normalde para vermem oyunmuş falan bilmem, kıydım paraya aldım steam'den.
önce bir bekgrand yapalım:
hala oyun dergisi aldığım zamanlardı, ilkokul-ortaokul falan. tabi internet hayal ürünü olduğu için pc oyunları namına bir bilgi birikimim yok bu yüzden derginin(muhtemelen `cd oyun) yanında gelen demoları birkaç bölümden ibaret olmasına rağmen yalayıp yutuyorum. yükle-oyna-sil sırasından(ki günde 2 cd öyle biterdi) bir tanesine
* rastgeldim ki gece vaktiydi ve bahçe evinde herkes uyumuştu. grotesk bir biçimde dövmeli mövmeli sırıtan bir kedi yükleme ekranından bana pis pis bakıyor. tabi o sırada tek düşünebildiğim önlem ışıkları açmak olmuştu. o demoyu oynayışımı ve tepkilerimi çok net hatırlıyorum. tavşan bizi peşinden koşturup sonra küçülüp kapıdan girince o "geride bırakılmışlık hissini" de hala hatırlarım ve içim burkulur. o kadar kendimden kabul ettiğim, benimsediğim bir oyundu bu. bu yüzden yenisinin çıkması konusunda sahte teaserların ardından umudumu kaybetmiştim. bir çarşamba gecesi bir el medieval 2 atmak için steam'i açtım, program her açıldığında olduğu gibi what's new türünden haberler çıkıyordu ve ben kapatıyordum ki, karşıma bütün ihtişamıyla sevgili, biricik, psikopat alice'imiz gelince 4-5 saniye hiç inanamadım, telefonda ablamla konuşuyordum, sustum. sonra bir sevinç çığlığı attım. karmakarışık saçmalamalarımın ardından ona da "lan yeni alice çıkmış laan" deyince hattın öteki ucu kesildi. böyle gözüm steam indirme göstergesinde acı verecek bir yavaşlıkta indi. bu sırada
düzenli piklerle dopamin salıyorum ben.
#buradan sonra spoylır#
neyse yüklendi bu. menülerde görselliğin dibine vurulmuş ki beklentim de buydu. müzikleri chris vrenna mı yaptı bunun kontrol etmem lazım ama oldukça atmosferik, oldukça gaz. oyun başlayınca sevgili, sorunlu kızımızın biraz daha büyüdüğünü görüyoruz(o çağda buna nasıl lobotomi yapmadılar hayret). önceki oyunda kırmızı kraliçeyi marizlememizin ardından alice'in hayatı normale döndü sanmıştım ama ekstralarda okuduğum hastane raporları artçı şoklarının devam ettiğini belirtiyor. oyuna başladığımız mekan isli, miasmik ve endüstrileşmenin bütün kötü hasletlerini içinde barındıran londra. harikalar diyarında kendinden emin ve güçlü olan alice, dışarıda doktorun kliniğindeki çocuklar tarafından bile aşağılanıyor ve itilip kakılıyor. arada bahsetmeyeceğim olaylar sonucu harikalar diyarına iniyoruz yine. ilk oyunun aksine etraf bir
pandora misali huzurlu ve nefis. harikalar diyarında bir değişim gerçekleşiyor ve karşılaştığımız eski düşmanlarımın tarafsız hatta yardımcı, eski dostlarımız da bizi öldürmeye odaklı. bu değişimin gözlerimizin önünde gerçekleşmesi de oldukça ürpertici. mesela normalde berrak akan bir nehir yavaş yavaş kırmızıya dönüyor, kaynağına gittiğimizde ise bir açıklığa geliyoruz, her yer kan, ortada kemirilmiş bir iskelet var ve kafasının yanında emektar
vorpal bladeimiz duruyor. bundan sonra herşey bayır aşağı gitmeye başlıyor. ilk bölümü feci
steampunk buldum ki yeni kostümümüz(birden fazla var ve ilk bölümü bitirdikten sonra menüdeki "equip" ten bunların hepsine bakabiliyoruz - her biri harika), yaratıklar, ortam bu viktoryan temadan gidiyor. harikalar diyarı daha acımasız ve bu yüzden daha ürpertici. gülümseyen kedi
* bile daha acı, alaycı ve alice 'e "artık bu çocukluğu bırak" der gibi. oyun içerisinde tema dışına çıkan bir yazı veya resim bile yok, tutorial tahtaları bile bir rapture bir fallout gibi oyun konseptinin ayrılmaz parçası. kontroller başlarda biraz tutukluk yapsa da ilerleyen safhalarda birden fazla devasa yaratıkla başetme stratejilerini oluşturabiliyorsunuz.
ara söz: kısacası kesinlikle edinilmesi gereken bir oyun, artık hangi yoldan indirirsiniz bilmem oynayın şunu. hatta daha iyisi, önce birinciyi oynayın arada bir hafta ara verin, ikinciye girin. eminim azizim charles dodgson
*, modern matematiği itin g.tüne sokmak için yazdığı bir şeyin bu kadar güzelleşebileceğini hayal edememiştir.
her zamanki gibi olayların sonunu tahmin etme mekanizması ben ne kadar istemesem de işliyor. bence alice artık normal olmayı arzuladığı için ve hipnozcu doktorunun da katkılarıyla kendi kendini baştan yoğurmaya uğraşıyor. sonunda bir şekilde kendisiyle barışacak ve yeni oluşan harikalar diyarı ile eskisinin bir çaprazlaması sabit kalacak.
döneyim de devam edeyim bari.