10.000e yakın seattle lı çat diye sokağa indi ve otel ile kongre binası arasındaki trafiği felç etti. delegelerin kongre binasına(bkz: trade convention center) ulaşamaması bir yana, isyancılar o kadar sıkı örgütlenmişti ki insanlar dtö zirvesini boşverip ayaklanmanın kendisini konuştular. kongrenin kralı sokaktaydı çünkü! eylemciler otel ile kongre binası arasındaki yolların haritasını çıkarıp kongre günü yolu kitleyerek akıllıca bir iş yapmıştı. tepeden tırnağa karalar kuşanan ve kar maskesiyle yüzünü gizleyen kara blok, çöp konteynırları ve posta kutularıyla barikatlar kurarak, sokakları özgürleştirdi.
bu esnada yolu açmak ve delegeleri kongreye ulaştırmak isteyen polis ve jandarma ne kadar kudursa ve isyancılara olan gücüyle saldırsa da isyancıları dağıtamadı. ilk gün tantanayla geçti.
ikinci gün, çözüm olarak dtö delegeleri otelin damında helikopterlere bindirilerek kongre merkezine nakledildi. bu sefer sayıları 40.000e ulaşan isyancılar kongre binasını çevreden kuşatarak işgal etti. dtö zirvesinde uygulanmak istenen normal program bir kenara bırakıldı ve zirve boyunca isyanın kendisi tartışıldı. bu sırada mevzileri terk etmeyen isyancılar da çadırlarda kalarak ne yapmalıyı tartıştılar: nasıl bir ekonomi? nasıl bir ticaret? küreselleşmenin alternatifi ne olabilir? paranın tedavülden kalktığı ekonomi pratiklerini tecrübe edebilir miyiz?...
3 aralık günü daha fazla dayanamayarak pes eden dtö katılımcıları, sıfıra sıfır elde var sıfır diyerek kongreyi askıya aldılar. sovyet tipi bürokratik sosyalizmin de blok halinde çökmesiyle birlikte kendini dünyanın tek hakimi ilan eden kapitalistler neye uğradığını şaşırdı. solcuların çoktan iflas eden basın açıklaması, miting, broşür, gazete, pankart, vb. sıkıcı ve alışıldık tarzının dışına çıkıp yeni ve özgün bir imzayı taşıyan biçimlerin ve yöntemlerin, örneğin kara blokun, örneğin işgal et hareketinin, örneğin ekonomik sabotaj ve blokajların, örneğin bireylerin doğrudan inisiyatifiyle kurulan komünlerin ve kooperatiflerin; örneğin öz-yönetimli mahalle meclisleri, otonomlar, forumlar, özgür sokaklar gibi dayanışma ve yardımlaşma ağlarının müjdesini veren, renkli ve yaratıcı ayaklanma, kapitalizmi de nakavt ederek alayına gider; dedi. hiçkimsenin beklemediği bir anda, hiç kimsenin beklemediği bir yerde, hiçkimsenin beklemediği bir şekilde gelişen böyle bir sokak hareketi, böyle bir irade, emperyalizmi tam kalbinden vurdu.
isyandan geriye kalanlar ise şöyle:
kara blok:
deniz kaplumbağası kostümüyle isyana katılanlar: