ahlak birz daha bütünü kapsayan doğru-yanlış değer sistremi olmalı biz sadece gözümüzün önünde olanı veya bize birazcık dokunanın ahlakını sorguluyoruz genellikle
yok bilmemkim işadamı vergi kaçırmış, eksik vermiş o kadar kazanmasına rağmen etikmiymiş, olurmuymuş. yaaa! zaten bu adam sermayesi her geçen gün katlanırken işçilerini karın tokluğuna çalıştırıyo (ve dolayısıyla o işçilerin aileleride karın tokluğuna yaşıyo). biz ahlak düşkünü, etik avcısı çağdaş insanlar hala vergiden bahsediyoruz. peki niye kise büyük resme bakmıyo. sistemin namusunu kim temizlicek peki
veya konuşuyoruz işte. doktor bi ilaç yerine kendi anlaşmalı olduğu ilaç firmasının aynı ilacın mudaili olan karşılığını yazmış, vay efendim ahlaksızlıkmış, hiçde etik deilmiş onu konuşuyoruz. o adi doktorun ne kadar şerefsiz olduğunu vurgulayarak vicdanımızı tatmin ediyoruz. lan! bu memlekette kimisi en ufak sağlık problemi için amerikan hastanesine helikopterle inerken; kimisi hastane kuyruğunda ölüyo. bizde hala o kuyrukta ölen vatandaşın hastanesinin avlusunda doğru ilacı yazmayan doktorun ahlakını sorguluyoruz çok umurumuzdaymış gibi
aynı çatı altında parası olanların iyi sınıflarda parası olmayanların daha kötü, eksik sınıflarda okutulduğu bir okulda öğretmenler utanmadan ahlak dersi veriyorlar öğrencilere. bilmiyorum belkide utanarak öğretenenin meşrebine göre değiğşebilir.
ahh dostlar ahlak adı altında bazı kalıp kurallar yerleştirmek, ezberlemek yerine
vicdan kavramının üzrinde dursak doğruyla-yanlışı, iyiyle kötüyü birdirinden daha iyi ayırmayı başaramaz mıyız ?