enkaz altında bekleyen mazlum halkımızdır.
almanya taş üstünde taş kalmamış, erkek nüfusunun yarısını kaybetmiş haldeyken,
15 senede sanayisini tekrar şaha kaldırdı, ülkeyi baştan yarattı işçi ithal eder hale geldi.
biz 25 sene sonra yine bıraktığımız yerdeyiz. yine "kimse var mı" diye yıkık binalara sesleniyoruz.
bir arpa boyu yol kat edemedik. çok yazık.
aradan bunca senenin geçmiş olması ve ülkece olduğumuz yerde saymamız gerçekten içler acısı. hiç mi bir şey değişmez ya aklım almıyor gerçekten. yaşadığımız evler mezarımız mı olacak korkusuyla yaşamaya mahkum ettiler bizleri. potansiyel mezarlık ya bütün binalar. kime güveneceğiz biz? kim koruyacak bizi? resmen ölüme terk edilmiş bir ülkeyiz.
o kadar üzücü ki. ne desek ne anlatsak boş.
insanların göçük altında yalnız ölürken, yukarıda kahramanlık hikayelerinin yazılması. ortada ne bir kahramanlık var ne de mucize! şu çağda, şu bilgiyle insanların halen ortaçağda olduğu gibi bina altlarında kalarak ölmesini, hafif olarak anlatacak kelimeler bulamıyorum ben. dolayısıyla değil 24 sene geçmesi, 40 yıl geçse de 50 yıl geçse de akıllanılmayacak gibi.
henüz bir çocukken 99 depremini yaşadığımda bu ülkede yaşanmaması gerektiğini hissetmiştim, yurt dışında okumayı kafaya koymuştum.
zira hiçbir şey bilmiyorduk, deprem ülkesinden yaşadığımızın bilincinde değildik, okulda sözü bile edilmemişti, deprem olduğunda kıyamet kopuyor zannettmiştik.
sonra aylarca tv de gazetelerde tartışıldı bir daha asla denildi, bütün yapı stoğunun elden geçirileceği gerekirse hepsinin yıkılacağı söylendi. umutlanmıştım, koskoca devlet adamları bu kadar insan yalan söylecek değillerdi herhalde.
25 yıl sonra, artık orta yaşta biri olarak, 99 depremindeki sahnelerin beteriyle yaşandığını gördükten sonra, ömrümü burada, insana hiç değer verilmeyen bir yerde heba ettiğim için çok pişmanım.
peki bunda insanımızın kalitesinin hiç mi bir payı yok? mesala ısrarla aynı hileleri, hurdaları bana dokunmayan yılan bin yaşasınları, fırsatçılıkları kurnazlıkları vs. yapmaya devam ediyoruz. israrla çıkarımız olduğu veya sırf fanatiği olduğumuz için aynı partilere oy veriyoruz ama bu adamların ülkeyi uçurmasını kaçırmasını bekliyoruz. sizce mümkün mü? bir defa seçtiğin adam da senin gibi. i̇kincisi, hadi diyelim iyi bir şeyler yapmaya kalktı bir şeyleri değiştirmeye kalktı. dokunacak illaki sana bana dokunacak. yaptırırmısınız? i̇lk seçimde ya da ilk erken seçimde indirirsiniz. kabul edin. bunda hepimizin suçu var. toplum olarak hepimiz suçluyuz.
okuzabi
