adem ile havva

adem ile havva, yasak elmanın tadına varınca, farklıklarını gördüler ilk defa. utanıp, incir yapraklarıyla örtmek istediler çıplaklıklarını. ama birinde bir, ötekinde üç incir yaprağı vardı. sayı saymayı da öğrenince, bir daha hiç aynı olamadılar. (bkz: mahrem) (bkz: elif şafak) (bkz: nazar sözlüğü)

ayrıca (bkz: adem ve havva)

adem; yediğinin elma değil aslında bir ayva olduğunu, sanırım bir kaç güzel cicim ayından sonra anlamışdır...
zaten bundan sonra da, hiç bir şey eskisi gibi olmadı.

ince saz'ın ikinci bahar albümünde yer alan parçasıdır. bu eserde cengiz onural'ın perdesiz gitarından çıkan müziğin tınısı ruhunuzu okşamaya, hüznü , aşkı ve özlemi bir arada en derinlerde yaşamanıza olanak tanır.

belekte bir otel ismi.

birini kendini bir meyveyi yemekten bile alıkoyamadığı için diğerini engelleme girişiminde bulunmadığı için hep kınadığım ve kınayacağım ikili.

yezidilikte; tanrı, melek i tavus'un bunların zürriyeti ne olacak sorusuna sana bırakıyorum cevabı vermiştir. bunun üzerine melek i tavus adem ve havva'ya buğday tanesi yedirmiş. arkalarına birer delik açarak dünyaya göndermiştir. adem ile havva'yı dünyaya yerleştirmiştir.

önce ; adem ile lilith
sonra ;adem ile havva

başımıza tüm bu belaları salan çift. güzelim cenneti sen yasak meyve davasına bırak, gel burda sürün. müthiş zeki canlılarmış sevgiyle anıyoruz kendilerini.
dinsel olarak ele aldığımızda ise isa' nın onların günahını ödemek adına öldürüldüğü düşünülür. ki orası daha feci. ademle havva yasak meyveyi yedi. isa' nın ne sucu.

adem ortalıkta dal budak salkım saçak dolaşıyordu. bu halin bilimsel adı teşhirciliktir. havva ile ilgileneceğine gitti enayi bir elmaya taktı aklını. bunun da tek bir adı vardır saplantı. şahsen koparmaya cesaret edemediğinden (kararsızlık - kuruntu) yılanla anlaştı (kötülüğe temayül). yılanın havvayı kandırmasını sağladı (suça teşvik). elmanın yarısını da havvanın elinden kaptı (saldırganlık) ve yedi (oburluk - bencillik). bu arada tecrübesiz havvaya el şakaları yapmaya başladı (safiyeti su i istimal). işi ilertti (tahrik) ve sonunda emeline nail oldu (ırza tecavüz). sonra da elmayı çaldı diye havva'yı ihbar etti (karakter zaafı - iftira).
ve ilk çocukları kabil katil oldu (soya çekim). 130 yaşında bir çocuk daha yaptı (azgınlık).

adem kadar şanslı insan yoktur çünkü kaynana derdi yoktur. * aynı zamanda kendiliğinden hatun ayağına gelmiştir hemde kendi kaburgasından yaratılmasıyla. e daha ne ister deli gönül *

(bkz: ahirette götümüze girecek giriler)

çocukları sülaleyi devam ettirmek için kardeş kardeşe ensest yapmak zorunda olan çift.

soru:dünyanınen mutlu çifti kim..?
cevap: adem ile havva..!!

neden? çünkü; ademinde
havvanında kaynanası olmadı..
adem de, havva da aldatılmaktankorkmadı..
havva hiç bir zaman kıyafeti ile ademi çileden çıkarmadı..
havva kız arkadaşlarını eve toplayıp dedikodu yapmadı.. sevgililer
gününü unutmaktan doğan kavgalar çıkmadı... adem havvaya sen hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın derken hiç yalan söylemed.

varoluşçu modern çağın sonunun başlangıcı olan 2 temel figür.

nazan bekiroğlu' nun "la sonsuzluk hecesi" adlı eserinden bi alıntı yaparak şöyle açıklamak isterim:
"...sonra döndü adem'e, aklına bi şey gelmişti.sesi bengisular gibiydi.bana, dedi, bir isim ver,varlığım olsun.durdu aklından yeni bir şey geçti.bana dedi sen isim ver varlığım senin olsun.bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun.seni anan beni de ansın.seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın.bir ile koy aramıza bizi birbirimize bağlasın."bu ile bağlacıyla insanlığın sonuna kadar ayrılmayacak olan iki aşık...

-adem bak elma ne güzel dimi kıpkırmızı,al ye
-bu elma bizi bozmasın be havva ?!
-ya ne olucak ya altı üstü bi elma hem yasaklı olduğuna göre var bunda bi olay. adrenalin işte hayatım
-tamam tamam ! yine başlama ilişkinin heyecanı kaçtı zırvalıklarına !
hartttt !
- ne oldu ya? neredeyiz biz? burası neresi ?

(bkz: adem ne yaptımsa ikimiz için yaptım)