akp

katılmıyorum, taşnaksutyun partisi daha iyi yönetirdi. sonuçta adamın kendi memleketi. bunlar dışarıdan gelmiş çapulcu, anadolu topraklarının tek anlamı yağmalamak adamlar için:

tr.instela.com

vücuda yayılan kangren tespitinin de fazla iyimser kaldığı parti. akp ne yazık ki vücudun kendisi kardeşim. insan hakları, çoğulculuk, laiklik gibi değerler anomali bu vücutta. maalesef kangren gibi de yayılamıyor...

mazoşistçe hala oy verdiklerine göre...
(bkz: müstahak)
ancak bir dilim ekmeğe muhtaç kalındığında ne menem bir yapılanma olduğu anlaşılacak partidir.

şu sıralar karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş parti. sayın zumurbaşkanım meselesi hariç tabii.

bir kesim hala 2007-14 arası süren, türkiye'yi peşkeş çekme dönemine hasretle bakıyor. açılımcı, ulus devlete ve türkiye'nin kuruluş ilkelerine, çıkarlarına düşman bir yapı. bunlar o açılım sevdasından hiç vazgeçmedi. hatta şu son birkaç günde yaşananlarda bunların da etkisi vardır büyük ihtimalle. ergenekon, balyoz vb. kumpas davalarını hala kısık sesle de olsa savunuyorlar. mülteciler konusunda da tabii ki foncularla aynı yerdeler. türkiye demografisini bozacak her şeye şampanya patlatıyorlar. bahçeli'nin son mülteci açıklamaları da bunla ilişkili.

diğer kesim kaba kasabalı, muhafazakar, kendinden başka herkese düşmanlık eden kesim. bunlar da açılıma karşı ama genel olarak modern yaşam tarzına da antipatiyle bakıyorlar.

tabii bunun dışında da bir iki makul adam var partide.

hdp'nin bir kanadı da hala akp ile birlikte bir açılım gütmekten ümitli. geçenlerde a haber'de yarım ağız yanlayan eleman da bu tayfadan. altan tan'ın ara ara yaptığı akp güzellemeleri, hasip kaplan'ın "mhp olacağına biz ortak olalım, akp'ye düşmanlık etmeyelim" sözleri bu tayfaya ait.

haliyle büyük bir yönetim zaafiyeti oluştu. rte otobüsten millete çay fırlatıyor falan, her şey birbirine girdi. içişleri bakanı zaten kayıplarda, yunanistan vatandaşımızı öldürüp tehdit yağdırıyor, pkk ormanları yakıp "biz yapmadık, ateşin veledizinaları yaptı, eheh" diyor, konya'da kürtler birbirini öldürdü diye 3 gündür hdp iç savaş çığırtkanlığı yapıyor, düz kaostayız yani. bakalım kaostan ne çıkacak. ama 2023'ten sonra artık rte'yi başkan olarak görmeyeceğimiz kesin gibi.

bahsettiğim diğer kitle bu. yapmaya çalıştıkları, iktidarın ellerinden kaydığını görüp iç karışıklıktan istifade kaçmak veya başka amaçlar için bu karışıklığı kullanmak. hdp ve akp'nin bir kısmı bu yangına körükle gidiyor. herkesin sakin olması, sosyal medyada kürtlere ya da türklere yönelik yapılacak hiçbir provokasyona kapılmaması gerekiyor.

bu ülke daha iyi günlere gelecekse bunu iç savaşla yapamazsınız. iç savaş körükleyenleri saf dışı bırakarak yapabilirsiniz.

sosyal medya üzerinden besledikleri bazı kontrolden çıkmış gibi gözüken üst seviye troller aklını başına alsın yoksa sonları bence hiç iyi olmaz. bu dünya sultan süleyman a bile kalmamışken şu anda uzatmaları oynayan zararlı oluşuma bence fazla güvenmesinler reis kendini yakın çevresini belki kurtarır olan size olur yavru kurtlar. o durumda hangi birinizi koruyacaklar bir düşünün.

anonim oluşunuza güvenip insanları tehdit edemezsiniz. kaos yaratamazsınız. bunlar ciddi suçtur ve er ya da geç işlenen suçlar cezasız kalmaz. sülalenizi yedi ceddinizi yakarsınız. devran döndüğünde hesabını atatürkçü dürüst devlet görevlileri elbet soracaktır.

akıllı olun hesabını veremeyeceğiniz işlere kalkışmayın.

ibrahim karagül "muhalifler türkiye yönetilemiyor algısı oluşturmaya çalışıyor" diye twik atmış. sanki ülke yönetilebiliyormuş gibi...

sen ormanlık alanlara otel dikilmesine dair yasa çıkarıyorsun. ertesi gün ülkede ne kadar turistik alan varsa oradaki ormanlar yanmaya başlıyor. senin yaptığın tek şey gidip milletin kafasına çay atmak. sonra ormanları peğağa yaktı diye propaganda yapmak.

pkk orman yakar mı? yakar. daha önce yaktı mı? yaktı. pekii diyelim ki pkk 13 ilde 100 küsur yerde aynı saatlerde eylem yapabiliyorsa bunun sorumlusu kimdir? mit'ten, emniyet istihbarattan, ordudan bunun hesabını da sormayalım mı? sen yönetebiliyor olsan orman yangınlarını söndürecek uçakları beş dakikada kaldırırsın. uçağın yoksa dünyanın herhangi bir ülkesinden koca filoları da iki saatte kiralarsın. sen yönetebiliyor olsan 13 ilde aynı anda kimse hiçbir yere sabotaj düzenleyemez. eğer özellikle sen devlet olanaklarıyla bu yangınları çıkartmadıysan ya da yangın çıkaranlara göz yumulması emrini vermediysen 13 ilde yüzlerce noktada aynı anda yangın çıkarabilecek bir güç yok. türkiye 2002'de kurulmadı. ormanlarımız 2002'de yokluktan bir anda var olmadı. pkk 2002'de ortaya çıkmadı. ama ne hikmetse bu turistik bölgelerde çıkıp bir türlü söndürülemeyen yangınlarla 2010'dan beri her yaz cebelleşiyoruz.

zor değil oğlum. 2010'dan beri yanan ormanlık alanlara ne olmuş bi bakıverin.

bütün yangınları birileri (pkk ya da akp ya da uyanık turizmciler) çıkardı demiyorum. akp'nin yangınlardan çıkarı var ve bunların söndürülmesi için ciddi bir çaba içinde değil diyorum. çünkü zaten bütün akdeniz ormanları yanıyor. italya'sı, fransa'sı, yunanistan'ı, ispanyası yangınlar çıktıkça söndürüyor. ne hikmetse bir tek burada söndürülemiyor bu yangınlar.

şimdi sağa sola sopa sallayan akp'lilerin ne mal olduklarını biliyoruz. onları herhangi bir şeye ikna etmeye de kalkışacak değiliz. günü geldiğinde zaten çok güzel hesaplaşacağız biz onlarla. o günün iktidarına rağmen sorulacak hesapların hepsini soracağız. fakat şu anda yaşanan tezgah gün gibi ortadayken hala kafası karışabilen arkadaşlar şu girinin ekran görüntüsünü filan alsınlar. bir dahaki seçimlerden hemen önce şimdi yanmakta olan yerlere bir baksınlar. oralara fidan mı dikilmiş, beton mu dökülmüş görelim.

mhp ile ittifakı çatırdayan iktidar partisi.

akp-mhp birlikteliği uzun zamandır sorunlarla boğuşuyor, ancak sanıyorum yolun sonu ilk defa bu kadar yaklaştı.

bir süredir akp cenahından sığınmacıların geri gönderilmeyeceği, sığınmacıların varlıklarının ülke için gerekli olduğu anlamı taşıyan açıklamalar yapılıyordu;

www.sozcu.com.tr
tr.euronews.com

amma velakin, iktidarın ortağı mhp genel başkanı devlet bahçeli bu açıklamalardan belli ki pek memnun olmadı ve şu açıklamayı yaptı;

www.cumhuriyet.com.tr

iktidar ortaklarının süleyman soylu üzerinden de ayrıştıkları bilinen bir gerçek. her ne kadar üstüne epey bir gündem değişmiş gibi olsa da, dönüp dolaşıp süleyman soyluya gelinecektir, zira o defter henüz kapanmadı.

akp içerisinde mhp ile ittifakı en başından beri istemeyen bir kesim olduğu da sır değil. öncelikle şunu belirtelim, erdoğan, bir oy fazlasını getireceğini bildiği bir partiyle anlaşmak için mhpyi bir dakika düşünmeden bırakır. mevcut muhalefet partileri içierisinde, mhp yerine anlaşmayı düşünebileceği tek parti vardır o da hdpdir, ne de olsa eski ortaktırlar. bir süredir bu zeminin yoklanması boşuna değildir. yandaş nagehan alçı arka arkaya 4 gün nasıl yazılar kaleme almış bir bakalım;

www.haberturk.com
www.haberturk.com
www.haberturk.com
www.haberturk.com

bu yazıları nagehan durduk yere yazmadı elbette. zaten bu yazıları o mu yazdı orası bile tartışmalı. bu zemin yoklamasını elbette hdp boş geçecek değildi. konya da evi yakılan aile haberi hdpnin arayıp da bulamayacağı ortamı hazırladı. olay köpürtülerek ve gerçekler çarpıtılarak hdp için bir güç gösterisi ve provokasyon maksatlı kullanıldı;
twitter.com

bu hamleyle istenen erdoğandan ziyade, bahçeliden bir tepki gelmesi. bahçeli ise hdpnin kapatılması talebini yineliyor;
www.cnnturk.com

bugün ise, pkk terör örgütünün hapisteki lideri abdullah öcalanın yeğeni olduğu için hdp listesinden milletvekili olarak meclise sokulan ömer öcalan mecliste şu sözleri söylemiş;

twitter.com

pkkyı normalleştirdiği sözlerini, çözüm ve diyalog diyerek tamamlıyor. bir süredir sosyal medya ortamındaki pkk sempatizanlarının akp över açıklamalarını da bunların üstüne ekleyin. akp ve hdp adeta flört ediyor.

yapılacak bir seçimde akpnin tekrar iktidar olması ihtimali zayıf, tek başına iktidar olması ise imkansız. o sebeple, yeni bir çözüm süreci planlamaları beni şaşırtmaz. mevcut durum erdoğanın hesabına yaramıyor, o halde bu masayı tekrar devirmekten de geri durmayacaktır. türkiye için esas beka sorunu işte budur.

ortağını önümüzdeki yıl bahar aylarında sepetleyeceğini düşündüğüm iktidar partisi.

her durumda propagandadan başka hiçbir derdi olmayan çete.

önceki akşam emre kınay bir şeyler paylaştı. diyordu ki "tomalar nerede? askerlerimiz nerede?"

dün bu nedenle twitter'da tt oldu. akp'nin derdi yangın mangın değil de propaganda olduğu için bugün üç beş tomayı sahaya sürdü, askerleri yangın bölgesine göndererek üç beş poz verdirdi. sonuçta hepiniz buradasınız, hepiniz şahitsiniz. bugüne kadar ortada toma ya da asker var mıydı?

şimdi twitter'da trol sürüsüne tag açtırmış "yalancı emre kınay" diyorlar ve bugünkü bu toma ve asker pozlarını paylaşıyorlar.

bunlara söylenebilecek hiçbir şey yok. bu parti marti değil... çoğu muhalifi de şartlandırmışlar, kendilerine hiçbir şey olmadığı halde sürekli mağdura yatıyorlar aman mağdur ediyoruz görüntüsü vermeyelim, bunları insan yerine koyalım diye...

aha durum yukardaki gibi. siz her şeyin şahidi değil misiniz? sadece son bir hafta değil, en başından beri şahit değil misiniz? bunların nesini insan yerine koyacaksınız?

yaratmak istedikleri insan tipi şudur:




ağızlarından düşürmedikleri "nesil" böyle bir nesildir. bir ülkeyi batırmak, geleceğini tamamen yok etmek istesem ben de böyle bir tipoloji yaratmayı denerdim. bunun için de topluluğu çok katı bir hiyerarşi ile yönetir, kayırmacılığı, sadaka kültürünü ve dini toplumun üzerine boca ederdim.

akp de tam olarak bunu yapıyor. çünkü akp türkiye'nin bir siyasi partisi değil, açıkça bir işgal hareketidir. düşman kuvvetleri bir ülkeye "biz burayı yerle bir edecek, her şeye el koyacak, kurumları çökertecek, içini tamamen boşaltıp gideceğiz" diye girmezler. tam olarak akp'nin söylemleriyle girerler ve onun yaptıklarını yaparlar.

bu ülkeye yaptığı şey şudur:

twitter.com

kariyer yapma olayının çok karışık ve heyecanlı olduğu bir parti. diğer holdingler gibi düşünerek müracaat etmemek lazım buraya. esnek bir ortam var takip ettiğim kadarıyla. herkes her an her şey olabilir.

şimdi bu partide çok başarılı olursanız sürekli yükselirim diye düşünmeyin bir kere. bir gün, tam yükselmeye başlamışken ve daha çok hırslanıp partinize hizmet için daha bir canla başla çalışırken, reisten daha çok sesiniz çıkmaya başladı dediler diye görevden alınabilirsiniz. tüm hevesiniz gider aniden. düldül gibi kalırsınız. aynı şekilde, başarısız biriyim diye de, atılırım korkusuna kapılmamak gerekiyor. amcanızın, reisin ortaokul yıllarından tanıdığı en yakın arkadaşının mahalle berberinin kirvesi olduğu ortaya çıkabilir tesadüfen ve birden kendinizi saygın bir kurumun başında müdür olarak bulabilirsiniz bu sayede. tübitak mesela. neden olmasın? hayallerinizi yüksek tutun der kişisel gelişimciler. işte o lafı bu parti için demişler.

her an her şey olabilir. idealist biriyseniz ve mesleğinize aşıksanız size yine kötü bir haberim var. partide çok güzel yönettiğiniz bir görevdeyseniz ve reis sizi çok seviyorsa bile görev yeriniz aniden değişebilir. diyelim ekonomi bakanısınız ve işinizi severek yapıyorsunuz. o ara reisi kızdıran turizm bakanı görevden alındığı için ve damatlardan birinin ekonominin başına geçmesi kararlaştırıldığı için, kendinizi birden nöbetçi turizm bakanı olarak bulma ihtimaliniz var. "ama ben turizm otelcilik okumadım ki değerli reisim hata yapıyorsunuz" dediğiniz anda ceza olarak yozgat valisi olabilirsiniz, bence şansı zorlamamak gerekiyordu, hatayı siz yaptınız asıl. neyse sağlık olsun. üzülmeyin, belki 3 ay sonra istanbul emniyet müdürü olarak yeniden dönersiniz istanbul'a. peki ya hali hazırdaki yozgat'ı dünyanın en güzel şehri yapacağım diye yıllardır çalışan yozgat valisi sizseniz o an? sizin için de müjdeli bir haberim var. sağlık bakanı oldunuz. birazdan haberlerden öğreneceksiniz bunu. bakın ne güzel işte, akşam yozgat valisiyken yarın ankaraya gidip bilim kurulunu toplayacaksınız. bu sizi motive eder.

sağlık bakanlığı görevinizde çok başarılı oldunuz ve tesadüf eseri buldurduğunuz covid aşısı ile dünyanın gözbebeği oldunuz diyelim. tüm ülkelerden tebrikler yağıyor size. işte bu diyorsunuz içinizden. artık beni kimse tutamaz diyorsunuz. nah tutamaz. unuttuğunuz bir şey var işte. sesiniz çok gür çıkmaya başladı sizin. elazığ merkez camii imamlığınız hayırlı olsun. sabah gazeteden öğrenirsiniz artık. karar gece 3 gibi çıktı zaten, uyumanız normal. gakkoşlar diyarında vaaz vereceksiniz artık. oturun yasin masin suphaneke okuyun ezberleyin. zaten size kıl oldular pandemiyi çözdünüz diye. müftüyken en ufak falsonuzda sonunuz silivri olur. sizi bir zamanlar seven halka da güvenmeyin. yolda yürürken biri gelip "terörist vatan haini oç" diye kafanıza yumurta atabilir. sistem öyle işliyor halkta. reis yarın, "artık kendimi sevmiyom kötü bir adamım ben" dese, yuh çekerler yolda reise. çok garip bir sistemi ve sevenleri olan bir parti. parası iyi diyorlar ama. zamanında giremedim ben. keşke girseydim makine mühendisliği mezunu bir yazılımcı olarak. belki şimdi sarayda aşçıydım. gerçi ben kurnaz adamım. kesin bir yolunu bulup belediyelerden birinde, araba camı silme danışmanı görevini kapar ayda 120 bin lira maaşımı alırdım işe gitmeden. fazlasında gözüm yok benim.

2002 ---- "2010'da avrupalıyız"




2013 ---- "vizesiz geçiş 3 - 3,5 yıl sonra"




2015 --- "ekim 2016'da vizesiz avrupa"




2015 --- "avrupa ile vize muafiyeti"




(bkz: çünkü yalancıyı sikmiyorlar)