büyülü fener

1 /
melkor melkor
ingmar bergman'ın özyaşam öyküsünü içeren kitabının adı.
büyülü fener'den kilit bir alıntı;

'film yönetmek çok güçlü bir erotik etkinliktir.'
twinkle twinkle
kızılay şubesinde sinema önünde masa-sandalye bulunur. pek keyiflidir buralara oturmak. ayrıca bir sürü salonu olduğu için bir sürü film gelir. çeşitlilik boldur.
guanoapes guanoapes
can dündar'ın sinema ve filmler ile ilgili gazetede yazdığı yazıları topladığı 2003 yılında imge yayınlarından çıkardığı kitabı.bazı filmleri sadece filmde geçen konularla değerlendirmiş,bazılarını ise toplumda yaşanan olaylara göndermeler yaparak okuyucuya aktarmıştır.güzeldir , edinmek gereklidir.
sevilok sevilok
ankara da şubeleri olan sinema salonu en ilginç olanı bahçelievlerdekidir toplam iki kere gittim ikisinde de toplamda 4 kişi ile sinema izledim çogunlukla sesiz bir görünüme sahiptir su problemi olan sinema salonudur ayrıca sinema salonu içerisinde cafe vardır ama su satılmamaktadır...
the crestfallen the crestfallen
altı çizilesi cümleler barındıran can dündar kitabı.kitap,can dündar'ın film eleştirilerinden,yorumlarından ve bütün bunları günümüze uyarlamasından oluşuyor.

bana göre özdeyiş niteliği taşıyan bazı sözler :

-hata yoktur,yaptığın ve yapmadığın şeyler vardır.

-meçhul bir istikbal uğruna bugünden vazgeçmek korkutur insanları.

-belki orayı bilmemek,bilmekten iyidir.bilip de gidememek en beteridir çünkü.

-hiçbir şey kendi hayatımızdan daha şaşırtıcı değil.

-bir gün gelecek ve dilimiz çözülecek.yalnız yolculuğumuzun en umulmadık yerinde...izbe bir köşede...ayna karşısında...kendimizi ve yitirdiklerimizi buluvereceğiz karşımızda..

-hazlar hükümdarı,kendi yaşamımızın anahtarını sunar bize ; bir buyruğuyla açtırır hayatın bütün yasak bölgelerini.

-sorar mısınız şu şeytan bozuntusuna,niye tuzağa düşürmüş hem ruhumu,hem gövdemi...

-ama düş,akla düşmüştür bir kere..
ve sonunda hayat,hayalin karşısında yenik düşüyor.

-hayat karşısında hayal dışında dayanağımız,düş gücü dışında dayanağımız kalmamıştı ki.

-oysa ustalık,acıları oyuna dönüştürebilmekteydi.

-anlamamız gereken o ki ; yeni dünyalar da keşfedilse,galaksi küçük bir köye dönse hayat hep aynı kalacak.

*cümleler belki tek başlarına pek fazla anlam ifade etmiyorlar,ya da anlaşılmıyorlar ancak tüm bir yazı içinde okunduğunda oldukça anlamlı,düşündürücüler..

bütün bu cümlelerin yanında,güzel ülkeme sorulmuş en mantıklı,en ironik soruyu barındırıyor bu kitap.şöyle ki :
'sorunlara,kefene sarılmamış bir çözüm bulma olanağı yok mu bu ülkede?'

okunası bir kitap bu.gerek ne tür bir mesaj vermek istediğini anlamadığımız filmlerin verdiği mesajları doğru anlayabilmemiz için,gerek hayat ve insan hakkında yapılan oldukça doğru saptamaları okuyup,biraz daha kendimizi ve hayatı sorgulayabilmemiz açısından fayda var bana göre okumakta.
nekibuki nekibuki
ankara'nın en tırt sineması olduğuna bir kez daha kanaat getirdiğim bahçelievlerde ikamet eden sinema salonudur. iki gün önce gittiğimiz filmde ilk 15 dakikayı bulanık izlemek zorunda kaldığımız ve izleyicisi uyarmadan fark etmeyen işletmedir. kızılay şubesine sözüm olmasa da bahçelievler şubesinden tiksindim gerçekten.
pikolata pikolata
ankara istanbul ankara..fenerin ışığına...

kayıpsınızdır.
açık denizlerin sisli karanlığında, pusulasız, bir ışığa, bir sese hasret gezinir durursunuz.
yalnız..umarsız..
sessizliğin gürültüsünde boğulursunuz. karanlık gözlerinizi kamaştırır. kalabalığın ortasında bir başınasınızdır.
sonra birden bir gong sesi yırtar karanlığı..
uzak bir fenerin ışığı aydınlanır önünüz sıra..gözbebeklerinizi o ışığa kitler, gözkapaklarınızı kırpmadan o ışığın çağrısına koşarsınız.
sisler dağılamaya başlar yavaş yavaş..
neşeli pervane böcekleri gibi ışığına yöneldiğiniz büyülü fener, rengarenk vaatlerle sizi kendisine çeker.
neler yoktur ki , fenerden yansıyan ışığın huzmesinde:
...küçük mutluluklar.."büyük sevdalar"..tutkulu aşklar..buğulu gözler..hasret ve saadet öyküleri..gerçek hayattan devşirilmiş tatlı hayaller..
o an , ne yalnızlığınız kalır, ne kayıplığınız...
büyülü fener sizi kimsesizliğinizden koparıp bir ışığın ucunda çoğaltır, besler, zenginleştirir. acıları paylaşır, sevdalara kapılır, dostluklara tutunursunuz. artık düşler dünyasının o geniş ailesine mensupsunuzdur.
sonra...birden...fenerin ışığı söner...
gerisi yeniden karanlık...yalnızlık...

can dündar
yalnızlık bir yangıdır yalnızlık bir yangıdır
meclisin açılışının 90. yılı kutlamaları dolayısıyla öğrencilerime bedava film izleme imkanı sağlayan sinema. yalnız anlamadığım bir şey vardı sıkı sıkı tembihlediler çocuklar içeride bir şey yemeyin diye. yerelere dökülürmüş ama ben izin verdim .
(bkz: buz devri 3)
karamuratbenim karamuratbenim
bir kaç kareden oluşan kameranın fikir babası döndürgeçli göstergeç. bir kaç fotografın arka arkaya oynatılmasıyla fokun topu zıplatması, uyuyan adamın ağzına fare kaçması vs. sağlanabilir. bu fikrin 400 yıllık bir tarihi olduğu söylense de, ilk icadı çinlilere, mısırlılara kadar gitmektedir. hatta ramses'in fularlı, pipolu hiyeroglifleri bulunduğu rivayet edilir.
driving einstein driving einstein
ankara'da kızılay'ın en iyi ve kaliteli sinemasıdır. gidip de pişman olduğumu hatırlamıyorum. avm olmazsa ki çoğu zaman gidemem hep büyülü fener'e giderim film izlemek için. bugün baktığımda 1. anadolu film festivaline ev sahipliğini yapacağını öğrendim. o sinemaya da festival yakışırdı zaten, sevindim onların adına. bilet fiyatları biraz yüksek ama değer.
tarçınlı ıhlamur huzuru tarçınlı ıhlamur huzuru
kızılaydaki şubesini sevdiğim sinema. vizyona çıkan popüler filmler haricinde çoktan vizyondan kalkmış ya da kendileri seçtikleri bir filmi de yayınlıyorlar. bu yüzden çok seviyorum orayı. okul çıkışı tek gidilip, gösterimi olan farklı filmlerden birine gidilip kafa dinlenmesi önerilendir.
1 /