
#18250210 ·
· 414
aşık olunca akıl gider.
boyle kalp pembiş pembiş atmaya baslar.
boyle bir şapşallık gelir insanın ustune.
en çakal gecinen adama bile aynısı oluyor arkadaslar:)
aşkı sevdigim, aşka inandıgım bir donemimdeyim.
o yuzden sizin de aşka inancınızı arttırmak icin benim yaptıgım ve bana yapılan fedakarlıkları anlatmaya karar verdim bu aksam uyumadan.
tanımımızı da yapalım: aşık olunca sevdigin icin yapılan fedakarlıklar butunu.
bana yapılanlar:
-ilkokul aşkım bryan adams a konser bileti alıp beni davet etmisti:)
-ilkokulda iki cocuk sınıfta benim icin kavga etmisti.
-liseden bir cocuk bizim apartmanın bahcesinde sogukta birkac saat beni beklemisti.
-liseden baska bir cocuk sırama ask mektubu koymustu.
-ilk aşkım uc sene boyunca onun cıkma teklifini kabul etmem icin pesimde dolanmıstı. yaz kış arayıp "cıkma teklifimi artık kabul edicen mi?" demisti. :)
-yazlıktan benden hoslanan bir cocuk icip icip sahilde adımı bagırmaya baslamıstı.
-sonra amerikalı sevgilim, sehrin diger ucunda yasarken daha biz sevgili olmadan evvel, benle biraz daha fazla zaman gecirebilmek icin "ben de sana yakın oturuyorum, okul cıkıslarında seni eve arabayla ben bırakayım mı?" demisti:) ben turk yemeklerini cok ozledim demistim bir gun ona, 300 km otede bir turk restoranı bulup beni arabasıyla oraya goturmustu bi gun:)
-japon sevgilim seni hic unutmıcam deyip bana japon terlikleri ve japon yelpazesi hediye etmisti.
-isvecli sevgilim karda 3 saat yol gelip otobusle sarı cicekler getirmisti donmus elleri, kızarmıs burnuyla ve seni cok seviyorum demisti.
-ilk turk ciddili sevgilim, ben oksuruyorum diye pazar gunu nobetci eczaneden oksuruk surubu alıp yatakhanenin kapısına getirmisti surpriz olarak:)
-ilk uzun sureli iliskimde beni gormeye bir ay paris e gelmisti tatilinde.
-eski esim onun telefonunun, benim bilgisayarımın bozuldugu ve az paramız oldugu bir donemde "butun paranı hep bana harcıyorsun. bırak bu ay paramla sana bilgisayar alayım. telefonsuz idare edeyim. gelecek ay da kendime telefon alırım." deyip bana bilgisayar alıp bir ay telefonsuz idare etmisti:) bir dogumgunumde bana bir kedi brosu hediye etmisti, bu kedicik ben yokken seni yalnız bırakmasın demisti:) evliligimizin ikinci yılında "bin omrum olsa gene seni kendime asık edip evlenirdim. senle o kadar mutluyum ki.." demisti ki o donem biz 10 senedir beraberdik.
-fransa dayken ayrılıgımızda "hayatımda tanıdıgım en melek kadın sensin" deyip bana parfum hediye eden bir arap sevgilim var.
-bana burkino faso yemekleri pisiren fransa doneminden burkino fasolu bir sevgilim var.
-ben turk kızıyım, bizde sevisme olmaz deyince "istersen hic dokunmayayım sana. seni seviyorum. ben hep beklerim" diyen bir fransız sevgilim var gene paris doneminde.
-eski esimden once turkiye de 2 sene beraber oldugum sevgilim sık sık iş cıkıslarında otobuslerle kapıma kadar gelip beni bizim evin ordaki cafeye goturuyordu. yuzunu biraz gordum ya benden mutlusu yok diyordu. hic usenmiyordu.
-eski esimden once 3 sene beraber durdugum turkiye de sevgilim beni ders calıstırıyor, universitedeki odevlerimi yapıyordu. hatta bir hikaye anlatmıstı o donem. bir abisi kızı universitede ders calıstırıp bitirmesini kızın okulu saglamıs. sonra evlenmisler:) o donem bu hikayesi cok romantik geliyordu bana:)
-eski esimle bosanma sırasında bir sene boyunca bi cocuk bana mesaj attı. sırf bana destek olmak istediginden. saf iyi niyet:)
-eski esimden sonra ilk sevgilim bana kendimi hep melek gibi hissettiriyordu. anlatamam bunun yasattıgı mutlulugu, huzuru.
-sonra ikinci sevgilim kendimi kadın kadın hissettiriyordu. bunun da ayrı bi keyfi var. gercekten. son donemde tombiklestim degil mi dedigimde, "cok sanslıyım. opecek daha cok alanım var" diyecek incelikteydi.
-son sevgilim de her gun bana gelirken cipsler, cukulatalar getirirdi. o kadar sekerdi ki:) en sevdigim cukulataları getirirdi hep. ben cok mutlu olurdum:)
-ilk bulusmada bana çiçek getiren iki farklı adam oldu ki cok tatlıydı:)
-sonra bir de kavusmadan olan hikayeler var. ankara dan beni gormeye gelen benden hoslanan biri var. izmir den beni gormeye gelen biri var. fransa dayken benle daha cok vakit gecirmek icin benden turkce dersleri alan benden hoslanan fransız bir cocuk var. bi turk cocuk ben amerikadayken bana mektup yazmıstı, hayatımda ilk defa mektup yazıyorum demisti, mektuba parfumunu de sıkmıs, cok sekerdi. baska bir cocuk askerden 40 sayfa mektup yollamıstı. bu hikayeleri de kalbimde ozel yerde saklıyorum.
-bana yardım etmek icin amerika dan turkiye ye geldiginde yanıma gelip saatlerce benle konusan, destek olmaya calısan bir lise erkek arkadasım var:)
-ilgim olmus ve ustume titremis bir is arkadasım var. hayatımın en ozel hikayelerinden biridir.
ilk etapta aklıma bunlar geldi:)
uykum geldi arkadaslar. benim yaptıgım fedakarlıklar da yarınki entrynin konusu olsun.
optum sizi:)
boyle kalp pembiş pembiş atmaya baslar.
boyle bir şapşallık gelir insanın ustune.
en çakal gecinen adama bile aynısı oluyor arkadaslar:)
aşkı sevdigim, aşka inandıgım bir donemimdeyim.
o yuzden sizin de aşka inancınızı arttırmak icin benim yaptıgım ve bana yapılan fedakarlıkları anlatmaya karar verdim bu aksam uyumadan.
tanımımızı da yapalım: aşık olunca sevdigin icin yapılan fedakarlıklar butunu.
bana yapılanlar:
-ilkokul aşkım bryan adams a konser bileti alıp beni davet etmisti:)
-ilkokulda iki cocuk sınıfta benim icin kavga etmisti.
-liseden bir cocuk bizim apartmanın bahcesinde sogukta birkac saat beni beklemisti.
-liseden baska bir cocuk sırama ask mektubu koymustu.
-ilk aşkım uc sene boyunca onun cıkma teklifini kabul etmem icin pesimde dolanmıstı. yaz kış arayıp "cıkma teklifimi artık kabul edicen mi?" demisti. :)
-yazlıktan benden hoslanan bir cocuk icip icip sahilde adımı bagırmaya baslamıstı.
-sonra amerikalı sevgilim, sehrin diger ucunda yasarken daha biz sevgili olmadan evvel, benle biraz daha fazla zaman gecirebilmek icin "ben de sana yakın oturuyorum, okul cıkıslarında seni eve arabayla ben bırakayım mı?" demisti:) ben turk yemeklerini cok ozledim demistim bir gun ona, 300 km otede bir turk restoranı bulup beni arabasıyla oraya goturmustu bi gun:)
-japon sevgilim seni hic unutmıcam deyip bana japon terlikleri ve japon yelpazesi hediye etmisti.
-isvecli sevgilim karda 3 saat yol gelip otobusle sarı cicekler getirmisti donmus elleri, kızarmıs burnuyla ve seni cok seviyorum demisti.
-ilk turk ciddili sevgilim, ben oksuruyorum diye pazar gunu nobetci eczaneden oksuruk surubu alıp yatakhanenin kapısına getirmisti surpriz olarak:)
-ilk uzun sureli iliskimde beni gormeye bir ay paris e gelmisti tatilinde.
-eski esim onun telefonunun, benim bilgisayarımın bozuldugu ve az paramız oldugu bir donemde "butun paranı hep bana harcıyorsun. bırak bu ay paramla sana bilgisayar alayım. telefonsuz idare edeyim. gelecek ay da kendime telefon alırım." deyip bana bilgisayar alıp bir ay telefonsuz idare etmisti:) bir dogumgunumde bana bir kedi brosu hediye etmisti, bu kedicik ben yokken seni yalnız bırakmasın demisti:) evliligimizin ikinci yılında "bin omrum olsa gene seni kendime asık edip evlenirdim. senle o kadar mutluyum ki.." demisti ki o donem biz 10 senedir beraberdik.
-fransa dayken ayrılıgımızda "hayatımda tanıdıgım en melek kadın sensin" deyip bana parfum hediye eden bir arap sevgilim var.
-bana burkino faso yemekleri pisiren fransa doneminden burkino fasolu bir sevgilim var.
-ben turk kızıyım, bizde sevisme olmaz deyince "istersen hic dokunmayayım sana. seni seviyorum. ben hep beklerim" diyen bir fransız sevgilim var gene paris doneminde.
-eski esimden once turkiye de 2 sene beraber oldugum sevgilim sık sık iş cıkıslarında otobuslerle kapıma kadar gelip beni bizim evin ordaki cafeye goturuyordu. yuzunu biraz gordum ya benden mutlusu yok diyordu. hic usenmiyordu.
-eski esimden once 3 sene beraber durdugum turkiye de sevgilim beni ders calıstırıyor, universitedeki odevlerimi yapıyordu. hatta bir hikaye anlatmıstı o donem. bir abisi kızı universitede ders calıstırıp bitirmesini kızın okulu saglamıs. sonra evlenmisler:) o donem bu hikayesi cok romantik geliyordu bana:)
-eski esimle bosanma sırasında bir sene boyunca bi cocuk bana mesaj attı. sırf bana destek olmak istediginden. saf iyi niyet:)
-eski esimden sonra ilk sevgilim bana kendimi hep melek gibi hissettiriyordu. anlatamam bunun yasattıgı mutlulugu, huzuru.
-sonra ikinci sevgilim kendimi kadın kadın hissettiriyordu. bunun da ayrı bi keyfi var. gercekten. son donemde tombiklestim degil mi dedigimde, "cok sanslıyım. opecek daha cok alanım var" diyecek incelikteydi.
-son sevgilim de her gun bana gelirken cipsler, cukulatalar getirirdi. o kadar sekerdi ki:) en sevdigim cukulataları getirirdi hep. ben cok mutlu olurdum:)
-ilk bulusmada bana çiçek getiren iki farklı adam oldu ki cok tatlıydı:)
-sonra bir de kavusmadan olan hikayeler var. ankara dan beni gormeye gelen benden hoslanan biri var. izmir den beni gormeye gelen biri var. fransa dayken benle daha cok vakit gecirmek icin benden turkce dersleri alan benden hoslanan fransız bir cocuk var. bi turk cocuk ben amerikadayken bana mektup yazmıstı, hayatımda ilk defa mektup yazıyorum demisti, mektuba parfumunu de sıkmıs, cok sekerdi. baska bir cocuk askerden 40 sayfa mektup yollamıstı. bu hikayeleri de kalbimde ozel yerde saklıyorum.
-bana yardım etmek icin amerika dan turkiye ye geldiginde yanıma gelip saatlerce benle konusan, destek olmaya calısan bir lise erkek arkadasım var:)
-ilgim olmus ve ustume titremis bir is arkadasım var. hayatımın en ozel hikayelerinden biridir.
ilk etapta aklıma bunlar geldi:)
uykum geldi arkadaslar. benim yaptıgım fedakarlıklar da yarınki entrynin konusu olsun.
optum sizi:)