
#1511693 ·
· 69
çoğunlukla bayanlar olarak karşımızdan beklediğimiz eylemdir. aşkın, sevginin ifadesi olarak görürüz çiçeği. eşimiz veya sevgilimiz çiçek almazsa bizi düşünmüyor diye suçlarız yada yeteri kadar sevmiyor diye. çoğu zaman çiçek ölçü birimidir sevgi ve ilginin. çiçeğe çiçek olduğu için değer vermek geçmez aklımızdan. bir yaseminin kokusundan çok bir demet kırmızı güle hayranızdır.
hep karşımızdakinden bekleriz çiçeği. bir bayanın elinde çiçek gördüğümüzde aklımızdan şu düşünceler geçer ne kadar şanslı bir kadın, sevdiği ona değer veriyor ki çiçek almış. bu düşüncelere kıskançlık duygusu eşlik eder çoğu zaman. hiç para verip kendisine çiçek almış olabileceğini veya hasta ziyaretine gittiğini düşünmeyiz ne hikmetse.
çiçek hayatımın vazgeçilmezlerindendir. çocukluğum bahçeli bir evde geçtiği için belki. belki de geçmişi yaşatma isteği. beton yığınları içinde ki hayatıma renk katar çiçekler. yeni yaşamaya başladığım her ilde öncelikle bir çiçekçi edinirim kendime. ve düzenli alarak evimi ve işyerimi renklendiririm.
i̇lk iki paragrafın son paragrafla ne alakası var diyenler sabredin anlatıyorum. her pazartesi mesaiye giderken her cuma mesai bitiminde çiçekçime uğrar çiçeğimi alırım. bu olayı önce çiçekçim yadırgadı para kazanıyor olmasına rağmen. abla sen her hafta çiçek alıyorsun dikkatimi çekti. neden alıyorsun. neden eşin almıyor ? çok şaşırdım ama düşününce hak verdim. çiçekleri severim dedim. evime renk katıp güzelleştiriyor hem de mis gibi kokuyor. cevabım yeterli gelmedi sanırım çünkü yüzüme buruk bir ifadeyle baktı. aradan bir süre geçti. bir pazartesi sabahı tam işyerinin kapısından elimde çiçekle girerken danışmada ki bayan her zamanki günaydınlaşmamızın arkasından size imreniyorum. ne kadar şanslısınız. eşiniz size her hafta çiçek alıyor dedi. güldüm içimden. çiçekleri eşim almıyor, her pazartesi sabahı kızılaya gidip kendim alıyorum dediğimde yüzündeki şok ifadesi görülmeye değerdi. bir kadının hayallerini gerçekleri söyleyerek yıktığım için üzüldüm ama kucağımdaki çiçek kokusu güne devam etmem için gerekli enerjiyi verdi.
çiçekler her koşulda güzeldir. beklemekten vazgeçin, bir demet çiçek alıp kendinize sürpriz yapın bayanlar.
hep karşımızdakinden bekleriz çiçeği. bir bayanın elinde çiçek gördüğümüzde aklımızdan şu düşünceler geçer ne kadar şanslı bir kadın, sevdiği ona değer veriyor ki çiçek almış. bu düşüncelere kıskançlık duygusu eşlik eder çoğu zaman. hiç para verip kendisine çiçek almış olabileceğini veya hasta ziyaretine gittiğini düşünmeyiz ne hikmetse.
çiçek hayatımın vazgeçilmezlerindendir. çocukluğum bahçeli bir evde geçtiği için belki. belki de geçmişi yaşatma isteği. beton yığınları içinde ki hayatıma renk katar çiçekler. yeni yaşamaya başladığım her ilde öncelikle bir çiçekçi edinirim kendime. ve düzenli alarak evimi ve işyerimi renklendiririm.
i̇lk iki paragrafın son paragrafla ne alakası var diyenler sabredin anlatıyorum. her pazartesi mesaiye giderken her cuma mesai bitiminde çiçekçime uğrar çiçeğimi alırım. bu olayı önce çiçekçim yadırgadı para kazanıyor olmasına rağmen. abla sen her hafta çiçek alıyorsun dikkatimi çekti. neden alıyorsun. neden eşin almıyor ? çok şaşırdım ama düşününce hak verdim. çiçekleri severim dedim. evime renk katıp güzelleştiriyor hem de mis gibi kokuyor. cevabım yeterli gelmedi sanırım çünkü yüzüme buruk bir ifadeyle baktı. aradan bir süre geçti. bir pazartesi sabahı tam işyerinin kapısından elimde çiçekle girerken danışmada ki bayan her zamanki günaydınlaşmamızın arkasından size imreniyorum. ne kadar şanslısınız. eşiniz size her hafta çiçek alıyor dedi. güldüm içimden. çiçekleri eşim almıyor, her pazartesi sabahı kızılaya gidip kendim alıyorum dediğimde yüzündeki şok ifadesi görülmeye değerdi. bir kadının hayallerini gerçekleri söyleyerek yıktığım için üzüldüm ama kucağımdaki çiçek kokusu güne devam etmem için gerekli enerjiyi verdi.
çiçekler her koşulda güzeldir. beklemekten vazgeçin, bir demet çiçek alıp kendinize sürpriz yapın bayanlar.