azra kohen

2 /
mevsimbaharı mevsimbaharı
fi-çi-pi serisinin yazarıdır ve kitapları net dizisi haline getirilmiştir.
ben fi'yi biraz okudum ama hiç tatmin olamayıp bıraktım. azra kohen'in kaleminin güçlü olduğunu düşünmüyorum. daha çok entrika üzerine satışı yüksek olsun amacıyla yazılmış. fi dizisinin ise ilk bölümünü izledim. i̇lk bölümde özellikle altın oran üzerine felsefik yaklaşılmaya çalışılmış ve iyi bir girişte yapılmıştı açıkçası... devamını daha izlemedim fakat kitabını beğenmediğimin dizisini beğenir miyim sanmıyorum. gerçi azra kohen dizinin bitirilmesini istiyormuş kitapla dizinin paralel gitmediğini düşündüğü için eğer gerçekten dizi ve kitap uyumlu değilse belki de izlenilebilir en azından benim açımdan.
bu sefer kesin bu sefer kesin
geçen saçma bir magazin programının konuğuymuş youtube'da önüme çıkan videoda şöyle bir şeyden bahsediyordu, efendim, kayınvalidesinin i̇stanbul'da ameliyat olacağı günün bir gün öncesi ankara kitap fuarında imza gününde ve son uçak ile dönüşünü ayarlamış ki sabah 8'de hastanede olabilsin. ancak kitap fuarı kapandıktan sonra dahi imza etkinliği devam ediyor ve sayın yazar, son 200 kişiden özür dileyerek ve durumunu da açıklayarak müsade istiyor. bekleyenlerden bir kadın sesini yükselterek "hiç bir yere gidemezsin, ben 5 saattir sırada bekliyorum, imzalayacaksın!" diyor. azra, o kadını ve bana söylediklerini asla unutmayacağım ve bu olay sebebiyle bir daha asla kitap fuarlarında imza günü düzenlemeyeceğim diyor. o gün imzaya devam etmiş, herkesin kitabını imzaladıktan sonra i̇stanbul'a ameliyat saattinde yetişmiş.

kitaplarından 4 tanesini okudum. okunur, okunmaz şeyler değiller ama ben bu şekilde davranan bir kadının kitabını şu saatten sonra okumak istemem. i̇mzaya devam etmesi güzel ama o çirkef okuyucunun kitabını imzalaması saçma bence. "sen kim kaltaksın lan! siktir git!" diyerek o kadını salon dışına çıkarttırıp imzaya devam edeceksem ederdim ben olsam.
bu sefer kesin bu sefer kesin
sevebilirdim belki, hatta herkesi çok çabuk sevebilirim de izin vermiyor ⤵


not: aşağıda linklerini verdiğim videolarda hiçbir şey anlatamıyor, çabalıyor kendince ancak işe yarar tek cümle kuramıyor. bu not "maça tangasını vuran adam" isimli yazarın yaşadığı mağduriyet üzerine uyarı amaçlı yazılmıştır.





sebebi neydi ki, sus be kadın sus⤵



"öyle konuşurum ki hiçbiriniz hiçbir şey anlamazsınız!" diye tehdit ediyor bi de töbe! asdasdas
4
812 superfast 812 superfast
türkiyenin en boş beleş insanlarında biri. biri bana bunun kitaplarını okudun mu ya da ne bileyim işte bunla ilgili bir şey sorunca ağzına vurasım geliyor.

kendi de takipçileri de boş beleş, cahil tipler. lsn bu kadar eğitimsiz olmayı nasıl başıyorsunuz amk ya? kadın geliyor, azra kohenin de dediği gibi falan diyor amk. bundan etkilenenin beynini sikiyim yani net bu.
1
sithin sene sithin sene
(bkz: boş teneke)

konu hakkında detaylı bilgi şu hesaptan edinilebilir gibi görünüyor;



bir de şöyle bir seri var, az ve öz;

a good day to die a good day to die

dumrul dumrul
bu gibi tipitiplerden eskiden de vardı ama son 10 yılda iyice coştular. aşı karşıtları, düz dünyacılar, aslında virüs yokçular, allah de gerisi yeterciler... bunların takipçileri de en az herhangi bir cemaat müridinden farklı değil. bunlar adeta cemaatleşmişler. kendi tarikatları var. en net örneğini beki ikala erikli örneğinde görmüştük. bunun gibi seküler tarikat şeyhleri, cübbeliler kadar tehlikeli insanlar.

habertürk sürekli bu tipleri döndürüp duruyor. resmen bu seküler tarikatların misyonerlik faaliyetine çanak tutuyor. bunları izlemeyi filan ciddi ciddi bırakmamız gerek.

gündemdeki konuşmalarına dönelim. laf kalabalığı yaparken her şeyi birbirine o kadar katıyor ki tek tek düzeltebilmek mümkün değil.

farklı bir şey söylüyormuş gibi yapsa da sözde argümanları şu tipten aparma:




coronavirüs beyne şey yapıyormuş da vuhan'dan italya'ya giderken akciğerlere mi şey yapmaya karar vermiş bilmem ne... sonra teoriler varmış... virüs olduğu kanıtlanamamış... ortaya karışık yaptığı bulamaçtaki tek bir sözü bile doğru değil. birini düzeltmeye kalksan ansiklopedi yazman gerekecek. hepsini düzeltmeye kalksan bunun laf kalabalığı içinde boğulursun. teori nedir bilmiyor, hipotez nedir bilmiyor, virüs nedir bilmiyor. koronavirüsü yeni bir şey sanıyor, çindeki ile avrupa'dakini farklı şeyler sanıyor. koronavirüsün beyne yerleştiğini sanıyor. doğal olanı doğanın "intikamı"na bağlamak ayrı bir facia. 5g muhabbeti apayrı bir facia...

inanılmaz bir cehaleti paraya çevirmekteki maharetine neredeyse saygı duyacağım. ne halleri varsa görsünler diyeceğim ama bu tipitiplerden etkilenen tipleri kendi çevremde bile görünce fıttırıyorum.
gurt gurt
kendisini tanımam, hiçbir kitabını yahut videosunu izlemedim fakat; bu günden beri meslekî mastürbasyon yapmaktan başka hiçbir vasfı olmayan pek çoğu da ancak memur olabilmiş bir kesimin ağlamasını zevkten dört köşe bir şekilde izliyorum. mesleklerini doğru dürüst yapamayan insan davranışıdır bu, nerede görsem tanırım. şayet bunlar işini doğru yapan insanlar olsaydılar bu kadının yahut bunun gibi soytarıların etrafa saçtığı hurafelere inanacak insan bulmak imkânsız olacaktı. o kadar vasıfsızlar ki, alanlarında başka birilerinin söyledikleri bunların söylediklerinden daha fazla dikkate alınıyor.
nautilus nautilus
adını ilk defa duydum. çin den gelen görüntülerle virüsün mutasyon geçirdiğini "şak" diye anladı. zaten mutasyon için genetik araştırmaya falan gerek yok. çin den gelen görüntüler mutasyonu anlamak için yeterli dedi.

kenevir üretimi konusunu sonuna kadar savunan sayın yazar abi ye benzer bir tarzı var. ikisi de teknoloji ile çok ilgili ve bilgili. her ikisini de tebrik eder, başarılarının devamını dilerim.
azureel azureel
- resmi kayıtlara göre şu anki ismi "özge azra kohen" şeklindedir.
- 8 temmuz 1977, manisa (salihli) doğumludur.
- babası osman sarızeybek (doğum 1949-01-02, adana), annesi serpin dalar (d. 1947-10-08, muğla).
- korhan sarızeybek isminde bir ağabeyi bulunmaktadır (d. 1975-09-29, izmir).
- özge sarı hanım, 1995 senesinde i̇zmir selma yiğitalp lisesi mezunu olmuştur.
- babasının soyismi 2005 yılı öncesinde "sarı" imiş. bununla ilgili kayıtlar ticaret sicil gazetesinde sahibi olduğu şirketin kayıtlarında mevcut. 2005 yılından sonra aile üyelerinin soyadı sarızeybek olarak değişmiş görünüyor.
- özge hanım'ın üniversite mezunu olduğu bilgisini teyid edemiyoruz, yüksek lisans mezunu olduğu bilgisini de.
- 2006 yılında istanbul doğumlu sadok kohen (d. 1977-02-18, istanbul) ile evlenmiştir.

95 yılındaki lise andacından bir kare;



kaynak:
https://blogseeme.tumblr.com/post/615210731564138496/ib%C3%B6l%C3%BCm-fi
1
2 /