bat for lashes

1 /
amnesiac amnesiac
what's a girl to do adlı şarkılarını ilk dinlediğimde söyleyenin björk olduğunu sanmama sebebiyet veren harika sesli soliste,şarkı sözü yazarına sahip grup..
noscho noscho
ilk albümü fur and gold'la mercury ödülüne aday gösterilmiş natasha khan projesi. biraz ürkütücü bir müzik yapıyorlar. yaylılar çok kullanılmış, elektronik tınılar az. ayrıca şarkıları sürükleyen genelde ritm ve bas oluyor. şarkının başındaki ritmi duyuyor ve "hmm devamı nasıl acaba?" diyorsunuz. genelde de güzel çıkıyor.

ikinci albümlerini merakla beklemekteyim ben.
portakallı haribo mahmut portakallı haribo mahmut
fur and gold albümüyle insanı kilitliyor.

biyografisi için;

"bat for lashes; ingiliz annenin ve pakistanlı babanın yaratıcı kızı natasha khan’ın projesi. annesi ve babasının boşanmasına kadar son derece dindar bir ortamda yetişen natasha’nın çocukluğu aslında babasının peşinde göçebe bir hayatla geçti diyebiliriz. natasha khan’ın yaratıcılığını geliştiren en büyük etken, babasının uykudan önce anlattığı fantastik hikayeler. natasha khan’a göre babası büyük bir artist ve hikaye anlatıcısı. çocukluk dönemindeki zıt unsurlar, yaşadığı dram ve farklı atmosferler onun hayal gücünün gelişmesinde, mistik parçalar yazmasında büyük rol oynuyor.

natasha khan, film ve müzik eğitimi aldığı sırada steve reich ve susan hiller’dan etkilenerek deneysel çalışmalar yaptı. okul döneminde hem görsel hem de müzikal olarak bugünün temellerini atmış oldu. debut albümünün çalışmaları devam ederken aynı zamanda hemşire okulunda öğretmen olarak çalışmaya devam etti. ilk single’ı wizard’ı kendi imkanlarıyla plak formatında yayınladı. daha sonra echo’yla anlaşan khan, 11 kasım 2006’da “fur and gold”u piyasaya sürdü.aslında bu albüm onun için bir dönüm noktası oldu. natasha khan’nın sesi bjork, kate bush’la karşılaştırıldı. bu albümle bu yıl ingiltere’ nin en önemli onuruna, mercury müzik ödülleri'ne aday gösterildi"

kaynak: last fm
southwest southwest
nesini björk'e benzettiklerini anlayamadığım grup. solistin aksanı olabilir belki, daha fazlası değil ama.
björk'e benzemese de severiz fakat, iyidir hoştur, o ayrı.
zahidem gurbanımov zahidem gurbanımov
her dinlediğimde ruhumun farklı noktalarına nüfuz eden bir mucize, uhrevi bir hediye. her şarkısında ayrı ayrı yıkanıp yunuyorum, adeta ayine eşlik ediyorum, adeta inanma kabiliyetimi hatırlıyorum. ıssız adaya düşsem yanıma alacağım iki şey fur and gold ve two suns olurdu, öyle diyeyim ben size kısaca. üçüncüyü de çıkarsınlar da bitsin bu bekleyiş!

(bkz: bayılarak tapmak)
the black dahlia the black dahlia
grooveshark'ta radyoyu açıp, indie seçimi yapıyorum. sayesinde çok da güzel gruplar keşfettim. ancak bu grubu bu kadar geç keşfetmiş olmanın verdiği acıyı yaşıyorum resmen şu an. the big sleep'e tapıyorum desem, what's a girl to do'ya bayıldım desem abartmamış olacağımı düşünüyorum. vokali de soundu da çok sağlam.
1 /