en uzun üç harfli kelime (
onur caymaz/
kah ve rengi'den)
yozlaşma devrinden nasibini alan kavramlardan sadece biri..
gözünüzün gördüğü, kulağınızın duyduğu herşeyi görememe, duyamama ve algılayamama hali.
mutlu aşk yoktur. ondan ayrı kalınan süre boyunca hissedilenlerdir aşkın asıl tanımı.
heyecanlanmak,kalp atışlarını hissetmek beyninde duymak,onsuz olamayacağını düşünmek,tapmak,güvenmek..
cinselliğin eğitilmiş hali
suratına
senden nefret ediyorum cümlesini kolayca söyleyebildiğimiz kişiye karşı hissettiğimiz gerçek duygudur
eşliğinde hayatın keşfedildiği benzersiz duygu
insanı afallatan, o her görüldüğünde midede yumruk yemiş benzeri ağrılara neden olan, insanı kimi zaman üzen kimi zaman havalara uçuran, uykusuz kalma sebebi, kimileri için de hayatın anlamı
ağlayacak bile olsan sonuna kadar gitmeyi beklemek göz göre göre ateşe atlamak.
karşılıksız olduğunu gördüğünde çok kötü moralin bozulsada vazgeçemediğin çok kötü bişey,hastalık
aşk üzerine edilmiş laflar arasından hiçbiri beni etkilemedi de elif şafak'ın cümleleri dağıttı beni.
gözbebeği: insanlarda yuvarlak, hayvanların çoğunda ise dikine elips biçiminde olan gözbebeğinin çapı, irisli gelen ışığın miktarına göre değişir. karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini; aydınlık ve yakınlık küçültür. yani bu karar çember ışık varsa küçülür, ışık yoksa büyür. yakına bakarken de küçüldüğüne göre, yakın olan aydınlıktadır. uzağın payına karanlık düşer. zaten karanlığı kimse yakından görmek istemez.
aşık olunca da büyür gözbebeği; demek ki aşık olunan hep uzaktadır. aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka "gözbebeğim!" diye hitap edilir.
(mahrem, elif şafak)
aşk bir sudur, iç iç kudur