aldatılan kadın

duygusal bosluk, dirayetsizlik, ani karar verme gibi sorunlar bas gosterir bu hatunlarda ve genelde; teselli bulmak amaciyla yakinlastigi erkek tarafindan da kullanilir bu tayfa..sayisiz ornegini bilirim

aldatma sözcüğünden anladığımıza göre değişse de annemle birlikte gayet geniş bi topluluk oluştuyolar.
bazı tanıdıklarım artık kendisine yalan söylenmesine bile razı.seve seve kabul edecek ama ona da tenezzül etme gereği görmeyen eşleriyle yaşamaya devam ediyorlar.

nerde okudum bilmiyorum da

"bir kadının, sevdiği adamın başka kadindan aşkla söz etmesini duymak yerine, o adamın ağrılar içinde ölmesini izlemeyi tercih ettiğini" gibi buna benzer şeyler söylüyordu.

hadi ama hepimizin içinde var bu...
dipsiz merhametimiz, başkası bizim olana el sürene kadar

bunun kedi olanı bile affetmedi beyler. güzel kızım, ağzını yüzünü sikecekti o baba bozuntusu süslü beyfendinin yeniden barışalım diye tekrar eve geldiğinde.

kısa öykü: 4 evladını aslanlar gibi doğurup büyüttü benim sponsorluğumda güzel tombişim. bir kış günü kapı çalınmıştı 2 sene önce (çocuklar şu an 3 olacak). gelen eşiydi. mahallede, sokakta çapkınlığı ile bilinen bizim piç sarman. kızımın götüne doğru koklama hamlesi yaptı çamurlu bedeniyle. o bedeninde kaç dişi kokusu varsa artık, saldırdı benimki. oysa çok sevmişti. çok yalvardı "evde kal, evinin adamı ol kısırlaştırıl" diye zamanında. bir xmas günü sevişmişlerdi tesadüfen 3 sene önce. harbiden de 25 aralıktı. babaları hala sokakta dişi döller, göt gezdirir. yaşlandı ama seksi bırakamadı. "am benim vazgeçilmez tutkum" der durur. annemize çaktımam ama mama koyarım tabi babalarına sokakta. buna kalsa, "ölsün gebersin şerefsiz köpek soyu aç sefil" diyor. acıma hiç yok olm ya sldkjfsk. öyle bir kin, düşünün. unutmuyor valla kedi dediğin canlı bile. hayvanlardan tek farkının düşünmek olduğunu iddia ettikleri insan canlısı hiç affetmez. affetmiş gibi yapsa da vardır bir planı. dikkat etmek lazım sessizliklerine bile bence. hassas konular, düşman başına aman...

fiilen bakılınca "aldatan erkek" olarak tanımlamak daha doğru geliyor bana bu durumu.

hiç aldatılmadığım için de böyle konuşuyor olabilirim, biriniz beni aldatabilir mi?

duygusunu bilmediğim şeyler üzerinde konuşma hakkı göremiyorum ben kendimde. böyle de haddini bilen bir kadınım.

bir çoğu kadın aldatıldığının farkında bile değildir. aldatıldıklarını bilseler aldatılma olayının kadınlıkla ilgili olmadığını, tamamen erkeğin şerefiyle alakalı olduğunu bilirler.

sadece bir erkek tarafından değil, aynı ölçüde bi kadın tarafından da aldatılmış olabilir. keşke hiçkimse hiçbir zaman aldatıldığını görmese. ama o zaman gerçeği ve samimiyeti nerden öğreniriz?

kimine göre "kıyamam", kimine göre "haketti"

kendine saygısı yoksa affedecek olan kadın.

hepsi kanıksamış. hepsi gülerek komik bir şeymiş gibi anlatıyor. yeni bir ilişkiye başlarken "kesin bu da aldatır" modunda oluyor çoğu, o kadar kafa rahat.