beyin göçü

1 /
r feynman r feynman
bir insanın takriben 25 yıl içerisinde yetiştiği göz önüne alınırsa göç edilen memleketin 25 yıl geriye gittiği (diğer bir deyişle memleketin, o kişinin 25 yıllık birikimlerinden mahrum kalacağı), gidilen memleketin ise 25 yıl kazandığı (dolayısıyla o kişinin 25 yıllık birikiminden çaba harcamadan yararlanacağı) anlamına gelir, sonuç itibariyle yitirilen (göreli) zamanın ve birikimin çok kaba bir hesapla 50 koca yıl olduğu durumlar silsilesi.

(bkz: bilgi sahibi olmadan makam sahibi olmak)
(bkz: kadrolaşma)
(bkz: inatla bilimin önünü tıkamak)
solti solti
basit bir kuraldır, madde yoğun ortamdan az yoğuna akar. aptal insanların memleketi amerikaya ülkemizden beyin göçü olmasının başka bir izahati yoktur kanımca.
gülümsün gülümsün
göç edilen yerin yüce bir yer olduğuna inanılıp orası için kafa patlatmak, oradaki insanların ekmeklerine bal sürmektir kanımca. güzeldir, hoştur başka başka yerlere gidip, yeni bir şeyler öğrenmek ama en güzeli kendi insanların için, senden sonrakiler için ne olursa olsun vazgeçmemektir kendi sınırlarından.
eksiksizuyum eksiksizuyum
brezilya'dan bir ekonomi profesörü, kendi memleketlerindeki başarılı öğrencilerin abd'ye gitmeyi tercih etmesinden yakınıyor ve peşinden ekliyor: "beyin göçünden daha kötü olanı ise, bu gençlerin brezilya'ya geri dönmeleridir"

özellikle beşeri ilimlerde beyin göçünün yaşandığı ülkelerde, bu brezilyalı herifin anlattığı gibi sorunlar var: tam olarak onların (yani güçlü batılı ülkelerin) istediği, dayattığı toplum yapısına göre yetişmiş, şekillendirilmiş bir gencin, memlekete döndüğünde elindeki güçle neler yapacağı, üstelik memleketimizde "ahan da avrupa'da, amerika'da okumuş, hadi götümüze kadar her şeyimizi teslim edelim" zihniyetinin vereceği güçle yetkilerinin neler olduğunu düşünürseniz, hakikaten gittikleri yerde kalmaları, çoluğa çocuğa karışmaları daha hayırlı gibi görünüyor.

istisnalar da vardır tabi; işte onların da gözünden öpmüşüm.
nikmikyok nikmikyok
bir ülkenin yetiştirdiği başarılı öğrencilerin çalışmak veya eğitimlerini devam ettirmek üzere daha gelişmiş ülkelere göç etmesidir. göç eden kişi için amaç bilgi ve becerilerine uygun, daha geniş iş ve eğitim imkanlarına ulaşmaktır. bu göçü ülke çıkarları doğrultusunda, geride kalanların refahını arttırmak üzere kullanmak, durdurmak veya tersine çevirmekten daha gerçekçi ve daha mantıklı bir yaklaşımdır. böyle bir yaklaşım göç edenleri de göç ettikleri yerlerde daha güçlü ve güvenli kılacaktır. göçen ve göçmeyen beyinleri bilgi, beceri, sadakat, vatan sevgisi vs. bakımından karşılaştırmaya tabi tutmak ise başlı başına abesle iştigaldir, magazincilere bırkılmasi gereken bir iştir.
bilgez bilgez
ilerde başıma gelir mi diye beni düşündüren durum. ama daha ziyade benimki sadece göç olur diye korkuyorum. hayırlısı.
ralphius ralphius
kendi geleceğini ve çocuklarının geleceğini düşünen, hak ettiklerini kazancağına inanan, daha iyi standartları yakalayacağına inanan, insan gibi muamele göreceğini uman, yaşam ömrünü uzatmak isteyen ve de bunun gibi hedefleri yakalamak adına yerini, yurdunu, evini, barkını, ailesini, arkadaşlarını arkasında bırakmaya razı gelmiş kişiler topluluğunun gerçekleştirdiği faaliyete verilen isim. yurt dışına göç eden normal kitleden farklı olarak beyin göçü yapanlar belli bir eğitim, zeka, görgü seviyesine sahip, kısacası kalifiye olarak nitelendirilebilecek kişilerdir. lakin beyin göçü kişinin hayat standartlarını yükseltebilirken, vatandaşı olduğu ülke büyük kayba uğrar. aynı zamanda beyin göçünün olmasıyla beraber bir ülkedeki "adam gibi adam" vs. "embesil" kitlelerinin oranı değişmektedir, maalesef olumsuz yönde.
tuygun tuygun
"insan neden ülkesini terk eder ki?"

bu cümleyi kurabilecek kadar bayağı insanların olması yeterli sebep değil midir?

tamamen ekonomik sebepli bir göç falan da değildir. çok dramatik bir durumdur aslında. tüm arkadaşlarını geride bırakıp yeni bir memlekete giden insanın para dışında başka motivasyonları da olsa gerekir?
instinct instinct
beyin göçü deyince şu sıralar ilk aklıma mehmet öz geliyor nedendir tam olarak çözmüş olduğumu zannetmesemde. haber bültenlerine çıkıp kalbinizi şöyle korursunuz, şunları yerseniz iyi gelir gibi konuşup sanki ülkesine çok hayrı dokunuyormuş gibi övünmesinden olabilir. içimi yakan o kadar yıl okumuşsun, insan sağlığına adamışsın kendini, türkiye'yi sevdiğini söylüyorsun, kitabının türkiye'de de satışa sunarak para kazanıyorsun o zaman niye kendi kanından insanlara kameralardan tavsiyeler vermek yerinde yerinde dertlerine deva olmuyorsun be kardeşim!
1 /