çok sevmek

1 /
mudflow mudflow
o artık sizin için hayatınızın vazgeçilmezi olur, hem en çok üzen hemde en çok mutlu eden kişi odur, yanınızda yokken kendinizi mutlu hissetmezsiniz,onun canı acıdığında sizinki daha fazla acır bu örnekler çoğaltılabilir tabiki ama en önemlisi bu duygular karşılıklıysa hayattaki en güzel hediyeyi almışsınızdır...
zaknafein zaknafein
güzel bir olaydır.

hep yanında olmak istenir.onun yerine üzülmek ağlamak kızmak istenir.onun hep mutlu olması istenir.ufacık şeylere üzülünür.herşeyden çok değer verilir.1 saniye dargın kalınsa , 100 salise içinde 1000 kere göz yaşı dökülür.

bunlara güzel diyen insan salak da değildir *.tabi bunlardan zevk almıyordur belki , ancak gerçekten bunlara değdiğini düşünüyorsa , üzüntüsü geçince dünyanın en mutlu insanı olur.aşktan öte , daha ileri bir seviyedir bu.

o yüzden güzel bir olaydır.
emrahman emrahman
insanı hiç bilmediği bir yere onu nasıl bulacağını bile bilmeden ve görebileceği bile kesin değilken düşünmeden gitmeye zorlayan şey. ülkenin öbür ucu olsa bile...
kızkurusu kızkurusu
psikopatlıktır. olmaması gerekir, zararlıdır.
eski yunan inanışına göre çok tanrılara özgü bir kavramdır. bu yüzden insanlar çok sevdikleri zaman tanrılar tarafından cezalandırılırlar.
boşluk boşluk
bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece
o sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
o çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış.
uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
i̇şte o, insanın bir yerde, aşka boyun eğmesi
kırılmak, bölünmek, o hep bütünlenmek
o çok sevmek, tenin bir başka tene değmesi.
yanmak mı o eski çağlarda yanmak
kül olup savrulmak rüzgara karşı
i̇lk kesilmişliği mağrur ellerimizin
o çok sevmek, kanımızın o ilk akışı.
i̇şte pınarlar, testiler, ırmaklar, çeşmeler
kanlı avuçlarla içmek aşkı kanmadan
o kıyılarımızdaki denizin ilk coşkunluğu
o çok sevmek büyütmek onu hep, orada o zaman

kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
o her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
o çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.

öyle delicesine, öyle korkunç, öyle çılgın
o çok sevmek o yanardağ, o ateş, o yangın...


ümit yaşar oğuzcan
psychick psychick
kalbin acıyana kadar çok sevmektir. sevginden paranoyak olacak kadar, yüzünü yastılara bastırıp ağlayacak kadar çok sevmektir. takıntıya dönmediği sürece büyük bir aşka dönüşebilecek sevgi tipidir.
1 /