biz kimden kaçıyorduk anne

depresif depresif
bir anneyle kızının travmatik ilişkisini, annenin, canlarını yakan insanları öldürerek cezalandırmasını anlatan, bugün yayınlanan perihan mağden romanı
newickk newickk
kitaptan...

annemin beni hiç kimselerin ağlatmasına tahammülü yok. yalnız ve yalnızca annem ağlatabilir beni. ben annemi ağlatabilirim. başkalarının bizi üzmesine tahammülü yok annemin. "bizi üzenler cezasını bulurlar. bulmaları gerekir. annen bunun için var. burada kaldı. seni üzenlere günlerini göstermek için. kabalığın ve kötülüğün cezasını vermek için." biliyorum annecim. onlara cezalarını vermek zorunda kaldığını biliyorum.

anne ve kızının kaçış öyküsü..kitabın başından sonuna kadar sürüyor bu kaçış.en sonunda kız hala kaçmaya devam ediyor.
kız kimlerden kaçtığını bile bilmiyor..annesine sorduğundaysa aldığı yanıt ''onlar; çoklar ve kötüler''
blue danube blue danube
bir perihan mağden romanı, bir anlamda "tipik bir perihan mağden romanı". iki genç kızın romanı'yla benzerlikleri var: handan gibi, çok güzel ve korunmaya muhtaç derecede saf bir güzellik ve behiye gibi, bu saf güzelliği korumaya neredeyse and içmiş -bir anlamda- bir fedai.

perihan mağden'in bir üslubu var, nerede görseniz tanırsınız. bu kitap da, son satırını okuyup kenara koyduktan sonra, buruk bir tat bırakıyor ağızda. sonrasını merak ediyorsunuz hikayenin, delice ve aslında bilmekten de korkuyorsunuz.
yaqui yaqui
üç gün öncesinde yağmış olan karın etkisini çamura dönüştürdüğü yolda,o karanlık ve soğuk pazartesi gecesi hayatımdaki en önemli kadın olan annemle karakol yokuşundan aşşağı hızlı adımlar atan ayağımın soğuktan acıdığını ve eskimiş hırkamın bedenimde beni soğuktan koruyan tek örtü olan oduncu gömleği üzerindeki emanet duruşu ile tirtrmeme neden olmasına aldırmadan o güzel varlığın ağlamaktan şişmiş gözlerine bakarak ,sadece gözlerimle kurduğum cümle.

"biz kimden kaçıyorduk anne"

daha küçücük bir çocukken annesi ile derin bir üzüntü ve inanılmaz bir korku içerisinde el ele yapılmış,sadece bakılşlarla kurulmuş olan bu cümlenin iyiki dile getirilmediğini,verilecek olan "babandan yavrum" cevabı ile ne kadar yıkılabileceğimi şimdi anlayabiliyorum.

artk korkusuzca bunu söyleyebilirim,o güce sahibim artık. babamdan anne,biz babamdan kaçıyorduk. aciz ruhunu bedeninin ardına gizlemiş babamdan.
sleeplessbeauty sleeplessbeauty
ilk paragraftan itibaren " ben bir perihan mağden romanıyım' " diye haykıran kitap. kendine özgü, güzel üslubuyla, etkileyici bir kitaba daha imza atmış perihan mağden. iyi de yapmış hani, karalara bürülü bir anne ve bambisinin öyküsünü kağıda dökerek.
misa misa misa misa
...
-sivil polisleri nasıl tanıyabileceğini bile öğretmedim daha sana. bir odada eline geçen ilk cisimle birini yok etmenin nasıl kolay olduğunu öğretmedim.
+biliyorum ama ben.
-sivil polisler üniformalılardan daha üniformalıdırlar aslında. ta uzaklardan anlarsın polis olduklarını-
+biliyorum anne.
-öğrenmene gerek olmayacak hiç diye öğretmedim. ama öğretmeliydim. bildiğim, zorla öğrendiğim her şeyi sana tek tek öğretmeliydim..
+annecim, bunları konuşmamızı istezdin, istemezsin.
-sivil polisler çok daha köşeli olurlar. çok derli toplu. dağınık görünmeye çalışlarda komiktirler. ifadeleriyle bas bas bağırırlar ''polis!, polis!, polisim ben!'' diye. bir de tabii bakışları. hep o yakalanan insan bakışı. korkan. tetikte.
+büyüyorum diye mi? büyüdüm diye mi anlatıryorsun annecim?
...