benim en iyi arkadaşlarım hep erkek olmuştur

kız lafıdır.

yavrucum, koca kız olmuşsun, evlencek yaşa gelmişsin, hala anlamamışsın. bi saksıyı çalıştırsan olayı çözmen an meselesi. sakin bir yere git, iki dakika düşün bakalım. en iyi arkadaşların hep erkekler olmuş da sen onların en yakın arkadaşı olabilmiş misin bakalım. elinden pes oynamak gelir mi? halı saha da maç yapar mısın? bi kavga olsa en önde ölümüne girer misin? gelip sana dert yandıklarında "koy götüne, hiç bi kız için değmez" gibisinden klişe de olsa iki teselli cümlesi kurabilir misin? osuruk yarıştırabilir misin? yapamazsın bunları. doğan gereği yapamazsın suç sende değil.

o kadar erkek süper muhabbetin için senle takılıyor zannediyosun dimi. ah saftirik. hepsi oltayı atmış bekliyo be gülüm. bir de bunla övünüyorsun. "benim en iyi arkadaşlarım hep erkek olmuştur" yok yav. bunun uzun ya da kısa vadede getirisi ne onu söyle bana. bir tane erkek arkadaş edinince hepsini güzel güzel satmıycan mı sanki. sonra da erkek arkadaşına "benim en yakın arkadaşım erkekler olmuştur" diyip bi manada artislik yapmıycan mı?

erkeklerle arkadaşlık yap tabi. çoğu kez güzel bir arkadaşlıktır bu. ama arkadaş olarak bir erkeği en yakınına alma yalanından vazgeç. kahrolası bir iki yüzlülük bu. iki taraf için de. sen istesen de istemesen de en yakın arkadaşın, ped isteyebileceğin bir kız. benim ki de yanında osurabileceğim bir erkek.

ha anlarım. çocukluk arkadaşı filan ona lafım yok. hatta çocukluk arkadaşı karşı cins olanlara, kardeş gibi büyüyenlere çok özenirim o ayrı.

kızlar için normal bir olgudur. çünkü tarih iki kadının ömür boyu süren dostluğuna şahit olmamıştır.

bayan arkadaşların kıskanç sevgiliyi püskürtme refleksinin en rezil örneği olan replik.

(bkz: benim birçok x arkadaşım var)

kanımca , bir takım komplekslere sahip ve etrafındaki kızlardan kendini aşağı gören , kendi kendine bir savaş veren ve verdiği her savaştan yenik çıkan kızların , kendilerini , ya görünüşte ya da kalben erkek arkadaşlarına , etrafındaki erkeklerle kurdukları arkadaşlıklara adamalarının besmelesidir. düşünüyorum da , etrafındaki tüm arkadaşları erkek olan kızda bir sorun vardır , aynı durumda etrafındaki tüm arkadaşları kız olan erkekte de bir şeyler ararım , aramam diyenin de alnını karışlarım. anasından emdiği sütü burnundan getiririm. *

bunu diyen kızlar, genelde erkekleri, akvaryumundaki balığa veya yatağındaki ayıcığa benzetirler. yani onlar sadece vakit geçirmek için güzel şeylerdir, değerlidir, anlamlıdır onlar için ama onların duyguları yoktur. eğlenmek vakit geçirmek için birebirdir. bir balık bir insana aşık olmasını çok saçma buldukları gibi en iyi arkadaş oldukları erkeklerin de aşık olmasını da çok saçma bulurlar, bu yüzden onlara dair aşkı düşünemezler. kıskançlıklar ve çekilmemezliklerle dolu kızların dünyasından ziyade, duygulardan izole ettikleri en yakın arkadaşları olan erkeklerle vakit geçirir bu kızlar.

genelde bunu diyen kızın bahsettiği arkadaşlarının en azından biri bu kıza yazıyordur, fakat kız bu durumu ya anlamaz, ya da anlamak istemez. çünkü uzlaşamadığı kızlara tekrar dönmektense duygularının olmadığını kabul ettikleri erkekleri en iyi arkadaş seçmeleri onlar için en güzel yoldur.

bunu söyleyen kişi bayanların ne derece tehlikeli olabildiğini görmüş bir kişidir. erkekler pek öyle düşünmek istemez ama bayanlar gerçekten en tehlikeli yaratıklardır. evet, ben de hemcinslerimden ve kendimden korkuyorum...

(bkz: #1258530)

burdan da anlaşılabileceği gibi evet ben de o kızlardan biriyim. ben gördüm ki erkek olmak pes oynamak, halı saha maçı yapmak, teselli edecem diye küfür etmek değil. tıpkı kız olmanın makyaj ve dedikodu yapmaktan ibaret olmadığı gibi. tamam, herkesin hemcinsine çok daha fazla ihtiyaç duyduğu anlar vardır ama bir insanı en yakınına almak ihtiyaç doğrultusunda gelişmiyor. babasına çok düşkün olan kızları düşünelim, hemcinsi olmasına rağmen annesinden çok babasına yakın olanları. onun gibi bir şey işte bu da. nesi anlaşılmıyor acaba?
bunun üstüne genelleme yapılmasını da ben anlamıyorum o ayrı. ne istisnayım ne de çirkin. *

son derece modern ve bi o kadar da doğru bi laftır. ayol tabi ki namusu bacak arasında arayan insanlar için fazlasıyla kışkırtıcıdır elbette. çevremdeki kadınlardan da gözlemlediğim kadarıyla erkeklerden çok iyi dost oluyordur. bilirsiniz kızların kendi aralarındaki kıskançlığı filan vardır.

muhtelemen kız tarafı tarafından söylenen ortamda kendi egosunu tatmin etme biçimidir.böylece hem erkeklerin ilgisini çeker hem de kızların kıskançlığını kazanıp toplumda büyük bir hava kazanırlar
eğer bunu diyen erkekse gayet düzgün gay olmayan herhangi bi insandır

kadınların elbetteki kadın arkadaşları olmalıdır.en doğalı budur.ama öyle kadınlar gördüm ki sizin mutsuzluğunuzdan kendi mutsuzluğunu unutup hatta haline şükreden va dahası da bu durumunuzdan prim dahi yapmaya kalkan.ama erkekler bunu yapmıyor işte yapamıyor.böyle fesat bir tarafları yok çünkü.seni dinleyip ne yapabilirim..buna çalışıyor onların beyni.kıskanç kadın arkadaşımla paylaşmaktansa erkek arkadaşımla dertleşirim bu daha insana iyi gelen bi şey..

yakınlığı; birbirinin yanında iğrençlik yapmak, küfür etmek, maç yapmak-izlemek ya da dedikodu ve makyaj olarak algılamayan dişi bünyenin söyleyebileceği laftır. olamayacağını savunan er kişilerinse etraflarındaki bikaç "çevredeki diğer dişilere üstünlük sağlama, ezikliğini giderme ve farklılık yaratma çabası" içindeki kıza göre genelleme yapmaları yanlıştır. ayrıca bunun güzellik-çirkinlikle de hiçbir alakası yoktur olay kafa denkliğinden* ibarettir. ha er kişi bir süre sonra kızdan hoşlanmaya başlarsa o da pek hoş bir durum olmamakla birlikte kızın davranışlarına bağlı olarak arkadaşlık sorunsuz devam edebilir.

doğrudanlığı, içtenliği ve kadınlardan daha az fesat olması, yanında kendinizi güvende hissetmeniz nedeniyle bir kadının ömrü boyunca kurabileceği cümle. aynı ortamda çalışırken erkek arkadaşınızın sizi koruması, en azından saygılı ve insan gibi davranması söz konusuyken; kadınlar "ah bu benden iyi galiba. aman ezeyim ben." derler içten içe ve bunu da hareketleriyle belli ederler. bir gün içinde görev tanımızda olmasa dahi elli tane şey yapmaya mecbur bırakılmışsınızdır. açsınızdır, sabah 8de tekrar geleceksinizdir, saat 10dur. zaten 8 saatlik yoldan gelmişsinizdir; uykusuzsunuzdur. işiniz biter, tam "çıkıyorum. görüşürüz." dediğiniz anda; ortamdaki tek bayanın patrona dönüp "x. bey. söyleyin maia hanım 5 dk daha dursun." demesi gibi bir saçmalık ancak bayanlardan beklenir. makyajınızı tazelediğinizde, tepeden tırnağa her seferinde süzüp herkesin içinde abuk bir şey söylemeyi başaranlar da kadınlardır. ama erkekler gayet net, kırmadan uyarırlar; sizinle bir dertleri yoktur. onlar işin salahiyetine önem verirler. derslerde de siz üç kere kalktınız diye, hemcinsiniz bayan-ki kabin ortağımdı- sizi ardıl çevirinin ortasında bırakabilir notlarını vermeden. ne var ki; erkek partneriniz kendi kalkmasa bile sizi yüreklendirir; kalktığınızda whispering-fısıldama- ile açıklarınızı kapatır. yani o kadar da sorun değildir onun için sizin başarılı olmanız; aksine mutluluk duyar; ancak hemcinsiniz kıskanır, trip atar. o yüzden, bazı kadınların en iyi arkadaşlarının hep erkek olması normaldir. (ha tabi çook çok sevdiğiniz bir ağabeyiniz varsa, o ve arkadaşlarıyla büyüdüyseniz, arabaları bir erkekten daha iyi biliyorsanız da bu mümkündür.)

kadının kadını çekememesi kadar doğaldır en iyi arkadaşın erkek arkadaş olması. bu yüzdendir ki kadınlar kendini aslında erkek arkadaşlarının yanında daha huzurlu hissederler. eh erkeklerin de o kadar olumlu özellikleri olsun değil mi diyerekten giriyi noktalıyorum.

(bkz: kötü bir şey söyledi bu)
(bkz: iyi bir şey söyledi bu)

en yakın arkadaş ifadesini çoğul kullandıkları için bu kişiler, aşağıdaki sorulara yanıt vermesinde fayda olan kişilerdir:
* şimdiye kadar kaç tane "en yakın arkadaş"ınız oldu?
* en sondan bir önceki en yakın arkadaşınızı neden değiştirdiniz?
* ilk en yakın arkadaşınızı neden değiştirdiniz?
ama en önemli soru şudur ki:
* şimdiye kadar hiç herhangi bir en yakın arkadaşınızın en yakın arkadaşı oldunuz mu?
* eğer yanıtınız hayırsa, sizce bunun sebebi nedir?