buzul çağı

pleistosen dönemde dünya toprağının * % 30-35 civarında buzla kaplandığı ve 10 bin yıl evvel sona eren - ki hala kalıntıları durur, esasında sona ermiş değildir- çağdır. aynı zamanda da yaklaşık olarak 100 ila 5000 yıl içinde olacağı salık verilen çağ. küresel ısınma, küresel ısınma diyorduk ya, küresel ısı ile alakalı hiç bir şey yok cancağazım. esasında bu sürekli bir devinim halinde olan bir şeymiş. yani dünya belli periyotlarda soğuyor. ileriki yıllarda torunlarımızın falan götü donacak, iglolarda yatıp kalkacak, 5 çayına, aşk-ı memnuyu izlemeye falan eskimo komşularına gidecekler sanırım. tarım toplumu biteceğinden dolayı da, tekrar avcı toplayıcılık esas olacak. avcı toplayıcılık bireyselliği getireceğinden, sadece karın doyurmak için yapılacağından, tarım toplumu gibi başkalarını doyurmak zorunda kalınmayacağından hükümet, bürokrasi, borsa, ekonomi vs. gibi sikimdirik, bedevadan karın doyurma eylemleri son bulacaktır. kardak kayalıkları gibi 4 tane keçinin yaşadığı adalar için, yüz binlerce insanı savaş denilen tehlikeye atan, bürokratik insancıklar olmayacak, çünkü kendi götünün derdinde olacaklar. insanlık buzul çağı ile beraber milyarlardan, milyonlara düşecek. buzul çağından sonra dünya tekrar kendini yenileyecek, kalırsa insanoğlu gıcır gıcır bir dünya için birbirinin götünü sikmeye kaldığı yerden devam edecek. zaten bunun farkında olan bazı arkadaşlar * modern insanlık ile alakalı bilgileri uzaydaki uydulara depolamışlar. insanlık tarihinin en nadide taşınabilir eserlerini de dubai'de bir yeraltı müzesine kaldırmışlar; belgesellerin yalancısıyım. "bizim ev kombili lan" diyecekler olabilir, doğalgaz dediğimiz şey donacak. zaten onu çıkaracak teknoloji soğuktan dolayı çalışmayacak. "bizim de yazlığımız var güneyde" diyen ise, dünyanın ekseni değiştiği için, orayada torunlarınız muhtemelen kışlık diyecekler.

(bkz: dünyaya reset çekmek )

şu an, yani 2012 ocak ayında türkiye dahil tüm dünyada yaşanmaya başlanan çağ.

insansoyunun bu çağdan nesli tükenmeden kurtulabilmesinin, yün içlikler sayesinde olduğu düşünülüyor.

(bkz: buzul çağının virüsü)

erkeklerin içlik, kadınların çıtçıtlı badiyle kurtulabileği bir çağdır.

mayalar'ın kehanetini gerçeğe dönüştürmesi ihtimalini akla getiren çağ. senaryoya bak; hepimiz donarak öleceğizzz! oysa biz alevli, patlamalı bir şey bekliyorduk.

geniş anlamda, dünya iklim tarihinin yaklaşık %10-20 arasında bir bölümünü oluşturan, iki kutubun da buzullarla kaplı olduğu, şu anda da içinde bulunup alışık olduğumuz hava ve su durumu.

yani hiçbirşey yapmasak da milankovic döngüleri sebebiyle gidip gidip gelecek bu ılık ve buzul çağları. ha, biraz hızlandı mı son yüzyılda? evet. ancak bütün sorumluluk kendindeymiş gibi böbürlenen insanın kibirini gördükçe gülesim, yıllardır sadece spekülasyonlarla artırılan petrol fiyatlarını gördükçe ağlayasım geliyor.

elektrikli arabaların üretim ve dağıtımını engelleyen de yine spekülasyonlardır. bir başka deyişle, aç köpekler gibi paraya saldırıp dünyayı aklınca "kontrol eden" bu orospu çocuklarının hırsı geçinceye kadar osurup duracağız a noktasından b noktasına giderken. pis bir şey tabii de, onca insanın hayatına ve emeğine göz dikmiş bu canavarların hırsı gerçekten daha tehlikeli insan ırkı için, söylemedi demeyin. yoksa, aman eriyen buzullar, aman grönland, aman değmesin yağlı boya, kelebek etkisi, insanın götünün kalkıklığından başka bir şey değil gerçekten.

son olarak bir alıntı yapmak istiyorum:

"der mensch sagt die zeit vergeht, doch die zeit sagt der mensch vergeht."

yani:

"insan belki zamanın geçtiğini düşünüyor, ama asıl geçici olan kendisi."