her şey iki gün önce apartman kapısına bırakılmış olan
tatbak bilmemkaçıncı yıl kutlaması indirim broşürü ile başladığı. broşürü gördüğüm anda planımı yapmıştım. kampanyanın başladığı gün hemen gidip kilosu 5tl olan, kendisi için delirdiğim su böreğinden alıp lüpleticektim.
ve o gün geldi. terliklerimi giyerken kafamda birazdan mideme girecek olan börekleri ve yanında yapacağım ev alışverişini düşlemekteydim. o sırada küt diye bir ses duydum. kapı kapama sesiydi bu. aynı zamanda elime baktım, kapının kolunu tutuyordum. börekler dünyasından gerçek dünyaya döndüğümde az önce anahtarı kapının üstünde bırakarak kapıyı kapattığımı fark ettim. yedek anahtar için kuzenime yürümeye kassam bile anahtarı sürekli dışardan açılmasın diye yan bıraktığım için başka anahtarla açamazdım. mecbur artık çilingire gitmeliyim diye düşündüm ve ambale kafa ile hemen sokağın başındaki anahtarcıya gittim.
durumu anlattım, 30tl istedi. tamam dedim, başka çarem yoktu zaten. daha önce böyle bir şey olup olmadığını sordu, ilk defa olduğu cevabını verdim ve kafamdan "lan kapım ciddi bi operasyon geçiricek heralde, sorulara bak, fiyata bak" diye düşündüm.
neyse efendim koyulduk yola. yol dediğin yokuş yukarı 60 bilemedin 90 saniyelik bir yer. tek zaman kaybı apartmanın start/finish düzlüğü olan ana kapıda bir komşunun kapıyı açmasını beklemek oldu. hızla beşinci kata tırmandık. maymuncuk evimin kapısına girdi ve 1.56 saniye gibi rekor bir zamanla kapı açıldı. arkadan anahtar alındı ve elime tutuşturuldu. zaten ambale olan kafa duble ambale olmuştu. bu muydu lan 30 liranın kaşılığı ? adamın dükkana dönme süresini de eklesek toplamda 6-7 dakikayı bulmuştu bu olay. indirimli börek sevdasına kapı deliğinden dışarı atmış oldum zaten kısıtlı harcamam gereken paramın 30 lirasını. boş gözlerle parayı verdim.
su böreği yerine soğuk su içtim, soğuk duş aldım. anca kendime geldim. bide bunun +sı olarak iki ay "acaba çilingir evimi soyar mı lan" korkusu var. "sizinkiler tatilde falan mı?" diyince "yok akşama burdalar da ben bekleyemem o kadar" yanıtını verdim. (bide itü yazarıysa çilingir sıçtık)
yani boşuna üniversite falan kasıyoruz efendim. zaten rplerde rogue/thief hastalığım vardır. iyice adapte oldum ben bu çilingirlik olayına. hemen açıyorum dükkanımı sokağın başına, bizim çilingirin tam karşısına. birbirimize lockpick atarız artık.
ha bide börekler extraydı falan ama alışveriş gerekliydi. mecbur tekrar çıktım alışverişe. malum tatbakın önünden geçerken baktım, kutlamayı bir adet palyaço ve kolbastı müziği eşliğinde yapıyolar. allah belanızı versin dedim içimden; sizin böreğiniz için mi götümden alevler çıktı lan benim?