bir nazan öncel klasiği. sözünden müziğine, ''dinlerken alıp götürür'' deyimini sapına kadar hak eder. zaten şarkı boyunca yaşayacaklarınız, girişinden bellidir.
bir yarim vardı
ayırdılar bizi
gözyaşımı silip
avuttular bizi
bir kere sevdim diye
pişman ettiler bizi
güldürmediler amma
ağlattılar bizi
böyle oldu şimdi
sensizlik ömür boyu sonsuz çile
a bu hayat böyle
a bu ha yat böyle..
dikenli yollarda büyüttüler bizi
gül yataklarda yatırmadılar bizi
zavallı egoistler çekemediler bizi
bir kenara çekip konuştular bizi
böyle oldu şimdi
sensizlik ömür boyu sonsuz çile
a bu hayat böyle
a bu ha yat böyle!
dinlerken insanı derin hüzünlere gark eden, her kelimesi ayrı bir mana yüklü, hissiyat dolu eser.
boşvermiş görünen, aslında her şeyin farkında olan bir kabulleniş şarkısı.
ah bu hayat böyle...
1996 tarihli
sokak kızı albümünden bir
nazan öncel klasiği.klip çılgınlığına denk gelen yıllar olması hasebiyle neredeyse yarısına klip çekilen albümün, doğal olarak klipli şarkılarındandır.
(bkz:
http://www.nazanoncel.net/diskografi/muzikWma/4SokakKizi/09.asp
nazan öncel'in seslendirmiş olduğu insanın içini yakarmışcasına inleye inleye söylediği, bununla kalmayıp bütün egoist, çekemeyen ve ne kadar kötü insan evladı varsa hepsinin aslında zamanında melek görünüp de türlü şeytanlıklar yapabileceklerini belirten muhteşem parçasıdır. bir üçüncü kişi olunca belki hiçbir şey yürümez fakat önemli olan onları savmasını bilmektir. savaşmalı ve kazanmalıdır. bu şarkıda da güzel mesaj veren nazan öncel aslında anafikir olarak kimseyi iplemeyin demek istemektedir. uyulmalı ve uydurulmalıdır!
çok güzel bir şarkı. siz farkında olmadan taş gibi kafaya geliyor. hele ki o "egoist" sözcüğü de olmasaydı. bilmiyorum neden ama bu sözcüğü bir türlü şarkıya yerleştiremiyorum, çok sırıtıyor bu sözcük.
bir bir gidenlerin resmi geçitlerinden oluşan görüntülerle anlamına anlam, acısına acı katılan nazan öncel eseri.
"sensizlik ömür boyu çekilmez çile" denir. denir ama daha bir çekilir kılar sanki "hayat"ın "böyle"liği özlemi.. bir tutam çocuksu isyan, bir tutam çürük kabullenmişlik. lakin hep olduğu gibi, en fazla hissedilendir; hayatın böyleliğinin insana kattığı boşvermişlik.
bir an eski bir erkin koray şarkısı sanarsınız, uzun süre de dinlememişseniz bir de: "aha da erkin koray" dersiniz. değildir.
bir sevdicek vardır, seve seve ayrılınmış.. bir kere daha öyle sevememişsinizdir üstüne üstlük. ama hayat böyledir..
en bilindik, bilinçli kabullenmedir bu sözler, adama meşe odunu veren. artık nasıl kullanmak istersen sen.
sensizlik ömür boyudur üstelik; sonsuz çile. ama hayat böyledir işte.
kokuşmuşluktan kabullenilmiş bir bilinçlilik vardır misal, güldürmemiş, ağlatmışlardır hem de.. gül yataklarda yatırılmamış olsa da çok sevilmiştir. dedikodular, ağızlar, zavallılar yüzünden olunmuştur ya böyle.. ama a bu hayat böyle..
bir mızıkçılık havasıdır. sevgilerin içine sıçılmıştır altı üstü; nedir ki? diğ mi yea!
arabesk rock diye bir tarz varsa eğer, bu şarkı buna en baba örnektir.
müthiş bir naz
* şarkısıdır. sokak kızı albümünde sondan bir önceki parçadır. albümü cd'den bile dinliyor olsanız, sırf bu şarkı var diye sonuna kadar beklemek koymaz insana.
dikenli yollarda yürüyüp, gül döşeklerde yatmayan, dizleri bir gün bile kanamadan eve gitmeyen kız çocuklarının çok sevdiği şarkıdır.
büyünce de değişmez.
hey gidi 17 sene olmuş! pihuuu
kabul edilmişliğimiz, tüm yaşadıklarımizi hayatın ibneliğine bağlayışımızın şarkısı.
bir nazan öncel şarkısı. birçok şarkısındaki gibi feminen bir şarkıdır ve bu şarkısını da çok severim. acaba hafif ılık mıyım, bilemedim.
nazan öncel'in zamanın ibneliğinde fena harcanan şarkısıdır.
kadri kiymeti azınlık tarafından bilinen nadidesidir.
marjinalliğin neredeyse içeri atılma suçu haline getirildiği bir zamanda sessizce çağ çatlatıp, arkalara itilen şarkısıdır.
sevilir, çok.