bratislava

slovakya'nın başkenti olan şehir

hakkında sadece eurotrip ve hostel filmlerini izleyerek karar verilmemesi gereken güzide orta avrupa kenti. her orta avrupadaki her büyük şehir gibi gibi tıka basa tarihi esrlerle doludur ve gece hayatı canlı olmasıyla nam salmıştır. fakat fiyatlar orta avrupa standartlarına göre hayli yüksektir. turist olduğunuzu anladıkları anda sizi yolmak için sıraya girer buranın esnafı. slovak kızlarından hiç bahsetmiyorum zira slovaklarda çirkin kız diye bir kavram yoktur. sadece güzel, daha güzel ve çok güzel olarak kategorize edilebilir bunlar.

içinden tuna nehri akar. nehrin üstünde beş tane köprü vardır. bunlardan en ilginç olanı ise 84.6 metre yüksekliğindeki ayağının üstüne ufo şeklinde bir restoran inşa edilmiş olan novy most (yeni köprü)'dür.

old town'u viyana 'nın merkezine 72 km olan şehir.bu yakınlıktan dolayı bu şehirdeki alışveriş merkezlerinin garajlarına baktığınızda avusturya plakalarının çokluğu pek garip karşılanmaz.insanları, bu gruba taş gibi kızları da dahil olmak üzere çek ırkına göre çok daha güler yüzlü ve sempatiktir.ayrıca ingilizce ve almanca konuşma konusunda oldukça yeteklidirler.old town' unun dışında görülecek pek bir yeri olmasada, kısa zamanda çok gelişecek bir şehirdir bratislava.yinede civarındaysanız mutlaka gidip görün, vaktiniz varsa kalesine çıkın, eski yıkık sokaklarında fotoğraf çekin, bir kaç güzel insan görüp sevaba girin ama tatil için ayrıca oralara gitmek ne mantıklıdır tartışılır.

güzel diye düşündüğüm fakat gittiğimde hüsrana uğradığım 30euronun 900slovak parası karşılığına geldiği savaştan çıkma pek beğenilmeyen bi şehir kanımca...

üniversitesinin öğrenci yurtlarından avusturya'daki rüzgar türbinlerini izleyebileceğiniz, viyana'dan günübirlik turlar yapılan, slovakya'nın en zengin şehri. haftasonları şehirde oturan öğrenciler ve de çalışanlar memleketlerine gittiğinden şehir boşalır. prag-budapeşte eurocity treni ile seyahat ediyorsanız, bileti prag-bratislava gidiş dönüş alıp, sonrasında bu şehirde iki saat geçirip, bratislava-budapeşte treni ile ( bileti slovakya'dan alarak ) devam ederseniz seyahatiniz ucuza gelebilir. dönüş biletleri iki ay içerisinde kullanılabilir. budapeşte'ye gidiş dönüş 15 euro'dur, ec trenlerle. fiyatlar da, civardaki başkentlere ( prag, budapeşte, viyana, varşova, hatta bükreş ) nazaran gerçekten ucuzdur.

içinde çok güzel kızlar ve çok nazik insanların bulunduğu şehir. birde old town sokaklarından birinde kanalizasyon kapağından sokağı gözetleyen bir adam vardır ama olayını bilmemekteyim.

harikalar ötesi bir beirut şarkısı.
goran bregovic'ten hoşlanan bir bünye için vazgeçilmez olan isim beirut'tur.

(bkz: slovan bratislava)

birbirine en yakın iki başkentin bir ucu. diğer ucu ise viyana'dır.

budapeşte, viyana, prag üçgeninin arasında kalmış slovakların başkentidir. iki defa kısa bir süreliğine uğradığım şehirdir ki kızlarının büyük çoğunluğu çok güzeldir, insanları ise adres sorulduğunda adresi tarif etmekle yetinmeyip tutup kolunuzdan götürürler. avrupa turunda old town'da bir yerlere oturup biraz içerek keyifli bir mola verilecek bir şehirdir.

hayatımda gördüğüm fizik olarak en güzel kızlar altını tekrar çizerek sölüyorum fizik olarak en güzel kızların çıktığı coğrafyadır.

prag , budapeşte ve bratislava örneklerde verirdim ama sözlük kapatır bizi.

rekabet için;
(bkz: brazil rio sahilleri)

prag gezisi sonrası viyana üzerinden gittiğim sehir.prag'taki asık suratlı, depresif gençlikten sonra buradaki güler yüzlü halkla karşılaşınca epey şaşırıyor insan.5 dakikada çekoslovakya'nın neden dağıldığını anlamak mümkün.dünya güzeli old town'u dışında şehir gri, puslu ve vasat.

slovakya'nın en büyük şehri ve de başkentidir. ayrıca tuna nehrinin geçtiği başkentlerden olmasının yanı sıra, iki devlete birden sınırı olan, iki başkentten biridir. şirin bir şehirdir. ama sadece şirin. hani güzel bir kız değil ama şirin kalıbında ki şirin gibi. yani büyülemez sizi, hiç şaşırtıcı bir şey yoktur. bazı şehirlerde olduğu gibi, mutlaka tekrar dönücem buraya demezsiniz. çünkü normal, sıradan bir şehirdir. iyi, hoş, güzel, temiz, ama bu kadar, fazlası yok.

anlatmaya değer çok fazla bir şey olmamakla birlikte, "aaa" diye tepki verilebilecek bazı enteresanlıklar vardır. mesela, zamanında kralın ayak bastığı sokaklara, yerlere, kral tacı şeklinde işaretler yapılmış. hem banka hem de cafe olarak kullanılan, tatra bank isimli yerel bir bankası vardır. kanalizasyon kapağından kafasını çıkarmış çalışan adam heykeli yanına yatıp resim çektirmenize sebebiyet verir. ayrıca, madem gittiniz bu şehire, bir zahmet, kendi üretimleri olan kofola adlı bitkisel kolayı için. eğer yanılmıyorsam, tüm şehir bunlardan ve bir kaç tarihi yapıdan ibarettir.

kızlarının güzelliği ile ün yapmış şehir. ancak bilinmeli ki güzellik kalibresi olarak prag, varşova hatta budapeşte ile aynı seviyededir. güzel kız algısının temel sebebi ise şehrin götüm gibi olmasıdır.