akpnin yeni üniversiteleri bilim üretmek yerine dini merkeze almaya devam ediyor. bunun son örneği şırnak üniversitesinin düzenleyeceği uluslararası hz. nuh ve cudi dağı sempozyumu oldu. sempozyum öncesi yök ve rektörler harekete geçti.
şırnak üniversitesinin 27-29 eylül 2013 tarihleri arasında düzenleyeceği 'uluslararası hz. nuh ve cudi dağı sempozyumu' için yökten üniversitelere bilgilendirme yazısı gönderiliyor.
sempozyuma ilişkin yök tarafından i̇stanbul teknik üniversitesine gönderilen bilgilendirme yazısında sempozyumun üniversitede duyurulması çağrısında bulunuluyor.
bu çağrıyı görev bilen i̇tü rektörü ise yök tarafından kendilerine verilen bu görevi yerine getirerek bilim dışı sempozyum için hazırlanan maili üniversitedeki akademisyenlere de yönlendiriyor.
mailde yök metnine ek olarak bir de sempozyuma ilişkin bilgilendirme yazısı bulunuyor.
ciddi ciddi lozan'ın 2023'e kadar geçerli olduğunu sanacak kadar cahil ve geri zekalı profesörleri vardır. tuvalet bekçisi yapılmayacak herifler bunlar ama gençlerin karşısına hoca olarak çıkıyorlar.
Ümmetin sana ihtiyacı var Sana yorgunluk yok Sen ümmetin hamalısın Bizi öksüz bırakamazsın
Allah korusun seni devirdiklerinde yeni bir Lozan imzalatacaklar ve biz bir yüzyıl daha 2023'ü değil bu kez 2123'ü bekleyeceğiz.
akp'nin üniversitelerinde yalakalık, yavşaklık tek geçer akçedir.
bu ülkeye yapılabilecek daha büyük, daha aşağılık bir saldırı yok. bunlardan kimseye hayır gelmez, kendi kendinizi eğitmek zorundasınız.
korkmayın, tarihe yön vermiş bilim adamlarının, sanatçıların ve filozofların çoğunluğu otodidakttı. kendinizi donatın ki bu sürüngenler gibi cahil olmayasınız.
siz de benim gibi hadi canım koca üniversite böyle sıçar mı derseniz, herifler sitelerinde ve facebook üzerindeki gönderileri silmişler ama görselin kendisi sitelerinde duruyor.
Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Orhan Acar, video konferans görüşmesinde kameranın açık olduğunu unuttu. "Kızların resimlerini de görüyoruz böylece çaktırma" dedi.
eski türkiyede üniversite gençlerin eleştirel düşünme ve türevi düşünce araçlarını kazandığı, anasının evinden çıkıp farklı bir şehre giderek öyle veya böyle günlük hayatını çekip çevirmeyi öğrendiği ve bunların sonucunda tornadan çıkmış halini tekrardan yontup kendine özgü hale gelerek gelişmesine önayak olan bir kurumdu.
akp, ekonomik gerekçeler ve toplum mühendisliği olmak üzere iki ayağı bulunan her şehre, büyük şehirlerde her ilçeye üniversite açma projesiyle üniversitenin elinden tam olarak bunları aldı. tam da yukarıdaki gerekçelerle evlatlarının, özellikle kızlarının başka şehirlere gitmesini istemeyen muhafazakar ailelerin ayağına üniversiteyi üniversite olmaktan çıkarıp çomarlaştırarak, farzımuhal şehrin üniversitesinin bahçesiyle küçük esnafı arasındaki sohbeti aynılaştırarak, getirdi, illa başka şehre gidilecekse de kalınabilecek bissürü dindar gençlik yurdu açıldı falan.
üniversite mezunu sayısı bilmem kaç katına çıktı, şu anda ülked nüfusunun yüzde 10u falan aktif üniversite öğrencisi açık öğretimi falan da katınca, ama kalifiye çalışan oranı, tam da düşük para değeri- düşük teknolojili ihracata dayalı ekonomi vizyonu çerçevesinde zinhar artmadı. şimdi milyonlarca mülteci sanayi sektörünü, milyonlarca vasıfsız üniversite mezunu hizmet sektörü ve ofis işlerini besliyor.
ancak allahın çapsızları ekonomiyi öyle bi hale getirdiler ki mevcut modeli bile sürdüremiyolar, herhalde tek umut da bu, kendi krizlerine yenilmeleri.
bir kaç adet bitişik nizam yapılmış apartlardan müteşekkil üni. lerdir.
yalnız kalite standartlarına laf yok çünkü, eğitim seviyeleri ve mezun olanların kapasiteleri zamanımın lise mezunları seviyesinde bile olamıyor.
düşük kalite standardını tutturma açısından dünya sıralamasında ilk beşe rahat girerler.
lan çok merak ediyorum; kendi başlarına kaldıklarında ne hissediyor şu tipler? hiç utanmıyorlar mı? "ben nasıl bir bokum, üç tane hırsız orospu çocuğunun kapısında köpeklik edeceğime gidip simit falan satayım" demiyorlar mı?