chris cornell

1 /
giberling giberling
özellikle show me how to live parçasının sonunda insan gırtlağından çıkamayacak, dinleyeni "ulen yine mi bozuk parça" şeklinde galeyana getirebilecek sese ve gırtlağa sahip, karizmatik şahsiyet. sesinin parçalara çok iyi gittiğini düşünmekteyim
hitwoman hitwoman
of of dedirten uzun saçlı iken pek beğenemediğim fakat show me how 2 live in klibinde vücudunu bolca sergileyen ve mest ettiren çok ilginç ve güzel yorumu olan ayrıca like a stone u düşünüldüğü gibi bir sevgiliye diil ölüm için yazmış manyak zeki şahsiyet
hepten aykırı hepten aykırı
ilk başlarda black hole sun klibiyle dikkatimi çeken bu adam ve grubu * sonra dağılmış, chris abi yoluna kendi devam etmiştir. ederken de cant change me isimli bir parça yapıp, "len kızla ayrıldık, ama kız beni değiştiremedi aga" diyen bizler için bir ilah olmuştur.
en son da ratm'ye girerek onları biraz olsun politikadan uzaklaştırıp, audioslave adını almalarını sağlamıştır. like a stone klibinin sonundaki karizmatik bekleyişi süperdir. bacak bacak üstüne atarak şarkı söyler. hatta arkadaşlar arasında len "yine chris cornell gibin oturdun" şeklindeki tanımlamalara beni alet etmiştir.
(bkz: chris abi senlen takılayım mı biraz )
(bkz: siktir len etiket olma)
marla singer marla singer
eskiden soundgarden'ın mükemmel vokalisti olan kişi. asıl sesini down on the upside albümünde gösterdiğine inanırım. burden in my hand adlı parçanın girişindeki vokaliyle de gönüllerde taht kurar, yüce kişidir.şu anda ratm in kalıntılarıyla beraber audioslave'e can vermişlerdir.
parantezicindeucnokta parantezicindeucnokta
doktorların sesini artık bu şekilde kullanmamalısın uyarılarına aldırmadan audioslave albümünde döktüren karizmatik şahsiyet...ancak audioslave'in canlı performanslarında albümdeki halini bir hayli aratmaktadır.
(bkz: rock am ring)
floydzede floydzede
allah bir insana herşeyi mi verir dedirten,sesini en iyi kullanan birkaç isimden, karizma ötesi şahsiyet.tip,zeka,yetenek...herşey var abimizde.soundgarden zamanları ayrı,audioslave zamanları ayrı güzeldir.soundgardenda hit parçalarının yanında head down vokali ayrı bir olaydır.başarılı bir solo albüme de sahiptir.canlı performans meselesine gelince audioslave parçaları gerçekten vokal olarak insanı oldukça yoran parçalardır.stüdyo kaydı gibi olmasa da bu zor parçalara yine de iyi ayak uydurduğunu düşünmekteyim.ayrıca steve vai ye şöle bir soru sorulmuştur.elinizde tüm imkanlar olsa grubunuza kimleri alırdınız?cevabı ise vokalde chris cornell olmuştur.
undertow undertow
eski grubu soundgardenla grunge ın en önemli seslerinden biri olan şimdi de audioslave de söyleyen muhteşem solist.grubu ilk dinleyenin direk soliste odaklanmasına yol açıcak derecede güzel sesli bir o kadar da sesini iyi kullanan karizmatik adam(bi yerde sesinin rap söylemeye de yettiğini okumuştum)
tebetha tebetha
sene 95,ya da bilemedin 96 olmaktadır.küçük seattle'cı bünyeler ekseriyetle birbirlerine girmekte,"chris,chris'in sesi var ya.." diye nutuklar atmakta,birden eddie'ciler böğürmeye başlamakta,"yok artık,eheh.. eddie vedder diye bir ilah var kardeşim" demektedirler.2'ye 1'dim.chris diye kendini yırtan bir küçük grunge'cı.sonunda chris-eddie olayı hiçbir sonuca bağlanamazdı zira iki taraf da,dünyanın en iyi erkek vokallerinden olduklarını biliyordu,ikisi de muhteşemdi.

chris cornell 64 doğumlu,yaşayan efsane bir ses,ayrıca bir " ve tanrı erkeği yarattı " örneği,seattle sound'u denen şeyin ortasından geçmiş hiçbir insanın hayatı boyunca unutamayacağı ve sesinden vazgeçemeyeceği bir şahsiyettir.

herkesin dikkatini ilk önce beline kadar uzun saçları ile hiç susmayacakmış gibi uzattığı şarkıları,kendini paralayarak şakımasıyla çekti.sonra görülüp görülebilecek en güzel seslerden biri olduğu,yazdığı şarkıların da gayet başarılı olduğu görüldü.

ben ise,chris cornell 'ın,ev arkadaşı,dostu, mother love bone 'un solisti andrew wood 'un ölümünden sonra onun için bir albüm yapmak amacıyla soundgardenpearl jam ile birleştirerek başlattığı temple of the dog projesinde,andrew wood 'a say hello 2 heaven ağıdını bağırırkene zati iflah olmaz şekilde kaptırmıştım onun muhteşem sesine..

soundgarden seattle ortamına bomba gibi düşmüş,pearl jam 'den biraz daha sertini de sevenlerin baştacı olmuştu.insanlar superunknown 'un patlamasıyla chris cornell efsanesini iyice fark etmiş,black hole sun ile yatar,fell on black days ile kalkar olmuşlardır.sonra bunu saymakla bitmeyecek kadar çok şarkı takip etmiş,chris'in vokali pretty noose ,blow up the outside world 'de ve yıllar sonra,yine ayrı bir muhteşem olan solo albümü euphoria morning 'de tekrar ilahlaşmıştır.when i m down ' ve sweet euphoria ' da ayrı bir lezizdir tarzı ve vokali.

andrew wood 'un arkasından say hello 2 heaven 'ı,jeff buckley 'in ardından wawe goodbye 'ı yazmış , söylemiş içli insandır chris.

dillere destan bir sese,ve tanrım,yuh artık ama dedirten de bir güzelliğe ve karizmaya sahiptir.gerçi artık çoluklu çocuklu,43 yaşına gelmiş bir adamdır,yaşlanmıştır.amma ve lakin eski çıtır halleri yeterdir.bu konuyu fazla uzatmayalım,chris cornell'a tanrının her şeyi fazla fazla vermiş olması,sözlükte dişican nüfusu çok daha fazla olsaydı sayfalarca yazılabilir bir konuydu aslında.

audioslave ilen yoluna devam etmekte,bize de keşke görsek bi dünya gözüyle dedirtmektedir.sesiyle ilgili sorunları duymayan kalmamıştır,dua edelim bir şey olmasındır.
1 /