hemen hemen her kamu kurumu gibi, adıyla amacını belli eden kurumlardandır.misal;
mali
ye malı ye !
mülki
ye mülkü ye !
beledi
ye ye babam ye !
adli
ye yiyeni koru !
belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikli ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organları seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi.
(bkz:
belediye kanunu)
bir yerel yerinden yönetim birimidir.
belediye, eskiden nahiye denen yerlerde kurulur. bildiğiniz belde'nin belediyesi vardır. ilçe-il ve büyükşehir belediyelerini geçiyorum, bu beldeler bazen uzaktaki 2-3 köy bir sayılıp birleştirilir, belde olarak belediye kurulur.
nüfus toplasan 1000 kişi, 400 kişi oy kullanır, 150 oy alan belediye başkanı olur, olduğuna da pişman olur. genelde eski muhtardır, keşke muhtar kalaydım der durur gariban. bir zabıta bir memur bir müstahdem çalışır, onların maaşını yetiştiremez.
iki geliri vardır: çöp vergisi ve su faturası. ikisi de halkı huzursuz eder. su köyde bedavadır, belde olunca suya para vermek koyar köylüye, mızmızlanır. çöp vergisi desen ne çöpü, ne vergisi? ilçe belediyesiyle aynı partidense başkan, rica minnet haftada bir gün çöp arabasını yollar ilçe belediye başkanı, halkın topladığı çöpleri alır gider.
belde kurmak belde halkının insiyatifine bırakılmalıdır.
-bel- bölgesi hakkında -e- teknolojisi kullanılarak ,yanı e-posta gibi,bişeyler -diyen- adamlar topluluğudur.
sirf bank yaptirmak için özel kadrolara sahip olduğunu düşündüğüm yerel yönetimler.
sabah sabah okula geldim, elimde sigarayla sınav saati bekliyorum. bu arada belirteyim sigara içmeyen biriyim sadece elimde tutuyorum. az daha zorlasalam karşımdaki, yanımdaki, sağımdaki, solumdaki bankların hepsinde farklı belediyelerin ismini görecem. sonra insan şöyle çevresindeki park bahçeleri gözünün önüne getirince anlıyor işin gerçeğini. bank konusunda fabrika gibi çalışıyor yemin ediyorum belediyeler. hele bi de büyükşehir belediyesiyse yıllık hedef falan koyuyor olmalarından şüpheleniyorum.
sabah sabah yaşadığım kafayı size okul bahçesinden bildirdim. i̇yi pazarlar!
i̇zmir'de esamesi okunmayan bir kamu idaresi
belediyeler, mahalli ve müşterek ihtiyaçların giderilmesi için kurulmuş yerinden yönetim birimleridir. (buraya kadar tanımdı.) şimdi bu siktiğimin belediyelerle ilgili bir tülü anlam veremediğim bir husus var: belediyeler siyasi karar alamazlar. siyasi karar aldıkları an, içişleri bakanlığının bildirimi ile danıştay sekizinci dairesinde "meclisin feshi" konulu dava açılır. yani belediyelerde "siyasal karar alma", meclisin feshi ile sonuçlanmaktadır. kanunu yazan ve onaylayanlara sormak lazım; yawrum o zaman neden siyasal partiler mahalli idare seçimlerine giriyor? yani belediye siyasi bir kurum değilse neden siyasal partiler katılıyor bu seçime?
nedenini şöyle açıklayalım; belediyeler (aslında çoğu andaval vatandaşın farketmediği) hayatımızı her alanda biçimlendirebilme yetkisiyle donatılmış kurumlardır. (uzun uzadıya anlatamam, açın kanununu okuyun) kısacası, çevremiz, evimiz, kültürümüz ve kentimizin bugünü ve geleceği belediyelerde belirlenir. belediyeler siyasal partilerin reklam merkezleridir ve dolayısıyla iktidar partileri kendi belediyelerinin önünü açmak, oralara gerekli yatırımları yapmak için adeta yırtınır. bunun yanı sıra türkiye'de siyasal partiler güdük siyasi anlayışa sahip partilerdir. siyasal hayatımızda devrim niteliğinde değişiklik yapabilmelerinin önü kanunlarca kesilmiştir. dolayısıyla siyasal partiler siyasetiyle değil, adam kayırmacılığıyla iktidarını devam ettirebilir. adam kayırmacılığın en güzel örneği kadrolaşmadır. bunun yanı sıra teknik şartnameler üzerinde oynayarak iktidara yakın müteahhitlerin zengin edilmesi de adam kayırmacılığın en güzel örneklerinden biridir. işte belediyeler siyasal partiler için reklamın, kadrolaşmanın ve kendi zenginini yaratmanın en iyi icra edildiği kurumlardır.
bana göre belediye seçimlerine siyasal partiler girmemeli. iki kademeli seçimle belediye başkanlığı ve belediye meclisi seçimi yapılabilir. ilk seçimde, belediye başkanlığı için başvuranlardan en çok oy alan ilk üç kişi, başkanlık seçimine girebilir şeklinde düzenleme yapılabilir. meclis üyeleri için de aynı düzenleme yapılabilir. tabi türkiye gibi bir ülkede söz konusu yaklaşım sorun çıkartır. çünkü siyasal partiler gizliden de olsa adayları destekleyebilir. ancak siyasal partileri sistemden uzak tutabilmek için çok büyük yaptırımlara başvurulursa bu sorunun önüne geçilebileceği kanaatindeyim. örneğin dilovasında halkın sevgilisi berber mehmet efendiyi zzp, sanayicilerin sevgilisi zahmet efendiyi ise ssp gibi partiler gizliden destekleyebilir. bu partilerin destekleri ortaya çıktığı an, partinin kapatılmasına varacak kadar büyük yaptırımların yapılması bu tür şerefsizliklerin önüne geçecek ve halkın sevgilisi berber mehmet efendi, halkın belediye başkanı olacaktır.
bunun yanı sıra, halkın sevgilisi berber mehmet efendi siyasal partilerden bağımsız hareket ettiğinden, daha iyi bir temsil mekanizması gelişecektir. ayrıca idari vesayet tam anlamıyla işleyecek, kadrolaşmanın önü bir nebze olsun kesilecek, belediyeler iktidar partilerinin yavşak siyasetlerinden kurtulup kaynaklarını optimum kullanarak, gerekli hizmeti en güzel şekilde verecektir. ve yine ayrıca merkez yönetimi belediyelere gelir dağıtırken "bu benden, bu ondan" diye davranmayacak herkese hakkıyla yaklaşacaktır. bölgesel proje üretirken kendi belediyelerine imtiyaz tanımayacaktır. (her hakkı saklıdır. sikerim belanızı)
belediye genellikle torpil, adam kayırma, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, parayı cebe indirme gibi kavramlar bütünleşse de belediyeler yerel ihtiyaçları karşılamak üzere kurulmuş tüzel kişilerdir.
5393 sayılı belediye kanunu belediyeyi, belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olarak tanımlamıştır.
merkezin üstlenmediği kimi kamu hizmetlerini, merkezden ayrı olarak yürüten ve yerel yerinden yönetim (mahalli idareler) kuruluşlarından biri olan belediyelerin devlet tüzel kişiliğinden ayrı tüzel kişilikleri, mal varlıkları, bütçeleri vardır.
il ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur. bir yerleşim biriminde 5000 ve üzeri nüfus var ise belediye kurulabilir.
nasil?
- işlem dosyası vali görüşü ile birlikte içişleri bakanlığına gönderilir.
- danıştay görüşü alınarak müşterek kararname ile o yerde belediye kurulur.