arzu

1 /
cybi cybi
dilimizde özlemek manasında kullanılır arzu , arzulamak...
kimileri için bundan çok ama çok farklıdır bu dört harfin bilinçaltında oluşturdukları..bazısı memleketini arzular , kimisi ise ailesini..
ama birileri* vardır ki onlar için arzulamak sevgiliyi arzulamaktır..
ve o birileri* için , başlı başına arzu , sevgilinin ta kendisidir.
bulamadım bulamadım
tolga savacının banu alkana tecavüz etmek için gözü dönmüş bir halde,şnorkelle teknenin peşinden gittiği sahneyle aklımda yer etmiş filmdir.
avluda oturan sizofren avluda oturan sizofren
girmediği yer olmayan, içten içe basıncını, yaratıcılığını ve tüketiciliğini mutlaka dolaşıma sokan, insan varoldukça nesnesi de olmayan (yani o arzuyu söndürecek, tümden tatmin sağlayacak bir doyuranı) dürtü kaynağı. doymaz, ancak yatışır. ölünce susar.
syme syme
sanılanın aksine balla yapılan domuza verilen isimdir. ortaçağda yani. osmanlı ya geçince bir kelime oluyor. atatürk döneminde kız ismi oluyor.
jouissance jouissance
"arzu tam da dile getirildiği için dile getirilemez." (lacan) dile gelmeyeni dille anlatabilmek için de arzuyu talebe indirgeriz.birinin sizi arzulamasını arzulamak, onunla sevişmekle eşdeğer değildir.
jouissance jouissance
"arzundan vazgeçme"! ("ne pas ceder sur son desir") lacancı düstur tam da budur. arzu yani bu bilinmeyen şey, bizi karşılaşmalara iten, "olay"lar içinde şekil bulup "özne" haline gelmemizi (ama evrensel bir özne değil bu, soyut da değil, lakin, sadece olay-içinde-özne) sağlar. bilinçdışını yapılandırdığı ölçüde, onun peşinden koşarken (tüm yere kapaklanmalarımıza, yorulmamıza rağmen) hayatın olumsallığını keşfederiz, çünkü, kendimizi dünyaya açarız arzu sayesinde. "arzundan vazgeçme" derken, tam da "bilinmeyen tarafından vazgeçme" (badiou) der lacan.

"sebatını aşan şeyde sebat edebilmek için elinden geleni yap. kesintiye uğratmakta sebat et. seni yakalayıp parçalamış olanı senin kendi varlığında yakala" (badiou'nun hakikat etiği)

arzuna sadık ol!
1 /