hayatta yapılabilecek normal ama büyük yanlışlarından biridir. kısaca bir masalla açıklamak gerekirse:
"masalı ben yazayım bak dinle:
kız krala aşık olur çok sever, onsuz nefes alamadığını krala her seferinde söyler...
kralda egosu tavan hayatına devam eder... canı sıkılınca terkeder...
masalda burada biter dağılın..."
yazan:
içimden geldiği gibi
onu kaybetmeyi göze almaktır. aynı can yücel'in dediği gibi:
bağlanmayacaksın
bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"o olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
ve zaten genellikle o daha az sever seni,
senin onu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
...
ilişkinin bitmesini sağlayacak yegane yöntemdir efendim, şöyleki;
hayattan onu daha fazla sevebilecek kimsenin olmadığını görür sandım, heran cok sevildiğini, düşünüldüğünü hissettirdim, hiç gocunmadan sevdiğimi söyledim, erkeğimin hayatımın merkezi olduğunu herkese açıkladım..sonuç: kendini dünyanın en mükemmel insanı-erkeği- sanan bir adam yarattım.. alkışlar bana...
etki buysa, tepkisi muhtemelen terkedilmek / hayattan bezmek / burnundan gelmek vb. olacaktır.
aslında doğalmış gibi gelse de büyük bir hata etmektir.özellikle de bunu yapan bir kızsa.çünkü erkeklerle fazla ilgilenildiğinde maalesef kaçan kovalanır mantığına ki bence bu mantıksızlıktır göre kız yanlış yapar.uzaktan ya da içinden sevmelidir erkeği.dışa vurmamalıdır, naz yapmalıdır, kendini ağırdan satmalıdır falan filan.ben bunu hiç hoş karşılamıyorum.toplumsal rolleri sevmiyorum.neden bir kız bir erkeğe olan hislerini açıkça belli edemez ki, edince cesur yerine neden başka sıfatlarla nitelenir ki, neden ? sevmenin neresi kötü ki, kalbinde kanat çırpan kuşları hep gökyüzünde tutmak istemenin kime ne zararı var ki diyeceğim ama evet kıza bir zararı var. hep kaybediyorum severken.cidden.hislerini hep zirvelerde yaşayan ve dışa vuran bir karakter olursan eğer hep böyle hüsrana uğrarsın.
böyle birini çok sevince falan yani ne kadar gereksiz bir durum olduğu tabii ayrı birşey, götlek herifin tekiyse tabii ters tepebilir. yani herifin koca yağlı götü tavan yapar. sanki böyle bir vücut yapmış ya da şahane bir görünüşe sahipmiş ya da yatakta çok becerikliymiş on karıyı aynı anda halledebilirmiş gibi bir edalara girer. en iyisi onu çok sevdiğini belli ettikten sonra, kalbinin ne kadar geniş olduğunu da belirtmek gerekir. bu ibne herifler birtek ondan anlar bir de boynuzlanmaktan.
bir süre sonra çok sevilen tarafından çantada keklik olarak algılanmanıza yol açıp götünü tavana vurdurtabilir. büyük ihtimalle yakında da ağzınıza sıçmaya başlar zaten. (bkz:
bi kere o götü indir )
yanlıştır, hatadır. hem de en büyüğünden. özellikle de ona özel olduğunu hissettirmek..
bırakın da, size farklılığını ispatlamak için çabalasın. eğer siz en başından bunu, ona hissettirirseniz, maalesef, kaybedersiniz.
eylemlerinle ortaya koyduğun duruştur. sıcacak bir samimiyet dalgasıyla, ortamın negatif elektiriğini uçurusun. sevdiğini gülümseyişlerine yansıtırsın; gözlerindeki pırıltının canlılığına...
herşeyin fazlası zarardır sözünden yola çıkarak günümüz insan duygu ve düşünce yapılarını da içine katarak fazla yapılmaması gereken eylemler bütünü.
not:yapmayın demiyorum.
en kısa ve etkin çözümü gördüğünüzde yanaklarınıza kırmızı güller koymaktır.
ilişkiye, kafadan 1-0 mağlup başlamaktır.
devir artık ulaşılmaz olma, elde tutulamama, olsa olsa dokunulabilme devri arkadaş. git sor bütün kızlara, onları seven, onlardan hoşlanan erkekleri pek umursamıyorlar. neden? çünkü onun avucundasın. çünkü o seninle birlikte olmak için hiçbir çaba sarfetmiyor. he ama süründür, uğraştır, ilgilenme falan, piüüüü, müthiş bir şekilde sana ulaşma çabası oluyor. illa bi uğraşacak senle, şöyle bi egosunu sarsacaksın. sonra erkekler zeki kadınlardan hoşlanmazlar falan diyolar, gülüyorum. ama ağzımla değil.
hemcinslerime naçizane tavsiyem, kan için kızılcık şerbeti deyin, sevin belli etmeyin.
hayatınızın akışını etkileyecek bütün ipleri karşınızdakine devretmekle eşdeğerdir.
en yakın arkadaşlarımda gördüğüm durumlardan biri. resmen ilkokul bire döndük. birbirine vurmalar mi dersin ısrımalar mi ? (bkz:
neler çektiğimi birde bana sor)