seviyorum derler, yaklaşırlar, kandırmayı severler, hayatla dalga geçtiklerini sanarlar, eylencedir yaşam onlar için. sevildiler mi yazıktır sevene. evet ne kadar acı bir durum değil mi?
seversin sonuna kadar. sevdiğini söyler, herşeyi yapar gözükür. senin onu sevdiğinden fazla seviyordur seni sanarsın. yanılırsın ama çakmazsın olan biteni. gözün kördür, kısa sürede aşık olmuşsundur. hayat sana yeni birşey öğretmenin heyecanıyla senin ne derece kırılacağını, neler yaşayacağını düşünemeden sunar sana bu alman gereken en önemli derslerden birini.
doğru kişiye yeterince güvenmek'tir dersin adı. geçmesi en zor derslerden biridir. hazırlıksız sınav olur ve biter anlamazsın. hayat güllük gülistanlık gider. sevgiline deliler gibi aşıksın ve o da sana tabiki. ölürüm uğruna dersin o da benim için ölür diye devam ederek. hayatın boyunca ağlamak için hiç bir sebebin kalmadığını ve onla tanıştıktan sonra hiç ağlamayacağını sanarsın. yanılmaların hayal kırıklıklarının büyüklüğünün derecesini belirler ve yıkılacağına farketmeden sanmalarına devam edersin. öyle görünür ki gözüne. hiç bir şeyden kuşkalanmana gerek yoktur. kuşku kelimesinin aklına gelmesine gerek bile.. sonunda o senin için doğru insan statüsündedir. senin hayatında tanışacağın tek, sana ayrılmış kişi; sen doğmadan önce rezerve edilmişsinizdir birbirinize. herşey böyle giderken büyüdüğünü farkedersin. günler geçer .. geçer... ne yaparsak yapalım ama birbirimizi aldarmayalım konuşmaları eskir dillerde ve kapanır o devir. "aldatma" kelimesini kaç defa kullandığını sayamayacak kadar olursun. ve yeter dersin. güveniyorum ben sonuna kadar. güvenmeyi öğrendim dersin kendi kendine. birine nasıl tam olarak güvenilir bunu sonunda yaşayarak öğrendiğini sanırsın. "yaşayacağım en büyük çelişki bu muydu?". sakın alay etme bu kadar kolay değil diyemez kimse sana. hızına yetişemezler, göremezler. senin anlattıklarınla büyülenirler o olağanüstü abartın içerisinde. düşmeden de yardım eli uzatılmaz ya, koşarsın ona en hızlı şekilde. yolda seni düşürecek tek bir tümsek tek bir çukur yoktur. koşarsın daha da hızlı. yaklaştıkça hızlanırsın. ve sonunda atlarsın kucağına ve aşıksındır gözlerini kaparsın öpersin onu. evet güvenin tamdır ve onun senin için tek insan olduğuna inandıktan sonra düşünürsün, pek uzun sürmez aklına takılan daha önce namusun kadar önem verdiğin konu. sadece ama sadece bir kişiyle yaşayabileceğine sonsuz inandığın şey ve ilklerini paylaşacağın kişiye olan güvenin. güvenin kazanır. aşıksın gözlerin kapalı. ve sonunda ilkin gerçekten onunladır. gülersin ona mutluluğu belirtircesine, güvenini onun atardamarına aşılarcasına. o da sana güler dudağının tek tarafını hafif kıvırarak. gözlerin kapalı ya göremez mutlu olursun. gözünü açtığın an; senin o düşündüğün ince süprizin, o süpriz için harcadığın emeklerin karşılığını en iyi şekilde aldığın andır. ararsın iştedir. alırsın eline bir poşet, içi bir sürü mum, gül, onun en sevdiği yemeğin tarifi bulunan defterin. koyulursun yola. taxici dolandırır yolları uzatır da uzatır bilir gibi. kavga edemeyecek kadar mutlu anahtarı çıkarır kapıyı açarsın. odadan sesler geldiğinde kalbin atar. ama aşıksın unutma hala gözlerin kapalıdır. bak bizimki televizyonu açık unutmuş heralde derken uydudaki o 18+ yayınları kapattıracağına dair verdiği söz aklına gelir. hafif gülümseyerek kızarsın. içeri doğru gidersin ve poşet elinden düşer. film sahnesi gibidir ama hiç bu kadar gözünden görememiş hiç bu kadar yaşayamamışsındır daha önce o duyguyu. yere çökersin yalvarırsın. tanrıya yalvarır gibi ellerini açarak. ağlarsın sessizce hıçkırarak. o tarif edilemeyecek kadar kötü halinde bile o bir kaç kelime dökülüverir ağzından. "
aldatma"... "
n olur aldatma...". sana karşı bakarak dona kalan 2 çift gözün karşısında ne söz vardır söylenecek ne de onların o yüksek sesli ve ateşli meşguliyetlerini bozmaya gerek..
işte güvenle ilgili herşeyi öğrenmişsindir şimdi. hayat sana en önemli dersi vermiş ve seni sonrakilerden korkmayacağın kadar güçlendirmiştir artık.