akademik kariyer

ilişik yaşam formu ilişik yaşam formu
fazla abartılmasının para ve prestijden başka bir işe yaramadığı olgudur. yükseklisans tamam da doktoraya varınca iş hayatta bazı şeyleri kaçırmayı göze almak anlamına gelir bu ki hiç de iyi bir şey sayılmaz. para her şey değildir, prestij de bir kişiyi (kendini) mutlu edeceğine göre aşırısı kesinlikle zararlıdır. gidin evlenin daha iyi... hastalandığınızda başucunuzda durabilecek, elinizi tutabilecek bir kariyere henüz rastlanmamıştır çünkü...
velettimaminoldum velettimaminoldum
piyasa ile içli dışlı çalışan hocaların kapısından içeri başını uzattığınızda iki lafın belini kırma amacına girişirseniz eğer, özel sektör ile ilgili anlattıklarından dolayı korkup, ilk yöneleceğiniz çıkış kapısı olacaktır. birazda bunun yanına stajlarınızı koyarsanız o zaman bu uğurda yanıp tutuşursunuz benden demesi.

cazip gelme konusu olarak, kesinlikle çok rahat bir meslek olmasını saymıyorum ama. eğer araştırma görevlisi olma başarısını gösterirseniz ve o dakikadan sonra koyverip, saldım çayıra mevlam kayıra derseniz sonuç olarak, 40 yaşınıza geldiğiniz zaman göbeği hafif salmış bir şekilde hala sınavlarda gözetmenlik yapan araştırma görevlisi olarak buluverirsiniz kendinizi. sanırım üniversitelerde çoğumuz bunları gözlemliyordur zaten. o nedenle ilerlemek için makale yazmak, farklı sayılarda yeterli ders vermek, dil bilgisini kuvvetlendirmek ve gerçekten bilime emek vermek gerektiğinin farkında olmak gerekli. tabii ben bunları gerçek bir düzen için yazıyorum. torpiller sayesinde açılan kadrolardan bahsetmiyorum.

ancak asıl bu iş için beni kendine çeken nokta, fabrikalarda gördüğüm çalışma ortamı sanırım. şöyle ki, mühendiste olsanız, belli bir derecede yönetici de olsanız, eğer fabrika sınırları içerisindeyseniz gerçekten çalışma şartları ve çalışma arkadaşları pek iç açıcı olmuyor. normal hayatta pek anlaşamayacağınız insanlarla sürekli içli dışlı olmak zorunda kalıyorsunuz. okulda da elbette hoşlanmadığınız adamlar olacak ancak olay bu değil. en azından okul ortamındaki insanların duruşları ve belli bir noktada olmaları kafa olarak daha rahat anlaşmayı getirecektir gibi düşünüyorum ben. işte o nedenle iyi bir yol olarak görüyorum.

günümüzde kadro sıkıntılarını düşününce, erkekler için adam gibi bir para kazanma kapısı değil gibi duruyor ancak doktorayı bitirmeden bile, projelerde, okul içi işlerde yer aldığınızda alacağınız para, fabrikaya toy bir mühendisl olarak girdiğinizde alacağınız paradan kesinlikle az değil.
palmira palmira
maslow un üçgeninde en son basamağa gelmiş bireyin kendini gerçekleştirme için yapmaya çalıştığı aktivite.

alana ve branşa göre soluk süresi uzayabilir ya da kısalabilir.şiddetle kendilerini tavsiye ediyoruz.
pıfırıt pıfırıt
etrafımdaki herkesin mezun olduktan sonraki iki yıl içinde araştırma görevlisi olmuş veya olmak için çırpınıyor olmasından mütevellit tiksindiğim bir kariyer çeşidi.

her arkadaş buluşmasında sadece ama sadece bundan konuşulması, onların girmek istedikleri okullar, başvuru yaptıkları okullar, tanımadığım diğer arkadaşlarının girmek istedikleri okullar, başvuru yaptıkları okullar, girebildikleri okullar, buldukları torpiller, yabancı dilden aldıkları puanlar, daha bilmem neler.

bir de tüm bunların yüksek lisans yapma ve başvurma aşamları var ki bir tanesi dahi eksik değil.

şu tiplerin bir de profesör olduklarını düşünmek bile istemiyorum. ve eğer ki olurlarsa muhtemelen daha doktora aşamalarında iletişimi keseceğim. daha fazla ünvan egolarını dinleyemeyeceğim.
iustinianus iustinianus
özel sektörün durumu yüzünden iyice çekici hale gelmiş kariyer çeşidi.

bir asistanın başlangıç maaşı 3600 tl civarı şuan ( ikinci öğretimle v.s. daha da artıyor) ki özel sektörde kariyerin başında bu maaşı almak neredeyse imkansız.

çalışma koşulları da başınızdaki hocaya bağlı olarak yine özel sektöre göre çok daha rahat.

doktora yeterlilik gibi insanın canını burnundan getiren bir kaç aşaması var ancak onlarda da kendiniz için çalıştığınızdan pek koymuyor.

bir de hukuk gibi bir alanda bu kariyeri yapıyorsanız, bir gün ünvan aldığınızda avukatların kazandığından çok daha fazlasını çok daha az çalışarak kazanbilir hale geliyorsunuz.

bu kadar çekicilik de, ünvan ve para peşinde koşan bir çok vasıfsız adamın akademik kariyer yapmaya çalışmasına neden oluyor ki bu da kaliteyi iyice düşüyor.

kalite düşüren önemli bir husus da felaket doktora programları. i̇smi lazım değil bir üniversitede neredeyse programda ders veren kamu hukukcusu olmadan (1 veya 2ydi) kamu hukuku doktora programı açılmış durumda.
kelebekcansu kelebekcansu
tez yazmayı, makale yazmayı, araştırmayı ve okumayı çok seven biri ancak akademik kariyer yapabilir. saatlerce bir sandalye başında oturup okumak ve yazmak ile mutlu olabilecek insan işidir.