can atalay

ofansif sol bek ofansif sol bek
soma ve hendek davalarında işçi ailelerinin avukatlığını yapan hukukçu, tip hatay milletvekili, siyasi rehine. gezi davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan can atalay, son seçimde türkiye işçi partisi hatay milletvekili seçilmişti. normal koşullarda tahliye edilip meclisteki yerini alması gerekirken tahliyesi keyfi biçimde engellenmektedir.
biracayipmühendis biracayipmühendis
tam adı şerafettin can atalay olan avukat ve 28. dönem türkiye işçi partisi hatay milletvekilidir.

atalay'ın müdahil olduğu davalar, türkiye'nin son 15 yılının özeti gibi.

kendisini emek sineması, validebağ korusu savunmalarından, taksim dayanışması ve ahmet şık'ın müvekkili olduğu davalardan, sonrasında da 2014 soma maden felaketi, kasım 2016 adana aladağ yurt yangını, 2017 ermenek maden felaketi, 2018 çorlu tren kazası ve 2020 sakarya hendek havai fişek fabrikası patlaması davalarından tanımaktayız.

hariçten sokuşturulduğu gezi parkı davasında iki dosyadan beraat etmesine rağmen "anayasal düzeni ortadan kaldırma" suçlamasıyla mimar mücella yapıcı ile aynı anda mapusa atıldı.

şimdilerde de hatay'ın hesabını sormak üzere tip'ten milletvekili seçildi ve halen tahliye edilmedi.

ben bile meclisin geri kalanından çok bu abinin meclisteki icraatlarını çok merak ediyorum. muhalefetin hakkını vereceğine inanıyorum.
dumrul dumrul
kendisine oy verenleri temsil edebilme kabiliyeti en yüksek olan vekil. bunu da daha önce avukatlık mesleğini icra ederken defalarca kez gösterdi ve cezaevinde olmasının sebebi de budur.

türkiye'de radikal insanlar var. ben de onlardan biriyim. misal ben devlete ve onun anayasal düzenine karşıyım. can atalay böyle biri değil. adam devleti hukuka davet etmek gibi gayet basit (ve bence naif) bir avukatlık faaliyeti dışında siyasete bulaşmayan bir adam.

@biracayipmühendis çok güzel ifade etmiş. adamın girdiği davalar türkiye'nin özeti. yakın tarihle de sınırlı değil. al listesini çıkar kısacık özetler halinde tarih kitaplarına koy ki çocuklar yaşadıkları ülkeyi tanısınlar.

adam iyi avukat, soma'ya, çorlu tren faciasına, aladağ yangın görünümlü çocuk katliamına bulaşmayıp ersan şen gibi takılsa paraya para demezdi. oturduğu yerden de vatan millet diye atıp tutardı. ağzı da ersan'dan daha çok laf yapardı yani...

www.gercekgundem.com

ama işte o da avukat o da avukat denecek ülkede yaşamıyoruz. biri galip öztürk'ün avukatı diğeri somalı ailelerin. fark bu. bu fark da birini her gün havuzda car car bağırtırken diğerini müebbet hapisle yargılatıyor. milletvekili seçildiği ve mazbatasını almasına engel bir hal olmadığı (mazbatasını aldığı) halde halen içerde tutuluyor.

soma'da, ermenek'te, aladağ'da avukatlığını yaptığı ailelerin ekseriyeti de akp'lidir. bu adamın hakkını hukukunu iade etsinler diye ses çıkarmak için şucu bucu olmanıza gerek yok. yarın başınıza bir iş gelse yanınızda duracak üç beş hukukçu kalmış. bunu yedirmeyin ki yarın yalnız kalmayasınız.
tonguç tonguç
toplumsal mücadeleye omuz veren ve her kesimden mağdur edilmiş vatandaşların yanında dimdik duran can atalay için tip, 36 il ve 85 noktada sokağa çıkacak. gün bu mücadelenin meşalesinin devam etmesini sağlamaktır. can atalay ve halkın kendisi bu mücadeleyi hak ediyor.

www.cumhuriyet.com.tr
dumrul dumrul
seçimlerin nasıl bir palavra olduğunu gösteren kişilerden biri.

seçilme yeterliliği var mı? var. ysk seçime girebilir diyor. seçilmek için gerekli oyu aldı mı? aldı. ysk mazbatasını verdi mi? verdi. buna rağmen adam hala cezaevinde tutuluyor. bir milletvekili cezaevindeyken de vekillikten doğan bazı haklarını kullanabilir. mesela soru önergesi verebilir. ama ona da "yemin etmedi" diyorlar. o zaman yemin etmesi için meclise götürürsün. onu yapmıyorlar. onu yapmıyorsan cezaevinde yemin etmesini sağlarsın. onu da yapmıyorlar.

oğlum adamı niye seçime soktunuz o zaman?

seçimler bir boka yarıyormuş gibi takılmaları gerek. seçimler rejimin meşruiyetinin aracı.

meşruiyet ne işe yarıyor? içerde rejim sanıldığı kadar güçlü olmasa da muhalefet bir geri zekalılar yığınından oluşuyor. parlamento dışı muhalefet denen şey toptan unutturuldu, bizzat muhalefet tarafından damgalandı. bu haliyle rejim kafasına göre takılma hürriyetine sahip. yani içerde meşruiyetin pek bir önemi yok. ama "dışarısı" açısından meşruiyet çok önemli. her şeyden önce ekonominin dönmesi lazım ve bunun için de rejimin dünyada meşru görülmeye devam etmesi gerek. yoksa kim sker seçimi.

türkiyenin acayipliği de zaten burada. esasında seçimleri kimse skine takmıyor. cumhuriyetin kuruluşundan beri bu böyleydi. herkes diğerinin seçme ve seçilme hakkından rahatsız. zaten türkiyenin çok partili sisteme geçmesi bile sadece 2. dünya savaşı sonrası kurulmaya başlanan yeni dünya sisteminde yer alabilmek içindi. dış konjonktürün zorlamasıydı. bugüne kadar eski ve yeni rejim seçimleri hep bir oyalama malzemesi olarak kullandı. parti kapatmalar, vekillikleri düşürmeler vs geldi geldi şimdi belediyelere kafasına göre el koyma uygulamalarına kadar uzandı. iktidar el değiştirse şimdiki sözde muhalefetin de başka bir kafası yok.

iktidar için problem değil. yani ahlaki bir yargı üzerinden konuşmuyorum. ben iktidarda olsam ve karşımda böyle geri zekalı bir muhalefet olsa sırf merakımdan dolayı "bakalım hangi aşamada ses çıkarmayı akıl edebilecekler" diyerek fantastik denemeler yapardım. "hadi şunun dokunulmazlığını kaldıralım" diyorsun, muhalefet koşa koşa el kaldırıyor. "şuraya kayyım atadım" diyorsun. muhalefetin önemli bir bölümü mutlu oluyor. ben iktidar olsam fantezi olsun diye "hadi şunu da taksim meydanında topluca skelim" derdim. çünkü niye olmasın?

dedim ya acayiplik burada. seçimleri kimse skine takmıyor ama herkes siyasetle bütün ilişkisini de seçimler üzerinden kuruyor. bunun acayipliğini, sakatlığını, yamukluğunu görebilmek için tosbağa kadar zeki olmak kafi. iq olarak herhalde 5 filandır. o kadar da mı kafa basmıyor? anlamak mümkün değil.