obsesif olmaya engel olamamak, haleti ruhiyenin manik depresife bağlanması bla bla,,,
kimi zaman duyguların taşeronu, kimi zaman gözyaşlarını sıçmak gibi bir devinime bürünür. bünyelerdeki reaksiyonları farklıdır kişisine göre.
bazen de bu duygu hakkında verilebilecek bir örnek veya tanım hali olmuyo. ağzın dilin lal oluyo dile getiremiyorsun, hayatının kırılma noktalarında yapmış oldugun tercihler yüzünden bu duygu da erozyona uğruyor. çorak bir coğrafya haline geliyor nasır tutmuş fikirlerin. özledim dediğinde .ötüne fildişi girmişcesine bir acı hissediyorsun, kendinden mütevellit. ha bunu da özlediğin durumlara veya kişilere birebir dile getirmiyorsun yeri gelmişken söyliyim. direk kendinle muhattapsın. kendine diyorsun sonra o nasıra harakiri yapıyorsun. zaten özlediğin şeyi dile getirsen bir anlamı olurdu bu cümlenin. kendinle dertleşirsen olacağı bu hacı. psikopata bağlamış gibi sürekli kendini deşmektesin. bil mukabele,, ne kendine, ne özlediğin durumlara sapla bu hançeri de dile getirme. zihninde tutma..
çok özlemek...
aslında elini uzatsan ona erişebilecekmişsin gibi
ama öyle değil işte
görünenle gerçek bir değil
o araya binlerce görünmez engel koyar
ne yapsan ne etsen çaresizsin
sadece onu düşünürsün
özlersin çok özlersin
kocaman bir duvar örer
birden bire
olur ve biter
sen sadece yanında olmak istersin
kabul etmezsin uyuşmuşluğunu
görmek istemezsin tükenmişliğini
çırpınırsın
inanmaz hiçbir sözüne
kalbini görürsün onun, içini
ondaki güzellikleri, ona anlamlar yüklersin
anlama anlam katarsın
ve bir gün bakarsın senin "anlam"ın o olmuş
ve bir gün fark edersin sen tükenmişsin
uyuşursun sonunda
aslında onda gördüğünü sandığın kalp seninkidir
var olan gelgitlerin artar
sensindir dengesiz, deli kötü herbir şey
o iyidir hep, o birtanedir
o her şeydir; her şeyindir
sen onun için sadece bir hiçsin oysa
uyanırsın bir gün bir kabusa
anlarsın gerçekleri
tükendiğini fark edersin
içtiğin her sigarada aslında kendini tüketmişsindir
kül tablasına dökülen her kül senin yüreğinden kopup gider
özlersin çok özlersin
beklersin hiç ümit yokken
içindeki bir kırıntı der ki "belki bir gün geri döner"
geçen her saatle birlikte o kırıntı da sigara dumanı gibi yok olmaya yüz tutar
sevmeye devam edersin, zerre sevilmediğini bile bile
isyan edemezsin, kızamazsın, kabahati yine kendinde ararsın
aslının öyle olmadığını bile bile
keşke geri dönse, nasıl olursa olsun diye düşünürsün
gündüzler geçmek bilmez, geceler hiç sabaha dönmeyecekmiş gibidir
gecenin sessizliğinde, sessizliğinle yok olursun
fark edilmeden kimsece
yakınlarının "zamanla geçer..." tesellilerine kulaklarını tıkamak istersin
ölüm gibi bir şey olur
evet ölmezsin
çünkü ölmek bir an,
ama bu his geçmez, bitmez
özlersin çok özlersin her saniye
hiç gelmeyeceğini bilirsin
sadece özlemekle kalırsın
(17.04.2011)
gecenin bir körü bir mesajla sırt çantanı kapıp amerika'ya gitmek için tereddüt etmeden yola çıkmak. aşk da olabilir gerçi bu.
öyle çok özlemektirki,aramadan sormadan okuluna gitmektir,amaçsızca koridorlarda onu aramaktır,bir kere daha görebilmeyi onunla yalnızca on dakika daha birlikte olabilmeyi istemektir.koca hazırlık binasında onu bulamamaktır.sonrada ağlayarak çıkıp gitmektir.
özlenilene kavuşulunca muhteşem bir mutluluğun ortaya çıkmasını sağlayan durumdur. kah güldürür kah ağlatır, herşey sonuçta kavuşmaya bağlı
susuz kalıp, su içmeye gitmeye üşenip, içi yanmak gibidir.
o değil de gerçekten susadım ben la!
insanın iliğini kemiğini kurutur, fenadır.
öyle bir şeydir ki bu,
"çok özlemek" tamlaması içinizdeki özlemi anlatmakta hafif kalır.
lügatte hissiyatınıza denk gelecek bir kelime bulunamamış,
sezen "gitme" derken sesi boğazında düğümlü kalmış.
ve can yücel bile henüz o duygunun şiirini yazamamıştır!
"çok özlemek" adına bilinen her şey ne kadar yalan, ne kadar garip...
'hiçbir şey eskisi gibi değil'in perde arkasında kalanı. ağlayamama olgusu da aynı zamanda, bir nevi. ağlayamayacak kadar özlemiş olmak.
akla özledim teninin kokusunu özledim, özledim sımsıcak nefesini özledim, özledim sohbetini, o sesini özledim, gelmedin göz bebeğim can yoldaşım gelmedin mısralarını getirendir.
özledim cücemi işte, sabah burnuma giren parmakları özledim...
genelde onun seni çok da özlemediğini gösterir
2 ay oldu gideli.istanbulu alt etmiştik.taksimde girmediğimiz sokak kalmamıştı.arayıp işim var diyip 5 dk sonra eve gelende sendin.beraber çıktığımız yolda tam 2 ay önce bugün yollarımız ayrıldı.akşamları oturup ettiğimiz muhabbetleri,aç kalınca yemek yapma kavgamızı unutmadım.yemeksepetinden joker beklemekten, çok gece aç uyuduk.bulaşık yıkamanın ayrı bir dert olduğu evimizde vize final zamanları bulaşık yıkamanın kavgasını eder olmuştuk.sonuçta ders çalışmamak için anlamsız hareket yapabiliyorduk.
bir gün getirdiğin oyunla birlikte hayatımız değişti.bütün gün aynı oyunun peşinden koştuk.şampiyon olma çabamızda hep sen üstün geldin.anlamayı başaramadığım taktiğinle hep kazandın.gol atınca tepeme çıkıp zıpladın.eve getirilen kollarla birlikte yeni bir oyun serüvenine başladığımızın habercisiydi.sonuçta eğlenebiliyorduk.
başka biri geldi.hayatımıza warcraft denilen oyunu soktu.bizim için sabahlar olmadı.açlıktan öldük ama oyunu bırakmadık.okula gitmek yerine oyun oynadık.birbirimizi geçmenin hesaplarını yaptık ve yine kazanan sen oldun.
game of thorones'u benden önce izleyip evde spoiler vererek beni katil ediyordun.sen yokken tüm kitapları okudum.artık spoiler vermenin anlamı kalmadı.zaten sende kalmadın.
neyse sözlük.şimdi yukarıda ki satırları okuyunca bunları sevgilime yazdım sandınız değil mi? lan ne insansınız ben bunları ev arkadaşlarıma yazdım.ikiside iki ay önce yurtdışına çıktı godoşlar hala gelemediler.yalnızlıktan kafayı yiyeceğim sözlük.artık warcraft bile tat vermez oldu.ayrıca artık açta değilim.gelin lan çok özledim!
tanım:özlemekten daha farklı daha ilerisi olan durum.
çok güzel. bilmiyorsunuz. çok acı çekersiniz ama yine de çok güzel bir şey. hele ki o da sizi özlüyorsa.
başka sözlükten bir kızla tanışmıştım. öylesine buluştuk en başta, ben öyle görüyordum yani. zamanla özler oldum. ama baktım ki kızımız her türlü online mecrada işi pişiren, önüne gelenle fingirdeşen bir tipmiş.
tanım : insanı üzen eylem.