aslı "ignorance is bliss" olan son derece doğru laf...
çok bilen çok yanılır lafının amcaoğlu olan laf.
televoleci medyanın derin varoluş sebebi
bazen kör olsam diyorum.
beyoğlu'nun arka sokalarında tiner çeken çocuklar,banka atm'lerinde uyumaya çalışan evsizler,töre cinayetlerinin failleri,üniversite okuyup dirsek çürüterek işsiz kalanlar kapalı gişe bir filmin başrol oyuncusu olsalar,çıksam sinemadan,derin bir soluk alsam..
aşk mutlu sonla biten bir kitap olsa,ihanet ve yozluk sayfalarda tıkılmış kelimelerden ibaret kalsalar..
keşke diyorum,çünkü bu annelerimizin bizi uyandıracağı bir kabus değil yaşadıklarımız..işte bu yüzden cehalet mutluluktur..
aşağıdaki bilimsel açıklama ilginizi çekebilir...
mantık!...bilim ve para!.
neden ilkokulu zor bitirmiş bazı işadamları,ünlü profesörlerden fazla para kazanırlar?
bakın nasıl?
birinci hüküm:bilgi güçtür.
ikinci hüküm:zaman paradır.
şimdi bu iki hükme itirazınız var mı?yok.o zaman devam...
fizik bilminde kanıtlanmıştır ki: güç=iş/zaman
şimdi bilgi=güçtür birinci hükme göre.
zaman=para ikinci hükme göre.
bunları denklemde yerine koyalım bilgi=iş/para olur.
buradan parayı çekersek... para=iş/bilgi bu formülde bilgi sıfıra yaklaşırsa para sonsuza doğru uzanır
sonuç: ne kadar az bilirsen o kadar çok kazanırsın ya da sabit bir para,bir maaş alabilmek için, bilgin ne kadar fazlaysa,o kadar fazla iş yapman gerekir.
alıntıdır.
kesinlikle doğrudur. insanın kafası çalıştıkça, aklı ermeye başladıkça "neden?" sorusunu sormaya başlar. aldığı cevaplar bilen ve düşünen için tatmin edici olmayabilir. o zaman adamın içi içini yer... hele ki kafası az daha çalışıyorsa tatmin edici cevapların üzerine dahi "nasıl daha iyi olur?" diye düşünmeye başlar ki işte o an hayatı zehir olmuştur...
bırakın kardeşim üniversiteymiş okulmuş... okuma yazma bile öğrenmemek lazımdır. oku oku ne olacak? gazete okuyacan birinci sayfada tepen atacak üçüncü sayfada miden bulanacak...
okumaya gerek olmayan ama çok para kazanılabilecek işler de var... onlara buyrun insanlar. üzmeyin sıkmayın siz canınızı. illa ki biri işleri yürütür, düzenler...
-abartılı amerikan yaklaşımı-
1984 kitabında parti'nin 3 ana söylevinden biri
war is peace, ignorance is happiness and freedom is slavery
bir değişik versiyonu "çok bilmek dünya derdi"
* olan ve tarafımdan binlerce kez doğruluğu kanıtlanmış cümle.
(bkz:
demir demirkan)
(bkz:
göçmen)
aşırı ve sindirilmiş bir bilgelikte yanlış olabilecek söz öbeği. yalnız şu an ne yazık ki öyle bir bilgelik sahibi kişi olmadığından, günümüzdeki her insan için doğru olan bir söz öbeğidir.
karadeniz yöresinde
aklı olmayanın sefası var şeklinde söylenen söz öbeği.
bir arkadaşımın babası da yeri gelince "aklın yok ya ne mutlusun" derdi.
bu da nietzsche'den geliyor (bkz:
inanmak bilmemek isteğidir) dünyamızda herhangi bir şeye inanan milyonlarca insanın varolduğunu görebiliyoruz.peki bu insanlar mutlumudur?kesinlikle evet zaten mutlu olmasalardı bilmek isterlerdi.inanmakta cehalet gibi mutluluktur.
görünmeyen şeyler görünür olduğunda, cehalete bir daha geri dönemezsin... sözüyle de anlayabileceğimiz gibi cehalet mutluluktur, bazı farkındalıklar can yakar. ancak bu da benden olsun ki:
"
tatlı cehaleti feda ettik acı gerçekler uğruna" ...
doğru olacağı kanaatinde olduğum bir önermedir. çünkü çocukluk çağlarında insanlar bir nevi cehalet yaşarlar ve çok mutlu olurlar. buna farkında olmamak da denilebilir tabi.