can ırmak özinanır

3 /
ofansif sol bek ofansif sol bek
(bkz: #18250125)

"nuriye gülmen ile sevgi ve muhabbeti" nedeniyle savunulan akp solcusu. bir defa konu kendisinin nuriye gülmen ile muhabbeti değil. konu, nuriye gülmen'i ihraç eden eğitim-sen'in akp'li can ırmak özinanır'a sahip çıkması. ayrıca, ırmak'ın nuriye gülmen'e destek vermesi, bunun samimi bir destek olduğu anlamına gelmez. "düşmanımın düşmanı dostumdur" felsefesiyle hareket eden bir çıkarcı olduğunu gösterir. şöyle ifade edeyim; nuriye gülmen'in sempatizanı olduğu hareket de ırmak'ın içinde yer aldığı tekke de şedit ödp/sol parti karşıtlıklarıyla bilinen oluşumlar. bu durumda ırmak efendi "ortak düşmana karşı birlik" düşüncesiyle normalde nefret ettiğini tahmin ettiğim nuriye gülmen'le muhabbet geliştirmiş olabilir. bu planlı, programlı ve hesaplı hareketlerinden ötürü savunulması saçmalık.
ofansif sol bek ofansif sol bek
lan ben bunu nasıl kaçırmışım ya? ismail saymaz'dan bile ayar yemiş bir bünye ki bu. ismail saymaz herkesle arası iyi olan, azılı akp-mhp şakşakçılarıyla enseye tokat göze parmak takılırken aynı zamanda en sıkı muhalif pozlarına bürünebilen, bir dönem kendini insan hakları ihlallerini ortaya çıkarmaya vakfetmişken birden hidayete erip en koyu devletçi ve kemalist olabilen bir adam. yani bir insanın ismail saymaz'dan bile ayar yemesi cidden büyük başarı.

twitter.com


anabacı vokke anabacı vokke
dün vaktit ayırıp yazamadık, şuna cevap: (#18250396)

şimdi arkadaşım bak tartışmanın çıktığı nokta şurası, ben dsip'lilerle içtiğim bir akşam sözlüğe doğan tarkan'ın kerinçsiz'e attığı kafayı yadettim. sen salça oldun... konu önce "hade lan ordan öyle bir şey olmamıştır"la başladı, dedim ki "olm sen kaç yaşındaydın o zaman nereden biliyorsun"... normalde konunun burada kapanması lazım ama kapanmadı. en sonunda dedim ki bana inanmıyorsan git levent dölek'e sor, yalan mı söyleyecek adam? e gidip kendi yoldaşlarına da sormadın, burada kafamı sikip durdun. bu kadar vakit ve enerji ziyanı neden koçum? neden yani? git adamlara sor ve konu kapansın. ha daha temel bir sorun var tabi, doğan tarkan'ın kerinçsiz'e attığı kafayı dsip övgüsü zannetmek. faşistlerle her kavgada arazi olan tkp'nin de uzak geçmişte böyle pratikleri oldu. hatta erkan baş'ın bir gözünün şaşı olma sebebi o kavgalardan birisi mesela... şimdi beyatı'taki, marmara'daki o kavgaları yadetsek tkp mi övmüş oluyoruz? senin o çarpık kafana göre öyle...

arkadaş şu nasıl bir çarpık mantıktır ya... nuıriye gülmen'le can ırmak özinanır iyi arkadaşmış çünkü ikisi de sol parti'yi sevmiyormuş. barış yıldırım'la ırmak gene iyi arkadaşmış çünkü troçkistleri rezil etmek için birlikte çalışıyorlarmış. olum bu nasıl bir paranoyaklık düzeyi lan? zannedersin bütün dış mihraklar birleşti tc'yi yıkacak... dediğin şeyin bundan farkı yok. tc'yi çıkart yerine sol parti'yi yada troçkizmi koy, değişen bir şey yok. ama senin kafa korkunç derecede sakat ve bu sakatlıkla ağzındançıkan herhangibir şeyin doğru olması mümkün değil.

onun dışında ismail saymaz'ın ne deidğiyle zerre ilgilenmiyorum. ırmak'a istediği lafı soksun, senin çarpık bir mantıkla hareket ettiğin gerçeğini değiştirmiyor. senin bir konunun aslını kendi yoldaşlarına soracak kadar bile medeni cesaretin olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. bir zamanlar gazete satışlarında ne zaman aydıınlıkçılarla karşılaşsa örgüt disiplinini çiğneyip kavga çıkartan bir genç olarak kusura bakma ama senin buralarda çomak soktuğun meseleleri reelde "aslı nedir" diye soramayacak kadar kurcalaymamana da çok güşlüyorum. bana "che guevera mısın lan" demiştin ya... maalesef senin yanında che guevera gibi kalıyorum. git ırmak'ı kulağından tut bütün dmeokratik kitle örgütlerinden at da demiyorum bak, şurada "öyle bir şey olmamıştır" diye kafamı siktiğin olayı bir kendi yoldaşlarına sor. sen bundan bile kçaınacak kadar korkaksın.
ofansif sol bek ofansif sol bek
(bkz: #18250585)

arkadaşın putuna tapmadık diye korkak olduk. vay emenike! demek ki kendisi akp ve cemaat şakşakçısı bir liboşu aklamak için şekilden şekle girdi diye tatar ramazan oluyor. ha, bir de yegane politik aktivitesi dsip'lilerle taksim'in bar ve birahanelerinde dedikodu yapmak olan arkadaşlar benim yanımda che guevara oluyormuş.

aşağıdaki giride dedikoducu arkadaşa yanıt verdiğim için çok ayrıntıya girmeyeceğim, isteyen bakabilir şuradan:

(bkz: #18184377)

ya sen meyhane dedikodularını teorik tartışma sanan bir adamsın, havan kime be birader? boşuna dememişler "bozacının şahidi şıracıdır" diye. ırmak bozacının teki işte. şıracı malum.
anabacı vokke anabacı vokke
valla benim yegane politik aktivitem dsip'lilerle içmek değil ama senin yegane politik aktiviten sözlükte dsip'lilere sarmak. ayrıca senin solculuğu öğrendiğin yerlerden-gençlik muhalefeti- teori falan öğrenilmez. ama bol miktarda dedikodu ve iftira öğrenilir.
ofansif sol bek ofansif sol bek
politik tartışma adı altında taksim'in bar ve birahanelerinde dsi̇p'lilerle kafaları çekip envai çeşit sol fraksiyon hakkında dedikodu üretip de dedikodu ve iftiradan yakınanların savunduğu akp solcusu.

hangi kameraya el sallıyoruz?

not: başkalarının (ödp-gençlik muhalefeti) günahları dsi̇p'lileri aziz yapmıyor. bil istedim.
anabacı vokke anabacı vokke
olum benim meyhane muhabbeti olarak yaptığım şeyi şurada politik krize çeviren sensin, bir de üstüne bana politik tartışma diye kafaları çekiyorsunuz diyorsun =) bir de "başkalarının günahları sizi azizleştirmiyor" diye beylik bir laf öğrenmişsin, alakalı alakasız her yere yapıştırıyorsun. yok hayır günahmetreleriniz herkese eşit çalışsa gene bir smaimiyeti olabilir şu lafın ama yok.
ofansif sol bek ofansif sol bek
(bkz: #18250592)

"senin solculuk öğrendiğin yerden teori öğrenilmez" sözleriyle savunulan akp solcusu. can gibilerinin öğrendikleri teoriyi de gördük. böyle teori öğrenmektense cahil kalmak daha iyi.
dumrul dumrul
aha bu arkadaşı da tanımıyorum. bu kadar kavga gürültüye neden olduğuna göre çok mühim biri olmalı. gerçi allahın dsiplisi allah olsa kaç yazar? dsip ne ki dsiplinin etkisi ne olsun?

bu yetmez ama evet mevzuu çok sulandırılıyor. bir kişinin etkisine filan bakmadan verdiği oy üzerinden tek tek adam avlanacaksa işimiz hayli uzun olur.

misal bana göre ekmeleddine oy vermek en az yetmez ama evet kadar zararlı bir şeydir. tek tek adam mı kovalayacağız?

bu elemanı geçiyorum. konumuz dumrul olsun. dumrul senelerdir her yerde oy kullanmama çağrısı yapıyor. velev ki şu veya bu seçimde de faşizmden tam seçimle kurtulacakmışız da oy kullanmayanlar yüzünden seçim kaybedilmiş olsun. bu durumda döner şuna bakarsın; bu dumrul denen lavuğun etkisi nedir? kaç kişi bunu dinliyor da oy kullanma davranışını buna göre düzenliyor?

ortada böyle bir etki yokken dönüp dönüp "o da şunu demişti" üzerinden kimseyi hedef alamazsın. ben her yerde açık açık söylüyorum; "kardeşim yasalar beni bağlamıyor." yasaların beni bağlamamasının bir sebebi var. bu yasalar üzerinden kurulmaya çalışılan düzeni tanımıyorum. meşru görmüyorum.

yasalar beni bağlamadığına göre suç - ceza ilişkisini toplumsal yaptırımlar üzerinden kurarım. lakin biz bu yaptırımları uygularken (ki misal twitterda laf sokmak da toplumsal yaptırımlar dizisine dahildir) boktan burjuva hukukunun dahi gerisine düşmemeliyizdir. bunun da gerisine düşeceksek kendimizi bir yerden atalım. boktan burjuva hukukunda bile "elverişlilik" gibi bir ölçüt vardır. misal ben anayasal düzeni yıkmak istiyorum ve eyleme de geçtim. ama yanıma anca bir tane yancı bulabilmişim. mevcut burjuva hukukuna göre bile beni anayasal düzeni yıkma teşebbüsüyle yargılayamazsın çünkü ateş olsam cürmüm kadar yer yakabilirim. elverişlilik dediğimiz ölçüt budur. anayasal düzeni yıkmak isterken suç oluşturan başka fiillerim varsa onları cezalandırırsın ama bana anayasal düzene karşı eylem gerekçesiyle soruşturma açamazsın. ne zaman ki benim eylemlerim çarpan etkisiyle anayasal düzene karşı bir tehdit oluşturmaya başlar, o zaman elverişlilik ölçütü karşılanmış olur.

burda bi kişi de çıksın da desin ki "gardeşim ben 2014te ekmeleddine oy verip diktatörü devirecektim ama sen boykot dediğin için sandığa gitmedim, ben sandığa gitmediğim için de diktatör devrilmedi." benim böyle bir etkim yoksa sen benimle sadece politik bir argüman ortaya koyarak hesaplaşabilirsin. "boykot" dedim diye üzerime yürürsen tokadı yersin yerine oturursun. hani ortalık yerde onu bunu linç etmeye çalışan güruhun bu şekilde eyleme geçme cesareti de yok. asıl sinir bozucu nokta da bu zaten. mıy mıy da mıy mıy aq. anca diş geçirebileceklerini düşündükleri kişilere sarıyorlar. gezi sonrası millet şöyle bir açıldı ama biz referandum dönemini de biliyoruz. tayyip hakkında, fethullah hakkında anca fısıltıyla konuşabilenler, dümdüz konuşanları dürtüyorlardı ortam çok gerilmesin diye...

bu elemanın twitterdaki takipçi sayısı 6800müş. hesabı 2009da açılmış. 2010da hadi 1000 kişi takip etsin. bu adamın referandumdaki etkisi nedir de dönüp adama verdiği oyun hesabını soracaksın? yoksa twitteda tek tek twit arayıp ufuk urasa oy verenleri de kovalayalım.

mevzu dsip ise dsip leş ötesi bir teşkilattır. dsipte örgütçü pozisyondaki adamı aşağılamak için yetmez ama evete filan da gerek yok. oturursun ideolojik zemini üzerinden dilediğin kadar vurursun. ama kardeşim 2017de kızcağızın teki gitmiş buna laf sokmuş. zaten o paylaşımı yukarda görmesem topa girmeye de niyetli değildim. bunu görünce ozan güven moduna giriyorum ister istemez. 2010da o ona oy vermiş, bu buna oy vermiş diye milletin peşinden koşacaksan döner sana da aynısını sorarlar.

politik çok bilmişlik yapan bir tipe ben de derim ki; "bizi erdoğandan davutoğlu, babacan, karamollaoğlu ve akşenerin olduğu masanın kurtaracağını sanıyorsan sen bir geri zekalısın kardeşim"

tıpkı 2014te ekmeleddinden umut bekleyenin, 2018de muharremden umut bekleyenin geri zekalı olduğunu söyleyebileceğimiz gibi. 2014te ben haklı çıktım mı? çıktım. bizi tayyipten kurtarması beklenen ekmeleddin 2017de milletvekili miydi? milletvekiliydi. diktatörün kek adam rejimine geçişi için mecliste oy kullandı mı? kullandı.

şimdi dönüp orda burda ekmeleddin goygoyu yapanların peşinden mi koşacağım? bulup bulup tek tek laf mı sokacağım? başka bir işim, başka bir gündemim mi yok?

birileri 2010da referandumda hayır demiş diye kırk yılda bir doğru bir tavır aldığı hissiyle sürekli aynı muhabbeti yapıyor. ki 2010daki hayır oyu da politik olarak doğru tavır değildir. herhangi bir referanduma katılmak ona meşruiyet alanı açmaktır. bir seçimde, bir referandumda senin "doğru" tarafı seçmen gibi bir şey yoktur. yüzde doksan katılımın olduğu bir seçimde bir kişi yüzde 50 + 1 oyla seçim kazansa hiçbir yerde o seçimin meşruiyeti tartışılmaz. o iktidarın her boku meşru kabul edilir. yüzde 50 boykotun olduğu bir seçimde ise aynı kişi yüzde 90la bile kazansa oradan kendisine bir meşruiyet üretemez. açın diktatörlüklerin tarihine bakın. yüzde 90la kazanılan seçimlerin hiçbiri kendisine sandık üzerinden meşruiyet üretememiştir. şimdi esadın meşruiyetini sandıktan aldığını söyleyebilecek kaç kişi var dünyada?

yine uzattım, yine özetleyeyim:

1- politik eleştiri politik argümanla yapılır. "sen onu dediydin zaaa" diye politik eleştiri yapılmaz. sadece güruh hezeyanı yaratılır.

2- "zaaaaa" diye yapılan "eleştiri" başka bir boku örtmeye yarar. yetmez ama evet örneğinde de çok sık şekilde bunu görüyoruz. bahçeli de perinçek de savcı sayan da mehmet ali çelebi de 2010da "hayır" vermişti. şu 13 yıllık süreçte en kritik anlarda akpnin arkasında kuyruğa girmeyen de kimse kalmadı. şimdi yenikapıcıların arkasında kuyruğa girenler de "yetmez ama evet" goygoyu yapamasın bizahmet. çünkü iki tavrın arasında zerre fark yok.
3
3 /